Selam arkadaşlar, umarım iyisinizdir, umarım artık gezip tozuyorsunuzdur! Sizleri Seviyorum, oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen, iyi okumalar!
1919
(Hikaye Beşinci Sezon Zaman Dilimine Geçti)
Maya'nın içindeki sıkıntının tek sebebi çocuğunun ölmüş olması da değildi, içi yıllar sonra yine buraya gelmenin burukluğuyla doluydu. Kendini tilki gibi hissediyordu, dönüp dolaşıp kürkçü dükkanına geri dönmüştü. Üzgün ayrıldığı yere eskisinden daha da üzgün bir şekilde geri dönmüştü. Bazı şeyler hiç değişmiyordu ne yazık ki...
Maya oturduğu koltukta geriye yaslandı, Tommy'nin koltuğunda. Masanın üzerinde duran fotoğrafına baktı. Ne düşüneceğini bilmiyordu; Onca yıl sonra, neden? Neden ben buradayken değil de şimdi, Tommy? Maya sert ve kendinden emin ayak seslerinden kimin geldiğini anlamıştı, boğazının kuruduğunu hissetti. İlk karşılaşmamız. Nasıl olacak? Ona hala kızgın mıyım? Maya gözlerini kapattı ve derin bir nefes verdi. Buraya gelirken söylemek istediği her şey uçup gitmişti ve geriye koca bir hiç kalmıştı. Zaten artık ne önemi vardı ki? Maya evlenmişti, çocuğu bile olmuştu, her ne kadar daha büyüyemeden ölmüş de olsa... Her şey değişmişti işte. Buzlu camdan ve ahşaptan oluşan çift kanatlı kapı açıldığında Tommy içeri girdi. Kapının eşiğinde Maya'yı görmesiyle duraksadı. Orada oturan güzeller güzeli kadın gerçek miydi yoksa bu zihninin gerçekçi oyunlarından biri miydi? Tommy daha fazla kapı eşiğinde durmamaya karar verdi eğer Maya gerçek değilse boş odanın kapısında beklemesi çalışanları tarafından tuhaf karşılanabilirdi.
Tommy, Maya'nın karşısına, normalde misafirlerinin oturduğu yere oturdu. Canı sigara çekiyordu, kafasını toplaması gerekiyordu, eğer bu bir hayalse ona söyleyecekleri bambaşkaydı değilse bambaşka... Hayalse beklemesine gerek yoktu, hemen şimdi ona sarılıp kendini kısa bir süre rahatlatabilirdi. Eğer gerçekse de... Kendini affettirmek istiyordu, Maya'nın evli olması umurunda bile değildi. Acaba evliliği mutsuz olduğu için mi gelmişti?
Tommy Maya'yı görmezden gelerek sigarasını yaktı. Maya, Tommy'nin her hareketini dikkatle izliyordu. Tommy sonunda sigarasından uzun bir nefes çekti ve geriye yaslandı, Maya'yı izledi. Genç kadın onu bıraktığı gibi değildi, yaşı ona çok, çok güzel bir olgunluk katmıştı. Yüz hatları yerine oturmuş, kadınsı bir hal almıştı.
"Neden buradasın?" dedi Tommy kısaca, sesi düşük ama cesurdu, sertti. Ne olduğunu anlamak istiyordu, ne döndüğünü anlamak istiyordu. Maya duraksadı, gözleri Tommy'den pencereye kaydı, Tommy anlamamıştı; Maya Tommy'e bakmak mı istemiyordu yoksa ne diyeceğini mi bilmiyordu. Maya büyük ve yorgun gözlerini masanın üzerinde duran fotoğrafına indirdi. Tommy'nin oturduğu taraftan gözükmediği kesindi. Çerçeveyi tutup ona doğru çevirdi: "Neden buradayım?"
Tommy güldü, gülüşü kısık ve gergindi, eğlendiği için gülmediği kesindi, Maya'ya dizleri üzerine çöküp yalvarmalı mı yoksa akıllıca davranıp bunu son çare olarak mı kullanmalı kararsız kaldı.
"O Maya Shelby, sense Evelyn Ross'sun. Belediye başkanının eşi..." Tommy baktığında Maya'nın gözlerindeki kırgınlığı gördü. Neden buradasın Maya, neden?
"Haklısın." dedi Maya, elinin titrediğini belli etmemek için çerçeveyi parmak boğumları beyazlayana kadar sıktı ve hiç almamış gibi eski yerine bıraktı.
"Neden buradasın?" diye yineledi Tommy, sesi yumuşaklıktan uzaktı, kısık ve biraz da tehditkardı.
"Michael Polly'nin durumunun kötü olduğunu söyledi..." diye başladı Maya ama sona doğru sesi titremişti, nasıl söyleyeceğini bilemedi; "...şeyden sonra..." John'un ölümünden sonra demek istedi fakat, sesli söylerse ağlamaya başlayacağından korktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Do I Wanna Know? ↬ Thomas Shelby
Fanfiction"Have you got colour in your cheeks? Do you ever get that fear that you can't shift the type That sticks around like summat in your teeth? Are there some aces up your sleeve? Have you no idea that you're in deep? I've dreamt about you nearly every n...