Jungkook :Burda kalman için oturma iznin olmalı ya da Koreli biriyle evlenmelisin. Defne: ama oturma izni de o kadar kolay alınmaz ki Jungkook : evet zaten ben o fikri en başından eledim. Açelya: yani ikinci fikir diyorsun ama nasıl? Jungkook : benimle evlen .
Üçümüz de şok olmuştuk .Neee dedik
Jungkook: özel okula gidersin hem evliliğimiz sadece kağıt üzerinde olacak.
Böyle bi şey diyeceğin asla aklıma gelmezdi. Hem sadece kağıt üzerinde diyor neden bana yardım ediyor. B-beni seviyor mu??
Bu düşünceler ile boğuşurken Jungkook cevap vermemi bekliyordu. Ona cevap vermem gerekti ama ne diyecektim.
Deniz: b-ben bilmiyorum
Junkook: bundan başka çare yok gibi hem okul ihtiyaçlarını tamamen ben karşılayacağım.
Ahh o kadar mahcup olmuştum ki. Beni pek tanımıyor ama bana yardım etmek istiyordu
Ağlamıştım. Zaten ağlamam kabul ettim anlamına geliyordu. Hem Jungkook o kadar kötü değildi ki. Ailemin yanına dönmekten bin kat daha iyidi.
Jungkook : üzülme hem sadece kağıt üzerinde olacak. Okulun için sonuçta Deniz : t-teşekkür ederim. Jungkook: O zaman nikâh için tarih alalım. Ne kadar çabuk o kadar iyi. Deniz: t-tamam Jungkook: o zamn bugün halletmeye çalışalım. Okulun açılmasına az kaldı zaten Deniz: hı hı
Otele gittik. Jungkook bizi aşağıda bekliyordu
Açelya: üzülmek yok daha da kötü olabilirdi hem Jungkook'u tanıdığımız kadarıyla bi zararı yok Defne: Hem özel okula gideceksin kızım. Daha nee
Kızlar ile vedalaştık. Onlar yurda biz de önce hastaneye gidip sağlık raporu alacaktık sonra da nikah işlemleri Hastaneye gittik. Özel hastane olduğu için sonuçlar hemen çıktı.
Şimdi de nikâh işlemlerini yapmamız gerekiyordu. İçeriye geçmeden önce
Jungkook: sakin ol sadece kağıt üzerinde.
Biraz rahatlamıştım. 2 gün sonraya nikah vardı. İki gün sonra evlenecektim. İnanamıyorum.
Jungkook: yarın da okul işini halledelim tamam mı?
Zaten okul için her şeyi kabul etmiştim
Deniz: tamam teşekkür ederim
Jungkook' un acil bi işi olduğu için ben taksi ile otele geldim.
~ Diğer gün ~
Jungkook beni almaya geldi. Okul işini halledecektik. Okula gittik hallettik. Ahh para işi olduğu için ne kadar da naziktiler diğer müdür gibi hödük değildi sinir adam.
Okul işi bitti çok mutluydum. Jungkook'ta bunu farketti güldü
Jungkook: ee bir yerde yemek yiyelim mi hem bi şey vermem gerek Deniz: tamam. Yine çok çok teşekkür ederim. Jungkook: önemli değil, bunu hakediyorsun.
Böyle diyince kızardım Gittik çok güzel bi restorana.Yemek yiyorduk o ara cebinden bi şey çıkardı
Jungkook: bunları takalım (yüzük) sonuçta herkes gerçek bi evlilik diye bilecek
Ahh yüzüğü tamamen unutmuştum. Ama haklıydı her ne olursa olsun evliydik.
Yüzüğü taktım. Biraz garip gelmişti o kadarı da olsun.
Jungkook: sende bugün eşyalarını hazırla nikahtan sonra eşyalarını evime götürelim. Sonuçta orda yaşayacaksın artık. Deniz: senin evinde mi kalıcam ? Jungkook: bu evliliğin gerçek olduğuna inandırmamız gerekiyor. Hem sonra ailem arkadaşlarım ne der Deniz: haklısın, hallederim bugün.
Otele gittim. Bugün son günümdü. Eşyalarımı topladım. Yarın hayatım artık değişecekti.
Saat 2 de nikâhımız vardı biraz gergindim. Yarına hazır olmalıydım. Zaten saatte 23.30. Uyumak istedim ama çok çok gergindim. Resmen gece hiç uyumamıştım. Sabaha doğru uyuyabilmiştim.
Sabah uyandığımda daha doğrusu uyandırıldım. Kızlar kapımı çalıyorlardı. Uykulu halimle gidip kapıyı açtım Açelya' nın elinde kırmızı büyük bi kutu vardı
Açelya: Bugün evleneceksin ve halâ uyuyorsun,inanamıyorum sana
Deniz: napiim uyku gece tutmadı bende anca sabah uyuyabildim. O elindeki kutu da ne öyle??
Açelya: Jungkook gönderdi. Nikâh için elbise işte. Neyse neyse hadi hazırlan
Deniz: nee elbise mi göndermiş!?
Defne: sen en iyisi eşofmanla git. Salak salak konuşma
Deniz: offf tamam yaa
Elbiseyi kutudan çıkardım beyaz renkli sade bi elbiseydi. Tabi benim için yine de sade olmazdı. Babam asla bu kadar açık giyinmeme izin vermezdi. Ama şu an babam yok ve istediğim gibi de giyinebilirdim hıh.
Elbiseyi giydim. Aynadan kendime baktım. Tam da bedenime uygundu. Çokta güzel duruyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Defne: pşt aloo Deniz: ne yapayım ilk kez böyle bi şey giyiyorum hem sana ne?
İkisi de birden gülmeye başladı.
Açelya: evvet senin makyajını ben yapıcam. Ha kuaför diyorsan eyvallah Deniz: yok kuaför olmaz sade bi şey yap işte . Açelya : tamam hadi otur
Açelya makyajdan güzel anlardı. Sade ama güzel yapmıştı. Hazırdım. Jungkook'un bizi almasını bekliyorduk. Sonunda gelmişti
~ Jungkook ~
Ne kadar kağıt üzerinde de olsa gergin ve heyecanlıydım . Acaba seçtiğim elbiseyi beğenecek miydi?
Bu düşüncelerle otele girdim. Derin bi nefes alıp kapısını tıkladım. Karşımda duruyordu elbise sadeydi ama büyülenmiştim. Ne kadar da güzel kızdı hele de gözleri. Hemen kendimi toparladım.
Jungkook: çok güzel olmuşsun Deniz: teşekkür ederim Jungkook: hadi gidelim o zaman
~Deniz~
Birazdan hayatım tamamiyle değişecekti ahh halâ rüyadayım gibi .
Jungkook: Deniz Deniz Deniz: E-efendim Jungkook: Çok dalgınsın Deniz: Afedersin elimde değil Jungkook: normal neyse içeriye geçicez koluma gir.
Jungkook'un koluna girdim. Hiç sevgilim olmamıştı. Bi erkekle göz göze geldiğimde bile utanırdım. Offf şu kafamdaki şeyeleri bi at yaa
