9. Bölüm

338 35 15
                                    

9. Bölüm







    Ali Ferman'ın kapısının önünde tereddüt içinde bekliyordu. Bütün benliğiyle uygun olmayan bir odada kalmak istemiyordu, ancak bu teklifi Ferman'a götürmeye de çekiniyordu. Sonra bir anda kapıyı tıklattı.

    "Ferman hocam?"

    Ali içeriden gelen ayak seslerini duydu.

    "Ne o, kapıları görmeye başlamışsın?"

    Ali Ferman'ın açtığı kapıdan içeriye daldı.

    "Kapınızın kilitli olduğunu düşündüm."

    Ferman aynanın karşısında kravatını düzeltiyordu. Ali odada hızlıca turladı. Ferman aynadan Ali'nin hareketlerini şüpheyle izlerken konuştu.

    "ne oluyor?"

    Ali adımlarını aniden durdurup Ferman'a baktı.

    "Odamın ölçüleri orada kalmam için uygun değil."

    Ferman gözlerini yumup birkaç saniye bekledi.

    "Bir gün Ali. Bir gün kalacağız alt tarafı.

    "İpek hanım odasını ölçmeme izin verdi. Ateş bey bile izin verdi. Siz de izin vermek zorundasınız."

    Ferman inanmazlıkla Ali'ye döndü.

    "Sırf ben izin vermek zorunda kalayım diye Ateş hocanın odasını mı ölçtün?"

    Ali sırıtıp cebindeki metreyi çıkardı.

    "Ateş beyle odalarımız yan yana. Tutmayacağını tahmin ediyordum ama size Ateş bey bile izin verdi diyebilmemi sağladı. Ateş bey bile izin verdi. Siz de izin vermelisiniz."

    Ferman komodindeki telefonunu aldı.

    "Ölç. Ölç Ali. Burası da tutmazsa ne yapacaksın? Çıkıp çatıda mı yatacaksın. Ölç."

    Ali birkaç saniye tereddüt içinde tavana baktıktan sonra konuştu.

    "Kinaye yaptınız."

    Ferman oflayarak kapıya yürüdü. Koridora çıkıp sırıtışını saklamak için kapının kenarına geçti. Metreden çıkan sesleri dinlerken Ali'nin çevirdiği numaraları düşünerek koridorda dolandı.

    Ali elindeki metreyi ceketinin cebine atıp hayal kırıklığıyla koridora yürüdü.

    "Uygun değil işte. Ne yapacağım ben şimdi?"

    Ferman Ali'nin yanına yürüyüp kapıyı kapadı.

    "Ne yapacaksın? Gidip kahvaltı yapacağız, sonra da konferansa geçeceğiz."

    Ferman Ali'nin omzundan tutup asansörlere doğru yönlendirdi.

    "Ferman hocam ben böyle kalamam. Yani bir şey yapmam gerek."

    Ferman Ali'nin çevirdiği oyunları unutmamıştı.

    "Git Ateş hocaya sor ne yapacağını. On saattir berabersiniz hemen el vermiş sana."

    "Eee, hayır. Ben temastan hoşlanmıyorum biliyorsunuz. El falan vermedi."

    Ferman Ali'nin tepkisine gülerken asansörlerin önüne gelmişlerdi. İpek ve Ateş orada onları bekliyorlardı.

"Ooo, Derman hocam ne kadar uzun sürdü süslenmeniz? Öldük açlıktan."

    İpek dirseğiyle Ateş'in kaburgalarını dürttü.

Mucize Doktor & HekimoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin