Zoraki Evlilik Jeon Jungkook

4

Sesin geldiği tarafa baktım. Bu jungkooktu. "Deniz poşeti düşürdün" Dedi .Bana deniz dedi, adımı unutmamış

Poşeti yerden aldı. Elime verdi. Eli elime değdi. Yine kesin domates olmuşumdur çünkü yüzümün yandığını hissettim

Teşekkür ettim. Tabi ingilizce

Bavulumu görünce
Jk:"Gidiyor musun Deniz "
Deniz:e-evet, okul gezimiz 5 günlüktü jk:Hmm anladım umarım eğilmemişsindir ben açıkçası burayı çok sevdimdedi
Deniz:Evet güzeldi
jk: İyi yolculuklar

Elimi sıktı vedalaştık. Sanki yıllarca tanıyormuşum gibi ayrılmak zor geldi bana

Otobüse bindim Açelya ve Defne de geldi. Istanbul'a varmıştık.

Erkek kardeşim beni almaya gelmişti. Benden 3 yaş küçüktür ama sanki benden büyükmüş gibi davranır ama yine de onu çok seviyorum

Eve gittik annem hemen bana sarıldı beni bu kadar özlediler mi?

Babam her zamanki gibiydi. Sinirli ve biraz da alkolün etkisindeydi ondan dolayı hiç selam bile vermeden odama gittim

Bu kadar uykucu değilim ama sonuçta yol yorgunluğu. Uyuya kalmışım

Akşam yemeğinde anca uyandım. Her şey normal geçiyordu

~1 hafta sknra~

Bu yıl üniveriste sınavı vardı. 3 hafta sonra sınava girecektim. Çalışkan bir öğrenciydim yani çevrem öyle diyor. Ama gergindim. Annem de destek oluyordu. 3 hafta boyunca hiç bi şeye dokunmadım sadece ders çalıştım

~3 hafta sonra~

Sınav günü geldi çattı. Gergindim ama bu sadece sınavda dezavantajdı bana ondan sakinliğimi korumaya çalıştım. Sınava girdim 2 gün sürdü ikisi de muhteşem geçmişti. Hep çocukluk hayalim olan doktorluğu istiyordum umarım puanım yeter

Açelya ve defnenin sınavları da iyi geçmiş. Ikisi çok küçük yaştan beri korece öğreniyorlar kurslarına gidiyorlar. Çünkü ikisi de Kore de okumaya karar vermişlerdi çok küçük yaşlarda. Bende isterdim ama işte maddi durumlar

~1 ay sonra~

Bugün sonuçlar açıklandı. Evet evet çok mutluyum sevinç gözyaşları döküyordum. Puanım doktorluğu tutuyordu. Açelya inşaat mühendisi Defne de avukatlığı istiyordu. Ve ikisi de istediği bölümleri kazanmışlardı. Üstelik hayalelerindeki ülkede KORE'DE! Sonuçlarımızı öğrendikten 1 hafta sonra Defne ve Açelya kayıtlarını yaptırdılar tüm hazırlıkları tam.

Bende istediğim üniveristeyi kazanıyordum ve kaydımı yapmak için o akşam sofrada babamla konuştum.

Babam: bu kadar okuduğun yeter artık evlilik yaşın geldi! Seni görmeye gelecekler yarın hazırlan okulu falan da unut!

Ben dondum ne yapacağımı bilemedim elim ayağım titriyordu şaka mıydı bu ve eğer şakaysa bile hiç komik değildi!

Babam: ben neden sana pamukkaleye izin verdim sanıyorsun aptal! Onunla tanıştım sen pamukkaledeyken. Maddi durumu iyi sana da gül gibi bakar

Deniz:HAYIR ölürüm daha iyi
Babam:BEN SENİN BABANIM BANA BAĞIRMA

Gözyaşlarıma engel olamıyorum

Deniz: SENDEN NEFRET EDİYORUM

Dememle yüzüme tokat atmıştı babam. Yanağımı  tuttum acımıştı. Ağlaya ağlaya odama girdim gözyaşlarıma engel olamıyorum. Ne kadar ağladım bilmiyorum.

Annem odaya geldi o da ağlamıştı da gözleri kızarmıştı. Odamdan kovdum kapıyı kilitledim.

Sabah olduğunda babam kapıya sert sert vuruyordu. Açtım yoksa kıracaktı.

Babam:Doğru düzgün giyin öğle vakti gelecekler
Deniz: HAYIR giymicem
Babam: bu senin için çok kötü olur lafımı ikiletme!

Diyip odadan çıktı. Ağlıyordum gözlerimin altı şişmişti. Annem geldi de zorla beni giydirdi

Gelmişlerdi. Yaklaşık 50 yaşlarında biri karşımda duruyord. Oturdu. Bana pis pis bakıyordu yiyecekmis gibi. Ölürüm daha iyi. Yaklaşık 2 saat kaldı ama sanki 2 saat değil de bir ömür gibiydi bitmek bilmedi. Sonunda gitti

Okulların açılmasına yaklaşık 1 ay kalmıştı

~3 gün sonra~

Babam odama girdi: yarın yüzük takılacak 1 hafta sonra da düğün
Diyip konuşmama izin vermeden odadan çıktı. Olayı öğrendiğim ilk gün Açelya ve defneye söylemiştim. Ama onlarda 3 gün sonra Koreye gideceklerdi. Tek çözüm ölmekti başka hiç bi şey aklıma gelmiyordu

~Diğer gün ~

3 kadın ve 2 erkek gelmişti. Bi şekilde o yüzüğü parmağıma zorla taktılar. Altın kemer bilezikler küpeler kolyeler falan taktılar. Ama babam yüzük dışında hepsini aldı. Gittiklerinde yüzüğü çıkardım firlattim bu sefer ölmeyi ciddi ciddi düşünüyordum. Telefon çaldı o ara. Defne arıyordu. açtım.

Defne: sana bir teklifimiz var

...