1.8

562 57 68
                                    

Her zamanki klasik notumu geçiyorum: 

Yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın lütfen ✨❤

"Onu Billy Kimber'a vermediğine emin misin?" dediğini duydum John'un Tommy'e eğilerek. Barın arka tarafında içkileri hazırlıyordum ve açık olan özel odanın penceresinden onları duyabiliyordum.

"Bana ne zamandan beri hesap soruyorsun?" dedi Tommy sakince. Ne konuşacaklarını duymak için kendimi ağırdan aldım.

"Hesap sormak değil bu, Maya eskisi gibi değil. Sen koca egon yüzünden bunu görmüyor olabilirsin." Dedi Polly sessizce masaya doğru eğilirken. Başımı tezgahtan kaldırmıyordum ve onları duymuyormuş gibi yapıyordum.

"Fark etmemesi imkansız." Dedi Arthur Tommy'e imalı bir şekilde bakarak. Sürekli kaçıp Tommy'nin yatağına gitmeyi kestiğimi söylemeye çalışıyordu herhalde. Bardakları tepsiye koyup barın arkasından çıktım ve bardakların olduğu tepsiyi masanın ortasına bıraktım. Kendim de Polly'nin aynına geçip oturdum. Tommy pencereyi kapattı ve konuşmaya başladı.

"Evi tek bir kişi koruyor, sorun ne John?" dedi başını iki yana sallayarak.

"Polly ve Maya, Martha öldükten sonra nasıl olduğunu biliyorsunuz." John kimsenin gözlerine bakmadan konuşmaya başladı. Onu anlıyordum, yalnız başına o kadar çocuğa bakmak ve babalık yapmaya çalışmak gerçekten çok zordu. Polly ve ben elimizden geldiği kadar ona yardım etmeye çalışsak bile çocukların annesi biz değildik ve aramızda öyle bir bağ oluşamıyordu.

"Tanrı önce iyileri yanına alır." Dedi Polly John'un elini nazikçe okşarken.

"Tommy'nin sonsuza kadar yaşayama sebebi." Diye mırıldandım gözlerimi devirirken.

"Gerçek şu ki..." John devam etti. "Çocuklarım bana illallah getirtti, saatlerce köpeklerle birlikte yalın ayak koşup duruyorlar."

"Eğer istediğin yardımsa elimizden geleni yaparız." Dedim ve John'un omzuna uzanıp okşadım. Onu gerçekten kardeşim gibi seviyordum ve üzgün görmek beni kırıyordu.

"Pol, ona ayakkabı için on şilin ver." Dedi Tommy, John'un takıldığı noktayı yanlış anlayarak sonra devam etti: "Bu kadar mı?"

"Tommy, bunu sen olmadan yapsak daha iyi olur." Dedi Polly Tom'a susması için hafifçe sesini yükselttikten sonra tekrar John'a döndü: "Şimdi, asıl sorun ne?"

John'un omzundaki elimi ona destek vermek istercesine hafifçe sıktım. Tommy ve Arthur Pol'e sorarca bakıyorlardı.

"Çocukların anneye ihtiyacı var. Bu yüzden evlenmem gerek." Şaşkınlıkla geri çekildim. Kaşlarım havadayken konuştum.

"Zavallı kızın seninle evleneceğinden haberi var mı yoksa ona pat diye mi söyleyeceksin?" dedim elimi tekrar omzuna koyarken.

"Evlenme teklifi ettim bile, evet dedi."

"Galiba patlamak üzere olan bir bomba var." Dedi Tommy yaktığı kibritle sigarasını yakarken. Polly, Tommy'e baktı ve sonra bakışlarını tekrar John'a çevirdi, bakışları endişeli bir hal almıştı.

John'un da endişeli olduğu her halinden belliydi. Viski bardağını dudaklarına götürüp kısa bir yudum aldı, bunu içki içmek için değil zaman kazanmak için yapmıştı.

"O... Lizzie Stark." Dediğinde Arthur ve Tommy gülmeye başlamıştı bile. Polly bile kendini tutamadan gülmüştü.

"John, Lizzie Stark çok güçlü bir kadın." Dedi Polly sonra elini gülmesini durdurmak için ağzına götürdü.

Do I Wanna Know? ↬ Thomas ShelbyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin