5. Bölüm

412 32 25
                                    

5. Bölüm: 

"Ekonomide uçabilirdik. Ekonomide de uçabilirdik. Ne olurdu ekonomide uçsak?"

Ferman el bagajını yerine yerleştirip koltuğuna otururken konuştu.

"Ali bunu daha önce konuşmuştuk."

Ali başını itirazla iki yana sallarken arka sıralarında oturan Ateş başını koltukların üzerinden uzattı.

"Ferman hocam çok ayıp. İnsan öğrencisine biraz üç kağıt öğretmez mi?"

Ferman omuzlarını silkti.

"Siz dururken..."

Ateş Ferman'ı duymazdan gelerek Ali ile konuştu.

"Git ekonomiden birini kafala buraya gönder. Ama bak akıllı uslu birini bul. Sonra başımızın etini yemesin. Ya da dur sen şimdi bulamazsın."

İpek, ayaklanan Ateş'in koluna yapışıp adamı koltuğuna geri çekti.

"Ateş!"

Ateş İpek'in sesindeki uyarı tonuna karşın sırıttı.

"Ne var canım? İyi davran dedin iyi davranıyoruz işte."

İpek Ateş'in kolunu daha da sıktı.

"Ateş ben..."

"İyi davran dedin. Dedin mi demedin mi? Dedin."

"Ben üç kağıt çevirmem Ateş bey.. Beni düşündüğünüz için teşekkürler."

Ateş kafasını arkaya uzatmış olan Ali'ye baktı.

"Haydi be oradan. O kadar soruşturma gökten zembille mi indi?"."

"Ali oğlum!"

Ali Ferman'ın sesini duyar duymaz irkilerek koltuğuna geri yerleşti.

"Ali. Senden rica ediyorum. Ateş hocanın söylediği hiçbir şeyi dikkate alma. Lütfen."

Ali Ferman'a bakıp başını salladıktan sonra çantasından çıkardığı kulaklıklarını kulaklarına geçirdi.

Ateş bir süre ikiliyi izledikten sonra ağırlığını İpek'in omzuna verip kulağına sokuldu.

"Bak, görüyor musun? İçini çürütmüş çocuğun. Onu yapma Ali; buna bakma Ali; nefes alma Ali;; gülme Ali; ağlama Ali... Aynı sen. Hepiniz aynısınız. Vallahi yemin ediyorum. Sen benim hocam olsan ben katil olurdum. Kendimin katili."

İpek derin bir nefes aldı. Dirseğiyle Ateş'in kaburgalarını dürttü.

"İn tepemden Ateş. İnsanları da rahat bırak. Tak kulaklıklarını müzik dinle."

Xxx

"Pşşt, Pşşt."

İpek yüzünün önünde sallanan Ateş'in eliyle irkildi.

"Çürütmüş diyorum İpek hocam."

İpek anlamaya çalışarak Ateş'in yüzüne baktı.

"Çocuğu diyorum. Yemiş bitirmiş. Baksana kırk beş dakikadır müzik dinleyerek oturuyor."

"Evet Ateş. Biraz örnek alsan mı diyorum."

Ateş sesini alçaltıp konuşmaya devam etti.

"Otistik otistik. Hangi otizmli kırk beş dakika sabit kalır?"

"Belki de streotipi müzik dinlemektir?"

"Değil."

"Nereden biliyorsun Ateş?"

"Streotipi müzik dinlemek olsa piyanist falan filan bir şey olurdu. Ama bak, doktor olmuş. Streotipi adam kesmek. Yani yasal sınırlar içinde adam kesmek."

İpek derin bir nefes alıp önünde oturan Ferman'a uzandı. Omzuna dokunup konuştu.

"Ne yapıyorsun?"

Ferman kulağındaki kulaklığı yana itip İpek'e döndü.

"İyi. Sen?"

İpek başını iki yana salladı.

"Ağlamak istiyorum. Yani inanır mısın? Zorla götürüyorum diye canımı okuyor."

"Hop hoop. Duyuyoruz her halde."

"Sana güveniyorum İpek. Bence baş edebilirsin."

Ateş İpek'i omzuyla kenara itip Ferman'ın görüş açısına girdi.

"Ohooo. Senin için hava hoş tabi maviş hocam. Ne yaptıysan çocuğa artık, kırk beş dakikadır ölü taklidi yapıyor."

Ferman gözlerini Ateş'in yüzüne dikip bir süre baktı.

"Ne yapacağım ben çocuğa hocam. Allah aşkına?"

Ateş Ferman'ın sözünü bitirmesini beklemeden uzanıp Ali'nin omzunu dürtükledi.

"Haydi bakalım kıvırcık. Geldik geldik. Uyan."

"AAAAAAAA! Dokundu! Dokundu! Hocam! Bir şey söyleyin! Dokundu! Hiç! Hiç hoşlanmam! Hoşlanmam! Ben, temastan hoşlanmam!"

Ateş, kulaklıklarını fırlatıp elini kolunu havada sallaya sallaya konuşan Ali'ye hayretle baktı.

"Yani hocam! Tebrik ediyorum."

Ferman Ateş'e söylendikten sonra Ali'ye döndü.

"Ali tamam. Lütfen sakinleşmeye çalış. Bak uçaktayız."

Ali kendini sakinleştirebilmek için harcadığı büyük çabanın ardından dönüp Ateş'e baktı.

"Bana bir daha dokunmayın olur mu Ateş bey? Sizden rica ediyorum. Ben Temastan hoşlanmıyorum."

Ateş hissettiği rahatsızlığı bir sırıtışın arkasına saklamaya çalıştı.

"Amman be kıvırcık. Sen de yaygarayı bastın yani. Affedersin tamam."

İkiliyi tenis maçı izlermiş gibi izleyen İpek, Alinin önüne dönmesiyle beraber çaprazındaki Ferman'a uzandı.

"Gerçekten. Ne diyeceğimi bilemiyorum Ferman. Ben çok özür dilerim."

Ferman bir elini sallayıp konuştu.

"Boş ver ipek. Biri yapmazsa biri yapıyor zaten."

İpek utançtan kızarmış yüzünü Ateş'e çevirdi.

"Sana gerçekten inanamıyorum. Bu yaptığın resmen duyarsızlık Ateş."

Ateş İpek'e bir an bakıp bakışlarını başka yere çevirdi.

"Yahu nereden bileyim kinestetik hassasiyeti olduğunu."

İpek içini çekti.

"Beni gerçekten hayal kırıklığına uğratıyorsun. Gerçekten."

Ateş İpek'i hiç duymamış gibi tepki vermeden kulaklıklarını başından geçirip müziğinin sesini sonuna kadar açtı.

Mucize Doktor & HekimoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin