"Benim kanatlarım kocamandı Levi ve eğer şu an olsalardı seni bu yağmurdan korumak için kanatlarımın altına alırdım"
•••••
Donna, kraliçenin koyduğu kurallara uymayarak okyanusun üzerinde uçarken bir sirenin sesine kapılır ve bu büyüleyici sese karş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Attan inebilecek misin?"
Öylece ona bakıp kafamı sallayarak burnumu çektim. Yüzümün ağlamaktan kızardığına emindim ve akan burnum çekmemden dolayı ağrımaya başlamıştı. En azından sırtımdaki yoğun acı bunları unutturuyordu. Bir bacağımı diğer tarafa atıp kaydıraktan kayarmış gibi yapıp atın üzerinden indim.
Kraliçe tek boynuzlulara yaklaşmama izin verseydi belki bu hayvanlarla daha iyi anlaşabilirdim.
"Senin.. boynuzların nerede?"
Elim yüzüne gidip olması gereken yerde boynuz aradım. Bu yerde sizler önemli değil misiniz?
"Ne diyorsun sen öyle velet? Bizi takip et"
Şu an ayağımın altında yeri hissetmek garip geliyordu. Ben hep kanatlarımı kullanırdım. Kanatlarım varken yürümek her zaman saçma gelmişti.
"Sizler üzerlerinizi değiştirin biz bunu revire götüreceğiz"
Az önceki uçan adam ilerlerken yanına hızlı adımlarla giderek sırtını izlemeye başladım. O uçmuştu..
Bir periydi belki veya bizlerden üst sınıf olan bir melek..
"Beni izleme ve yürü"
Rahatsız olduğunu düşünerek önüme dönüp koca binada ilerlemeye başladım.
"Ayakkabıların yok.. toz içinde kaldı her yer. Tch, temizlik gününü erkene almalıyım"
Bakışlarımı ayaklarıma çevirip "etraf temiz olsaydı ayaklarım kirlenmezdi" dedim.
Geldiğim yerde tek boynuzlular sayesinde her taraf temizdi ve çıplak ayakla dolaşsak da kirlenmezdik.
"Tch, buranın kirli olduğunu mu ima ediyorsun?"
"Ayaklarım kirlendiğine göre evet"
Merdivenleri çıkmaya başladıklarında elim tekrar sırtıma gitti. Merdiven çıkmaktan nefret ederdim ve bu yüzden hep kanatlarımı kullanırdım.
"N'oldu? Merdiven çıkmayı mı bilmiyorsun?"
Bana ceketini veren kişi yanıma gelip elini uzattı.
''Merdivenleri çıkmayı bilmiyorsan.. eh, yardımcı olabilirim"
"Uzaklaş Kirschtein.. onunla biz ilgileneceğiz"
Elini indirip özür dileyerek yanımızdan gitti. Neden özür diledi ki? Özür dilenecek hiçbir şey yapmamıştı.
"Oi, seni akşama kadar bekleyemeyiz. Merdivenleri çabuk çık"
