"Benim kanatlarım kocamandı Levi ve eğer şu an olsalardı seni bu yağmurdan korumak için kanatlarımın altına alırdım"
•••••
Donna, kraliçenin koyduğu kurallara uymayarak okyanusun üzerinde uçarken bir sirenin sesine kapılır ve bu büyüleyici sese karş...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Levi ben ofisimde olacağım.. görürsen Donna'yı yanıma çağırır mısın? Sırtına bakmam lazım. Bugün yanıma hiç gelmedi ayrıca kahvaltıda da onu görmedim."
Hange, Levi'ın cevap vermesini beklemeden elindeki yemek tepsisiyle onun yanından uzaklaşmaya başladı. Levi'ın dediğini sorgulamadan yapacağını biliyordu.
Levi ellerini ceketinin cebine koyup koridor boyunca ilerlemeye başladı. Dediğini itiraz etmeden yapacaktı sonuçta Hange'nin yorulmasına izin vermeyecekti.
Komutanlık işlerinin zor olduğunu biliyordu. Zamanında Erwin kolu yüzünden bir süre yorgun düştüğünde, hiç endişesi kalmasın diye onun işlerini yapmıştı.
"İkinizde yorgun gözüküyorsunuz"
Armin'in endişeli sesi onu durdururken Sasha'nın yüksek sesle esnemesi kafeteryada yankılandı.
"O kız gecenin bir vakti uyanıp biriyle konuşurmuş gibi şarkı söylemeye başlıyor. Pencereden sürekli aya bakıyor ve seslensekte cevap vermiyor. Uyurgezer olması bizim için çok sorunlu geçiyor ayrıca uykuya dalmadan yarım saat boyunca hareket edip duruyor. Tamam sırtı yaralı bu yüzden hareket etmesi normal ama elindeki kavanozun üstünde gezdirdiği tırnaklarının sesi ve o eski yatağın çıkardığı gıcırtı yüzünden bir gece kalkıp onu boğmaktan korkuyorum. Tüm sınırlarımı zorluyor"
Mikasa'nın yorgun bir şekilde söylediklerini duyduktan sonra yanlarına yaklaşıp "oi, Donna nerede? Hange'nin yanına gitmesi lazım" dedi.
Eren'in yüzünden bir an tedirginlik geçsede Levi'ın onları dinlemediğini sanıp derin bir nefes vermişti. Hange ve onun Donna'yla nedenini bilmediği bir şekilde yakın olduğunu yakın olduğunu biliyordu. Mikasa zaten pek umursamıyordu Levi'ı bu yüzden rahat takılıyordu.
"Jean ile birlikte ahırda.. atlar ile konuşup Jean'a yardım ediyor. Başka şeyler de yapıyor olabilirler"
Sasha ağzı aralık bir şekilde masada uyumaya devam ederken Armin onun dediklerine gözlerini büyüttü. Çok uykulu olmasaydı asla Levi'ın yanında böyle bir şey söylemezdi.
Levi, Sasha'nın salyasının akıp masaya geleceğini fark edip iğrenerek cebinden bir mendil çıkararak yüzüne fırlattı.
"Uyuma Sasha, uyursan bu hafta tüm bulaşıklar sende''
Sasha onu duymamış gibi uyumaya devam ederken Levi yönünü ahıra doğru çevirip gelen gülüşme seslerini dinledi.
"İşine ortaklık edecek birilerini almanı mı söylememiştim sana?"
Jean'a sorduğu sorudan sonra atların arasından çıkan Donna'nın yüzündeki at salyası kaşlarını çatmasına sebep oldu.
"Yarım saatlik mola ver"
Jean koşarak yanlarından uzaklaşırken Donna "senden neden korkuyorlar?" diye sordu. Dün onun melek gibi uyuduğunu görmüştü. Gün içinde ne kadar asık suratlı ve sinirli dolaşsada dün gerçekten bir melek gibi uyuyordu.
