"Kaptan'ın yeni saç stilini çok sevdim peri kızı"
Sasha ağzındaki ekmekle hem konuşup hem de gülerken Donna gülümseyerek Levi'a çevirdi kafasını. Saçlarını dün güzelce örmüştü ve o belkide bu durumu unutarak öyle uyumuştu. Sabah saç diplerindeki ağrı artınca Donna'ya saçlarını açtırmıştı ve Donna onun dalgalı olan saçlarıyla bir süre kalakalmıştı. Dalgalı saçlarıyla cidden aşırı havalı gözüküyordu ve Donna ona sanki mükemmel bir şey görmüş gibi baktığından dolayı kendisini odasından kovmuştu.
Donna onun utangaç olmasını ve iltifat edilmeye alışık biri olmamasını anlıyordu ama her seferinde kendisini kovmasına gerek olmadığını düşünüyordu. Çünkü bu durum bir süre sonra çok kırıcı oluyordu.
"Saçlarını örmüştüm bu yüzden dalgalandı ama askerlerin arasına öyle çıkmak istemedi hem saç dipleri ağrımış"
Sasha kafasını sallarken Donna ellerini kendine çekip uzamaya başlayan tırnaklarına baktı. Şekillerini beğeniyordu ama zorluk çıkarmaması için kesmesi gerekiyordu.
''Sen de gelecek misin?"
Eren'in merakla sorduğu sorusuyla kafasını diğer tarafa çevirip sorusunu duymazdan geldi. Sasha, Mikasa ve Armin'le her ne kadar barışmış olsada, Donna'nın gözünde Eren hâlâ aynı Eren'di. Zorbalık eden, depresif ve kendisini nedenini bilmediği bir şekilde sevmeyen ve duvarların dışına çıkmasını istemeyen...
"Herhangi bir eğitim almadın ve muhtemelen bizimle aynı ekipte değilsin. Kaptan Levi seni korumazsa anında ölürsün. Kim bilir sana yardım etmesi için dileneceğin bir ağaç bile bulamayabilirsin"
"Etraf yeşillik dolu ayrıca her gün Levi ile antrenman yapıyorum. Kendimi koruyabilirim"
Donna çay fincanını dudaklarına yaklaştırıp bir süre sıcak buharın yüzüne vurmasına izin verdi.
"Devler senin evrenindeki boynuzlu atlara benzemez. Biri üzerine atlayıp seni canlı bir şekilde yutarsa ne yapacaksın?"
Donna nefesini sesli bir şekilde verip elindeki fincanla beraber kalkıp Levi'ın olduğu masaya yaklaştı.
Eren'i daha fazla dinleyip kafasını meşgul edemezdi ama bilmiyordu ki Eren sadece kendisini uyarmaya çalışıyordu.
"Selam kıvırcık"
Levi'ın delici bakışları Donna'ya dönerken Donna hafif gülümseyerek onun yanına oturdu. Gün içinde çok fazla bir arada olamıyorlardı, tabi Donna Levi'a çay getirmezse.
"Biri seni üzerse melek olmanı unut ve gerekeni söyle demiştim."
"Gerekeni söylersem tüm gün 'acaba dediklerime üzülmüşler midir?' diye düşünür dururum"
"İyilik meleği, tch."
Düşünceli bir şekilde dolu çay fincanını izledi. Donna çoğu zaman onun bakışlarından hiçbir şey anlayamıyordu zaten bu yüzden odasındaki bitkisiyle konuşuyordu ya...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanatlar - Levi Ackerman
Fanfiction"Benim kanatlarım kocamandı Levi ve eğer şu an olsalardı seni bu yağmurdan korumak için kanatlarımın altına alırdım" ••••• Donna, kraliçenin koyduğu kurallara uymayarak okyanusun üzerinde uçarken bir sirenin sesine kapılır ve bu büyüleyici sese karş...