Hatalarımı görmezden gelin, kaç tane ödev yaptım kafam yerinde değil..😭
Jongin işteyken Kyungsoo fazlasıyla rahattı. Öğle yemeğine kadar Mi-Ran'ın istediği oyunları oynamış, yemekten sonra ise yarım saat egzersiz yapmışlardı.
Küçük kızın bedenini fazlasıyla yorduğundan emin olduktan sonra uykuya yatırmıştı. Çünkü küçük ne kadar yorulursa, kabus görme ihtimali o kadar azdı.
Salonu toplayıp öğle yemeği için Mi-Ran'a bir şeyler hazırladıktan sonra küçük kızı kontrol etmek için merdivenlere doğru çıktı.
Fakat Jongin'in kapısının önünde duraksamıştı. Bildiği kadarıyla tam bu kısımda kamera yoktu, yani onun odasına girebilirdi?
Peki girince ne bulmayı bekliyordu?
Bu düşüncesini kenara atıp Mi-Ran'ın odasına doğru iki adım atmıştı ki, bir anda dönüp Jongin'in odasının kapısını açtı.
İçerisi onun parfümü kokuyordu. Orman kokusuna benzer yumuşak, hoş ama aynı zamanda erkeksi bir koku.
Yatağı çift kişilik, gri bir pike ile örtülüydü. Pencereleri üstten açık böylece içerisi hava alıyordu. Aynalı geniş bir gardırobu vardı. Komodinin üzerinde parfüm şişesi ve bir kaç bakım malzemesi vardı.
Ve birde.. resim.
Jongin ve ölen eşi ile resmi vardı.
Adımları oraya yöneldi ve çerçeveyi eline aldı. Jongin'in eşi açık tenli sarışın biriydi. Gözleri geniş, burnu küçük ve dudakları pembemsiydi. Bayan Kim'in beyaz, hafif kısa kolları olan elbise ile Jongin'in beyaz gömleği ve krem rengi kumaş pantolonuyla deniz kenarında çekilen bir fotoğraftı. Her şey bir uyum içerisindeydi.
İkiside gülüyordu, mutluydular.
Jongin elini eşinin beline koymuştu. Aynı şekilde kızında bir eli onun belinde, diğer eli Jongin'in yanağındaydı.
Ama resimde bir gariplik vardı. Bayan Kim'in omzundaki dövmeydi garip olan. Jongin'in yüzüne elini koyduğunda, zaten kısa ve bol olan kol rüzgardan açılmış olmalıydı. Bu yüzden dövme ortaya çıkmıştı.
Bayan Kim'in omzunda olan dövme, yalnızca büyücülere ait olan bir sembol. Yalnızca onlar bilir, ulu orta asla göstermezler, sır gibi tutarlar.
Jongin'in bu durumdan haberi var mıydı?
Pekte var gibi gözükmüyordu.
Peki Mi-Ran büyücü genleri taşıyor muydu?
Eğer öyleyse vücudunda pekte normal olmayan bir ben olmalıydı. Çocuğun büyücü geni taşıyıp taşımadığı buradan anlaşılıyordu.
Peki Kyungsoo beni olup olmadığına nasıl bakacaktı? Kızı öylece soyamazdı.
Kapı zilini duyduğunda yerinden sıçradı. Hızla resmi yerine bırakıp kapıya yöneldi. Jongin erken geleceğini söylemişti.
Kapıyı açtığında, tebessümü hızla soldu. Çünkü gelen Jongin değil annesiydi.
Bu yüzü asla unutamazdı. Mi-Ran'ın korktuğu, o küçük bedene nefretle bakan yüzü unutamazdı.
Aynı şekilde kendisinede nefret ile bakıyordu.
"Kyungsoo?"
Kadında gözlerini çekince, yanındaki Jongin'i de gördü.
Ne zamandır oradaydı?
Kyungsoo kapıdan çekilip içeri geçmelerine izin verdi. Jongin'in annesi aynı bakışlarla içeri doğru geçerken Jongin hemen yanında durdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakıcım Bir Vampir //KaiSoo
Vampire"Göydüümm!" dedi küçük kız babasına. "O adam gece kıymızı bity şey içiyoduu."