6-Babacık seni avutsun mu?
"Ben böyle hayatın izzeti ikramını sikeyim!"
Arkamdaki duvara boş bulunup tekme attım.
Bora sonu görünmeyen sokakta yok olup giderken elimi saçıma yolarcasına sardım ve kafamı ovaladım. Tek laf edememiştim. Belindekini bana gösterirken boynumu sıkan parmaklarının sıcaklığı hala tenimi yakıyordu ve parmaklarını kırma isteği kanıma karışmıştı. O kadar sinirli ve o kadar gururu kırılmış bir çocuk gibi çaresiz hissediyordum ki... Deli olacaktım şimdi. Yaraların acısı aklımdan uçup gitmiş ne halt yiyeceğimi, bu illetten paçamı nasıl kurtaracağımı düşünmeye başlamıştım. Biz şimdi burada niye, ne için, kim uğruna kavga etmiştik onu bile arka plana atmıştı beynim. Sikik götveren resmen güpegündüz gelmiş beni tehdit etmişti. Üstelik belinde taşıdığı şey plastik mermi sıkan oyuncak tabanca da değildi.
Gözünü döndüren Melisin boynumdaki izlerine elim gidince Oğuzla Batu omuz omuza yanıma geldiler. Kendime gelmeye çalıştım. Dişlerim sıkmaktan dökülecekti, ben ne yaşıyordum böyle?
Kolumun tersiyle şakaklarımdan dökülen damlacıkları çabucak sildim, vücudumu saran ter tabakası çektiğim eziyetten geliyordu. Görmezden gelemiyordum. Sikeyim.
"Sanırım çenem çıktı."
"Çıkmamıştır, çıksa duramazdın."
"Aşk defterini kapatıyorum birader, şu halimize bak anasını satayım! Şaftımız kaydı."
"Nolur akıllandım de." Diye yalvardı Oğuz. "Yok demiyorsan da benim tek yumrukluk canım kaldı kardeşim. O orospuyla mezarıma gelirsen ruhlar alemini salarım üstüne."
Oğuza göz deviren Batu kafasına şaplak indirdi. Batu gerçekten de ümidi kesmişse buna sevinebilirdim ama sevinemedim. Sevinmem yarım kalan bir gülüş gibi eksikti.
"Ne vuruyorsun, tek canım kalmış zaten."
"Saçmalama tuşun açık kalmış."
"Senin için canımı koydum ortaya piç, az duygusal ol."
"Ya bi kes kız gibi ağlıyodun az önce." Omzuna yumruk atacağı zaman Oğuz elini tuttu. "Dur dur oraya vurma, at organının teki muştayla geçirdi."
"Kırılmış mı?" Ciddiye alarak eliyle hafifçe yoklayan Batuya kanlı dişleriyle sırıtan Oğuz, "İncinmiş, öpsene." Diye alay edince Batu burnundan soludu.
"Tam yavşaksın."
"Estağfurullah o senin yavşaklığın kardeşim."
"İtişmeyi bırakın artık." Dedim. Sesim beklediğimin üstünde katı çıkınca ikisi de suspus oldu.
Oğuz, Batuya göz attı. "Sana diyor." Diye fısıldayınca Batu sadece sabır dedi göğe bakıp.
"Ne yapıyoruz şimdi?"
"Şu şeklimizi şemalimizi bi toplatsak iyi olur."
"Gidelim."
"Az bi beklesene." Dedi Batu.
Hayırdır bakışı atınca yüzünün aldığı şekli sevmemiştim.
"Şu Bora ne iş?" Batu şüpheyle beni süzdü. Ayakta durmakta zorlanan Oğuz başını ona yaslayınca daha sıkı kavramıştı omzundan. Lakin Oğuz ikimizden de fazla hasar aldığından onu tutup duvarın dibine oturttum böylece biraz zaman kazanıyor ve bir açıklama düşünüyordum. Çünkü ortaya bir anda çıkıp süper kahramanlığını yaparak bir anda kaybolan Borayı kastettiğini bildiğimi biliyordu. Adam bir tabur izbandutun arasına destursuz dalmış, hepsi çil yavrusu gibi dağılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOVE SHOT
Teen Fiction"Birini öldürmeden nasıl öldürebilirim biliyor musun, Sancar?" Bir çıkmazın tam ortasında kilitli kalmış küçük oğlan çocuğu gibi çekti burnunu. Çaresiz ve hastalıklı göz bebekleri, beni savunmasız kılan bilek bağlarımdan sızan kanda oyalandı. İçine...
