18 bölüm.

8.6K 136 23
                                    

    İyi okumalar......

    Zihnimi talan eden düşünceleri def edip sifarişleri aldım.
   Bu gün fazlasıyla zor geçecekti anlaşılan.
      Gözlerim ara sıra küçük kayraya kaysa da hemen kaçırdım bakışlarımı.
   

    Son  müşteriyi de halledip sandelyeye attım kendimi.
      Kafenin kapısı tekrar açılınca gerildim.
  Yeni bir müşteri olmaması için bütün duaları ettim içimden.
  Arkamı dönmemle Borayı gördüm kapıda.
   Neden geldiğini bilmesem de uzun bir süredir taşdan duvarlar vardı aramızda.
    Bu en çokta alfa öldükten sonra böyle oldu.
   Eskiden dertleşirdik en azından.
Ama artık kuru bir merhabadan başka bir şey konuşmaz olduk.

   Düşüncelerimi bir kenara koyup ona doğru adımladım.

   Gözleri benimle buluşunca ilk önce baştan aşağı süzdü beni.
    Bu kendimi çıplak hissetmeme neden olsa da görmemiş gibi yaptım.

    Yanına varınca beni inceleyen bakışları nihayet gözlerime tırmandı.

   "Hoş geldin." Meraklı çıkan sesim bana bile yabancı geldi .
   
     "Hoş buldum. Biraz zamanın varsa konuşmak istiyordum."

     Önemli bir şeyler konuşacağı belliydi.
   Zaten bende konuşmak istiyordum onunla.
   Bu saçma soğukluğun arkadaşlığımıza dokunmasını istemiyordum.

  "Olur tabi geç otur. " İkimiz de masaya geçince sormadan edemedim.

  "Bir şeyler içermisin?" Yüzünde oluşan hafif tebessüme anlam veremesem de bakışlarımı gözlerine sabitledim.

  "Yok teşekkür ederim. Ben konuya girmek istiyorum biran önce."

  Kafamla onaylayıp söyleyeceklerini bekledim.

  "Biliyorum bu anlatacaklarım belki de seni üzecek ama gerçekleri bilmen gerek." İfadesiz çıkan sesi beni gererken sabırla konunun bir yere varmasını bekledim.

     " Alfa öldükten sonra değişmeye başladın.
   Artık sadece işe gidip eve geliyorsun.
  Elifi bile uzaklaştırdın kendinden.
   Yapma  bunu kendine.
  Hayat devam ediyor Ela."

  Söylediklerinde fazlasıyla haklıydı.
  Kendimi bırakmıştım resmen.
  Arkadaşlarımı görmez olmuştum.

    Elimi masanın üzerinde duran eline kenetledim.
  Bu haraketimle bakışları ilk önce elimize sonra gözlerime çıktı.
 
    "Bora... bak ben çok düşündüm.
    O gittikten sonra çoğu şeyi geride bıraktım.
  Ve ben seni de geride bırakmak istemiyorum.
  Arkadaşlığımız bitsin istemiyorum."

  Söylediklerimle yüzünde insanın içini ısıtacak bir gülümseme oluştu.
   Bende onunla birlikte gülerken buldum kendimi.
  Gerçekten de mutluluk bulaşıcıydı.

    " O zaman arkadaşımı bu akşam yemeye çıkarmak isterim." Güzel bir gülümseme oluştu yüzümde.

    "Olur tabi akşam alırsın beni." Kafasıyla onaylayıp ayağa kalktı.
  
   "Tamam ben akşam alırım seni evden." Gitmesini beklerken hiç tahmin edemeyeceğim bir şey yaptı.
  Yanağımdan öpüb kapıya yürüdü.

   Elim yanağıma giderken aptal aptal baktım arkasından.
  Bir an önce kendimi toparlamalıyım artık.
  Kafedeki son işleri de halledip çıktım hemen.
  Akşam için hazırlanmam gerekti .

   Eve geldiğim gibi küçük adamla iygilendim uzun bir süre.
  Onu evlat edindikten sonra güzel bir okula yazdırmıştım.
    Şimdiyse yardım ediyordum derslerine.
   Gözüm saate kayınca fazlasıyla geciktiğimi farkettim.

  ÖLÜME TUTKUN DÜŞLER (VİRAN)+18 (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin