DİLRUBA

24. Bölüm "Sorular ve cevaplar "

Parmaklarımın dokunduğu elinin varlığı ile kısa bir an gözlerimi kapatıp açtım. Baş parmağım ile elinin üzerinde hafifçe daireler çizmeye başladım. Ona dokunmak, ufakta olsa bir temas kurmak benim için bir ihtiyaç gibiydi. Su gibi, hava gibi...

Varlığını hissetmeye ihtiyaç duyuyordum.

Bakışlarım yüzünde gezindi. Çatık kaşlarından huzurlu bir uykunun içinde olmadığını anladım. Diğer elimi kaldırıp saçlarına götürdüm ve yavaşça okşamaya başladım.

"Ben buradayım Dildâr, korkmana gerek yok" mırıltım ikimiz dışında boş olan karanlık odada yayıldı.

Saçlarını okşamaya devam ederken dışarıdan gelen ışıklarla aydınlanan odada yüzüne bakmaya devam ettim. Kalbimde ki ağırlık gittikçe arttı. Onu kaybetme korkusu. Derin bir soluk aldım ve yavaşça bıraktım. Yanımdaydı, yanındaydım.

"Yanındayım"

Uykudan bir haber gözlerimi kırpıştırıp yüzünde ki ufak tefek yaralara baktım. İyileşecekti, toparlayacaktı. Bunun için elimden gelen her şeyi yapacaktım. Korktuğunu, canının yandığını biliyordum. Dudakları her ne kadar acısını söylememek için mühürlü olsada ben canının yandığını hissedebiliyordum.

"Mümkün olsa acını almak isterdim Dildâr. Senin yerine keşke benim canım yansa"

Saçlarını son bir kez okşayıp yavaşça oturduğum yerden kalktım. Camın önünde durup bir süre karanlığa baktım. Ardından ona son bir bakış atıp odadan çıktım. Cebimden çıkarttığım telefonda kısa bir süre sonra bulduğum ismi aradım.

"Oo Komutanım sen bizi arar mıydın ya?"

"Alptuğ önemli bir şey için aradım." Karşı taraftan bir boğaz temizleme sesi duydum ardından tanıdık, sert ses tonunu işittim. Biraz önce ki tavrından eser kalmamıştı.

"Buyurun Komutanım."

"Suriye'de düşürülen özel helikopter, olayı üstlenen her hangi bir terör örgütü var mı? Kim yaptı biliyor musun?"

"Yani, bir kaç bir şey çalındı kulağıma bu olayla ilgili.
Ama zaten bizimkilerde özel bir araştırma yürütüyor. "

"Biliyorum ama sen oraları avucunun içi gibi bilirsin. Bunu yapan terör grubunun kim olduğunu ve yerlerini bulabilir misin?"

"Bulmasına bulurum da, ne yapacaksın?"

"Alptuğ sen bana bul sadece"

"Ne oluyor? Düşen helikopterde bir tanıdığın mı vardı? "

"Alptuğ-"

"Kişisel çıkarlarımızla iş yapmayız Abi unuttun mu sen bunu? Bak, MIT ve JÖH zaten bu işin peşinde ama sen bana şimdi doğru düzgün anlatta bende ona göre ilerleyeyim. "

"Sevgilim, helikopterdeydi."

"Durumu?"

"İyi ama bunu yapanları da bulmak istiyorum"

"Geçmiş olsun, fakat bulunca ne yapacaksın Selçuk?"

"Operasyon izni isteyeceğim. "

"Sana dedim zaten bir saha çalışması yürütülüyor bu konuyla ilgili"

"Ama o saha çalışmasında sen yoksun değil mi?"

"Hayır, ben başka bir iş ile ilgileniyorum."

"Bana sen lazımsın Alptuğ, sen o topraklarda kuş uçsa bilirsin"

"EvelAllah bilirimde bizimkiler bana başvurmadı o yüzden olay içine dahil değilim."