Deniz: neymiş?
Defne: sende bizimle Koreye geliceksin!
Deniz : gerçekten mi!
Defne: sadece ailen duymasın yoksa planlarımız alt üst olur.Defne kapattı
Ben sevinçten uçuyordum bir yandan da yakalanma korkusu ödümü patlatıyordu
Diğer gün Defne aradı uçak biletini hallettigini söyledi. Bi kaç gün sonra bu cehennemden kurtulacaktım
Para lazımdı bana. Tek çözüm mal adamın getirdiği altınlardı. Ama babam hepsini benden almıştı. Odasında sakladığını biliyordum ve evde olmadığı bi vakit gidip alacaktım. Neyse ki bu saatte babam işte oluyordu
Eşyalarımı topladım babamın odasına gittim. Hay lanet olsun altınların hepsi yoktu. Bazılarını şimdiden satmıştı. Ne varsa aldım bavuluma koydum
Tam evden çıkarken annen gördü beni.Birden bana sarıldı " iyi yolculuklar " dedi. Böyle bi tepki beni şaşırtmıştı. Ama o da benim bu cehenmemden kurtulmamı istiyordu.
Taksi ile havaalanına gittim. Açelya ve defnenin ailesi uğurlamaya gelecekleri için ben onlara görünmedim
Sonunda geldiler. Evet artık gidiyoruk
Bekle bizi Kore ...
Uçak kalktığında anca derin bi nefes alabildim. Ohh. Hala gerçek olduğuna inanamıyorum sanki bir rüya gibi eğer bir rüya ise asla uyanmak istemiyorum.
Yolculuğumuz 12 saat sürecekti bu zaman zarfında yapacak çok şey vardı ama kafamdaki düşüncelerden kurtulamıyordum. Acaba babam gittiğimi öğrenince napacaktı, ordaki eğitim sistemi bizimki gibi miydi...
Kafamda binlerce soru. Bu sorularla boğuşurken uyuya kalmışım çok tatlı ve huzur verici bi uyku. Uyandığımda daha 6 saatimiz varmış. Bende cam kenarında oturduğum için dışarıyı seyretmeye başladım.
İlk kez uçağa biniyordum ama hiç korku yoktu. Dışarıyı seyrediyordum ki hostesin sesiyle diğer tarafa döndüm. Ne içmek istersiniz dedi"K-kahve"dedim.
Şimdi kafamdaki tüm düşünceri atıp bu kahveyi içmek istiyordum ve öyle de oldu. Tüy gibi hafif hissediyordum kendimiYolculuk bitene kadar havadan sudan konuştuk
Artık Koredeydik :)
Hâlâ inanamıyorum sevinç korku bütün duygularım biribirine karışmıştı. Taksi ile önce otele gidecektik
Bütçemize uygun bi otelin önüne gelmiştik. Defne ve Açelya yurtta kalıyorlardı beni bırakıp yurda gideceklerdi
Ah tek başıma burda kalacaktım ne kadar kötü bi şey. Neyse ki Ingilizcem iyiydi yoksa mal gibi kalacaktım
Çok sadeydi ama güvenilirdi babam yoktu mesela. Kızlar da beni bırakmak istemiyorlardı ama yurdun kapanma süresi vardı. Yarın yine geleceklerdi
Onlar gitti.İlk kez kendimi bu kadar yabancı ve yalnız hissetmiştim cidden çok kötü bi şey.
Akşam yemeği dışında odamdan çıkmadım.
Sabah kızlarla şehri dolaşacaktık
Bu düşüncelerle uyudum Uykuyu sevdiğimi farkettim ama uykum da hafiftir.
Saat sabah 10 hemen yemek yiyip kızları otelin önünde beklemeye başladım
Sonunda geldiler
Deniz : Nerde kaldınız yaa bi saattir sizi bekliyorum
Defne: otobüsle geldik anca
Açelya: Defne' nin yolu karıştırmasını da unutmayalımNeyse neyse hadi kavganın sırası değil. Gittik. Bir sürü turist yani bi bizim gibi yolunu kaybedenler de vardı. Cidden çok güzel bi şehirdi.
Baya baya dolaşmıştık. Yolculuğumuzu Namhansanseong kalesi ile bitirmek üzere kalenin merdivenlerine çıkamaya başladık
Ahh ne kadar da yorucuydu bütün enerjim merdiven çıkmakla tükendi ama sonunda en üstüne çıkabildikEtrafta fotoğraf çeken, çalgıcıla vardı ne güzel manzaraydı. Manzaranın eşsiz güzelliğine bakıyordum birinin elini
omzuma koymasıyla irkilmiştim
Aman Allah'ım
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zoraki Evlilik Jeon Jungkook
FanfictionHayatımın tatilde çarptığım bir adamın değiştirebileceğini nerden bilebilirdim ...