6. Bölüm

447 36 26
                                    

6. bölüm

Ferman omzuna binen ağırlıkla uykulu gözlerini aralayıp etrafına bakındı. Kabinin loş ortamında, burnunun dibindeki kıvırcık kafayı fark etmesi bir an sürmüştü. Ne kadar zamandır uyuyor olduğunu merak etti. Omzundaki başı düşürmemeye çalışarak telefonuna uzanmayı denedi. Başaramayınca vaz geçip rahat bir oturuş bulmaya çalışarak yavaşça kıpırdandı. Ali'nin tepesinde uyuyor olmasına gülmemeye çalışarak tekrar çocuğa baktı, elini saçlarına atıp yavaşça karıştırdı. Ali bu hareketle daha da yayılıp Ferman'ın üzerine yerleştiğinde de bu hareketine pişman oldu ama yine de elini geri çekemedi. Böyle zamanlarda içini kaplayan şefkat yüzünde gezinirken başını Ali'nin başına yaslayıp gözlerini kapadı. Uçağın düzenli uğultusu ve sevdiği birine yakın olmanın sakinleştiren hissiyle az önce bıraktığı uykusuna geri döndü.

İpek, dizine pat pat vuran Ateş'in yüzünden rahatsız uykusundan irkilerek uyandı.

"Ne var?"

"Kızgın mısın hala? Tamam özür diledim ya işte."

İpek ağrıyan boynunu ovuşturup Ateş'e baktı.

"Sesini alçalt Ateş. İnsanlar uyuyor. Ayrıca, ne yaptığın beni ilgilendirmiyor. Neden uyandırdın beni?"

Ateş önlerindeki koltukları işaret etti.

"Bak, sarmaş dolaş uyuyorlar."

İpek başını geriye atıp cam tarafına çevirdi.

"Ateş. Rahat bırak insanları."

"Çocuğun dokunmaya hassasiyeti yok."

"Çocuk uyuyor Ateş. Hem belki de Ferman'ın dokunuşundan rahatsız olmuyordur?"

Ateş gözlerini önünde gezdirerek düşündü; başını İpek'e çevirdi.

"Ben parmağımın ucuyla dokundum; neredeyse uçağın tavanından dışarı çıkacaktı. Derman hocam çocuğu kundaklamış resmen, gıkı çıkmıyor."

İpek içini çekti.

"Kıskanma Ateş'çiğim. Seni Emre ile bir konferansa falan göndeririz, siz de uyursunuz böyle. Oldu mu?"

"Bu çocuk ya benden nefret etti ya da Derman hocama aşık."

İpek gülmemek için dudaklarını sıktı.

"Çocuk, uyuyor."

"E iyi. Test edelim o zaman."

İpek hızla uzanıp Ateş'in Ali'ye uzanan elini yakaladı.

"Ateş, ne yapıyorsun?"

Ateş elini çekmeden İpek'in yüzüne baktı.

"İpek hocam. Sen böyle benim elime koluma yapışırsan bu yolculuk bitmez. Biliyorsun değil mi?"

"Senden sadece rahat durmanı istiyorum Ateş."

İpek Ateş'in elini bırakıp başını yine cama çevirdi. Ateş'in gözlerinden yansıyan malum manayı görmezden gelse de yüzüne yürüyen sıcaklığı hissedebiliyordu. İstediği son şeyse bunu Ateş'in görmesiydi.

"Ferman hocam? Ferman hocam?"

Ferman Ali'nin dürtüklemeleriyle gözlerini açtığında ilk olarak sağ omzundaki ağrıyı fark etti.

"Ali?"

Ali uyanmış dimdik oturuyordu. Telaşlanmış gözlerini Ferman'ın yüzünde gezdiriyordu.

"Ferman hocam uyumama nasıl izin verirsiniz? Bir de yayılmışım öyle. Ne olacak şimdi?"

Ferman sırtını dikleştirdi.

Mucize Doktor & HekimoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin