Malum uyarı ahahajsk
Akdeniz
Telefonumdan saati kontrol ettim. Stüdyoya gitmeme üç saat vardı. Gece asla uyuyamadığımdan stres ve biraz mutlulukla gözlerimi kapattım. Azıcık uyusam yetecekti. Yorganı başıma kadar çekerek karanlığa gömüldüm.
Zil sesine kadar.
Öyle bir çalıyordu ki... Peş peşe dört kez çalınca saate baktım. Siktir! Akşam olmuştu. Yataktan tam kalkacakken o sıcak hissin yanında olan görünmez ellerle bir daha yorganın altında kendimi buldum. Ertesi gün de uyumak istiyordum. Uyuyabilmeliydim, terapistim uykum için düzgün ilaç vermiyordu! Psikolojik Akdeniz, uykun böyle bla bla Akdeniz! İçsen de uyumazsın Akdeniz. Önce nedenini çözmeliyiz. Her şeyde ilaca yönelmemeliymişiz. Bu basit bir sorunmuş, halledermişim. Harry, Harry, Harry!
"Akdeniz? Evde mis... Oh..."
Harry elini kalbine koydu. Ona anahtar verdiğime pişman olmuştum.
"Bebiş neden kalkmadın?"deyip yatağın ucuna oturunca başımı ondan ters yöne çevirdim.
"Uyuyamıyorum,"dedim ağlamaklı bir sesle.
"Ah bebeğim, neden söylemedin? Kay hadi ben seni uyuturum."
Tam ağlayacaktım ki tatlı aksanıyla gülmeye başladım.
Yanıma girip beni kollarına çekti. "Hiç mi uyuyamıyorsun?"
"Bir saat uyudum,"dedim çatlak bir sesle. Geçen gün bardan giden ben değilmiş gibi yüzsüzce kollarında olmanın keyfini çıkardım. Sonuçta şu an benimleydi.
Yanağıma ufak öpücükler bıraktı. Sonra üzerimizi örttü. Boynuna kuş gibi gizlenerek gözlerimi kapattım.
Harry bir yandan saçlarımı okşuyordu. Şimdiden mayışmaya başlamıştım. Alçak bir sesle "Seni seviyorum, biliyorsun değil mi? Her şeyden çok hem de,"dedi.
"Ben de seviyorum."
Muhtaç tonumla dudakları dudaklarımı buldu. Öpücük derinleşirken ellerimi ensesine çıkardım, o da üzerime çıktı. Ellerimi beline indirerek kazağından içeri kaydırdım. Onun sıcak elleri benimkileri kavrayarak yatağa bastırdı.
Boynumu öperken titrek nefeslerle tavana baktım. Bedeni yukarı kayarak yüzümle aynı hizaya geldi. Kısmen. Harry benden uzundu.
Gözlerine bakarken içim gidiyordu, ona çok aşıktım. Kendimi kaybettiriyordu Harry. Kazağını çıkardı. Bedenine bakarak kasılan mideme aldırmadan yutkundum.
Ben de kazağımı çıkardım, doğrusu o yardımcı oldu. Elimi karın kaslarından yukarı kaydırırken göz teması kurduk. "Akdeniz, dokunuşun tüy gibi,"dedi arzudan titreyen bir tonda. Sertçe yutkundum, kulaklarım uğulduyordu şimdiden.
Elimi pantolonuna kaydırıp aletini okşadım, ikimiz de gülümsedik. Harry elimi tutup içeri sokunca dudağımı ısırmama rağmen inledim.
Gözleri koyulaştı ama durmadım. Elimi hareket ettirince adem elması oynadı. "Bebeğim..."
"İstemiyor musun?"dedim, yüzüm yanıyordu.
Burnundan nefes aldı. "Hayır, istiyorum. Uykusuzsun diye..."
"İyi hissetmek istiyorum, olur mu?"
Bakışları hareketimi hızlandırırken dağıldı."Evet..."
Devam ettim. Sesi kesilmişti artık, kısık bir şekilde inliyordu sadece. Boynuma yaslanıp "Akdeniz,"dedi zevkle. Tonu iyice sertleştirmişti beni. Kulağına "Böyle mi?"dedim usulca. Boynunu öptüm, teni çok güzeldi. O kadar sıcaktı ki...
Elini yatağa bastırıp "Dur, gelmek istemiyorum,"dedi kesik bir sesle.
Kalbim güm güm atarken ona baktım sadece.
"Şey var mı? Kondom?"
"B-Banyo..."
"Evet, doğru. Ben alayım."
Onun almasını beklerken tuhaf bir sessizlik olmuştu. Bu aralar sık sevişemiyorduk, bana dokunmasının nasıl hissettirdiğini unutmak üzereydim.
Kalan her şeyi çıkardığımızda prezervatifi taktı, ben de hevesle onu izledim. Gülüp burnumu öptü. "Çok güzelsin."
"Çok istiyorum,"dedim aynı anda.
Rezildim.
Tekrar güldü, ellerimizi kenetleyerek bir kez daha yatağa bastırırken onu hissettim. "Ihmm..."
"Acıdı mı bir tanem?"
Kulaklarım tekrar uğuldamaya başladı. Ellerini sıkarak "Bekleme,"dedim. Harry ileri geri hareket etti. Hazla inledikçe hızlanmaya başladı. Ellerimizi iyice bastırarak yukarıdan bana baktı. Bedenimi hafifçe kaldırarak ona uzandım. Dudaklarımız birbirine sürtünüyor ve yatak gıcırdıyordu. Uğultuya rağmen duyabiliyordum.
"Seni seviyorum."
"Ben de seni seviyorum,"dedi aynı noktaya sertçe vurup. Haykırırcasına inledim, çok güzeldi. Harry benim bedenimi çok iyi tanıyordu.
Gözlerimin içine baktı, benim bakışlarım ise zevkten buğulanıyordu.
Harry birden çenemi tuttu. Ona bakmamı istiyordu. Gelirken ona bakmaya çok utanıyordum ama artık kendimi dizginleyemiyordum. Titreyerek gelmeye başladığımda dudağımı ısırdım. Bakışlarındaki o değişimi gördüm, çok hoşuna gitmiş gibiydi. Nasıl bakıyorsam...
Tek elini yatağın başlığına bastırırken hazla soludu. Kalbim tekledi, o kadar seksiydi ki..
Aynı anda yatakta yanıma uzandı. Nefes nefese bir süre durduk.
"Artık uyuyabilirim,"dedim kesik kesik. Kahkaha attı.
İroni ise gerçekti. O andan sonra ona yaslanarak saatlerce uyumuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çember [BXB]
Short StoryHer şeyden sonra Ritim barı alan Harry ve Akdeniz, orayı eski yuvaları haline getirmeyi görev bilmişlerdi. Harry bar konusunda arkadaşlarının yüzünü kara çıkarmamaya çalışıyor, Akdeniz ise anksiyetesinin kariyerinin önüne geçmesinden gün geçtikçe sı...