Mokro [ soukoku ]

Bölüm 13.

Akutagawa saatlerdir onu çıkarttıkları odada sandalyeye bağlı bir şekilde duruyordu. Buraya gelirken yakalanmayı asla beklemediğinden hem kendine kızıyor hem de buradan kurtularak kardeşini kaçırmayı planlıyordu. Fakat tüm vücudu hareketsizken bunun oldukça zor olacağını biliyordu. Bu ilk kapana kısılması değildi bu yüzden sorun etmiyordu. Bir şekilde geç kaldığında veya haber alınamadığında mafyadan arkadaşları onu kurtarmaya geleceklerdi.

Yaklaşık bir saat sonra onu kapattıkları odanın kapısı açıldı ve Chuuya, Dazai ve Gin odaya girdi. Gin'in suratında hâlâ o şaşkın ifade vardı. Sandalyede oturan abisine doğru ilerledi ve yüzüne uzun uzun baktı. Diğer ikisi tabii ki Gin'in konuşmasına öncelik veriyordu.

" Bir abim olduğunu biliyorum ama ne ismini ne de yüzünü hatırlıyorum. Neden beni kaçırmaya kalkıştın? Madem abimsin, neden bunu düzgünce açıklamak yerine bu yöntemi seçtin? "

" Çünkü yanındakilerin aklına gireceğinden şüphe ettim. "

" Beni kaçırdıktan sonra ne yapmayı planlıyordun peki? "

" Bilmiyorum. Bu evde olduğunu öğrenir öğrenmez yola çıktım. Bilmiyorum. "

O sırada Dazai girdi araya.

" Gin'in bu evde olduğunu kimden öğrendin? Kimlerdensin sen? "

Akutagawa bir kaç saniyelik sessizliğini bozduğu an cebinde titremeye başlayan telefon odadakilerin tüm odağını oraya çevirmişti. Chuuya hızlıca ona yaklaştıktan sonra cebindeki telefonu çıkardı ve ekrana baktı.

' Başkan ' arıyor..

Chuuya tek kaşını kaldırdıktan sonra cevaplama tuşunu yukarı çekti. Bir şey söylemeden karşıdaki ses duyulmuştu.

" Hallettin mi? "

Tanıdık gelen ses Dazai, Chuuya ve Gin'in birbirine bakmasına sebep olmuştu.

" Ranpo Edogawa. "

Dazai sessiz bir şekilde konuştuğunda Ranpo yeniden seslendi.

" Hey! Akutagawa. "

" Sana güvenmememiz gerektiğini biliyordum. "

Bu defa Chuuya konuştuğunda Ranpo'nun sesi yeniden duyuldu. Pek de şaşırmışa benzemiyordu.

" Ah, demek Akutagawa ile yan yanasınız. İnanın kötü bir amacım yok, sadece kardeşleri kavuşturmak istedim. "

" Ranpo-san! Beni odaya bağladılar! "

Akutagawa telefona doğru seslendiğinde Dazai saçını kavradı ve sertçe arkaya çekiştirdi.

" Sessiz ol. "

Ardından telefonu Chuuya'nın elinden alarak dudaklarına yaklaştırdı.

" İyi dinle, Ranpo. Adamının kim olduğunu kardeşi olduğunu iddia ettiğiniz Gin bile bilmiyor. Bir kaç saat önce hakkımızda her şeyi öğrendikten sonra evimize adamını yolluyorsun. Bu hiç güvenilir bir hareket değil. Amacın her ne ise buna izin vermeyeceğimizi bilmeni isterim. "

" Silahımı getireyim mi? "

Chuuya Dazai'ye sorduğunda Dazai olumsuz anlamda kaşlarını kaldırdı. O sırada Ranpo ufak bir kahkahadan sonra cevap verdi.

" Gerçekten, bana güvenmemeniz kalbimi kırdı demek isterdim ama kırılacak bir kalbim yok. Yeniden ilgimi çekmediğinizi belirtmek isterim. Neyinizi çalacağım, kokuşmuş mobilyalarınızı mı? Her neyse. Akutagawa Gin'in abisi, ister inanın ister inanmayın. Konuşmalarına müsade verin. "