13.Bölüm "En güzel duygularım."

448 51 78
                                    

Arkadaşlar benim bu ömrümde yazdığım ilk uzun bölümüm.. İLK UZUN BÖLÜM.. 2600 KELİME..🥺

NEYSE

Bu kadar uzun bölümü begenmezseniz oturup ağlarım bölüm yazmam bir daha.. hem sizin için en sona sürprizler koydum.🤭

İyi okumalar, sizi seviyorum öptüm 😘

Dipnot, yazım hataları, mantık hataları hepsini görmezden gelin bozuşuruz.♥️

İkinci dipnot, medyaya bir şarkı var, açın dediğimde açın taammi

-----

Yeni bir gün.

Kyungsoo hiçbir ağrısı olmadan, gözlerine vuran güneş ışınları ile uyandı. Eskiden nefret ederdi bu güneşten, çünkü derisini yakardı adeta.

Ama şimdi?

Yüzüne bir gülümseme yerleştirmişti güneşin varlığı. İnsan olmak belkide o kadar kötü değildir ha?

Yatakta oturur pozisyona geldi. Kendini dinç hissediyordu. Elini kalbine götürdüğünde hiçbir şey hissetmedi, en ufak bir acı bile yoktu. Derin bir nefes aldı ve gözlerini kapattı. Hala gücü var mı, varsa ne kadar kuvvetli? Bunu ölçmek istiyordu.

Dinledi.

"Hayıy baba o olmaz!"

"Ama Kyungsoo ne sever bilmiyorum ki!"

Kyungsoo kaşlarını çatıp biraz daha odaklanmak istedi ama yapamadı. Sesler bir anda kesilmişti. Ne konuşuyorlardı?

Kyungsoo neyi sever ya da sevmezdi?

Hızla kalktı yattığı yerden ve elini yüzünü yıkayıp aşağı indi. Mutfaktan sesler geliyordu. Bir bardak kırılma sesi duydu.

"Tamam sakin, olduğun yerde kal sakın kıpırdama."

Sessizce kapıya biraz daha yaklaşıp, Jongin'in yerden camları toplayışını izledi. İşini hızlıca halletmişti. Masa gözüne takıldı. Resmen saray masası gibi donatılmıştı.

Kendisini ilk fark eden Mi-ran oldu. "Eyvah, köngsu uyandı."

"Uyanmamam mi gerekiyordu?" Gülümseyerek mutfağa girdi.

"Biraz daha uyuyabilseydin güzel olurdu aslında." dedi Jongin hafif telaşlı bir şekilde. "Henüz her şey hazır değil."

Kyungsoo masaya tekrar baktı. "Ne için hazırlık yapıyorsunuz?"

"Tabiki sana! İyileşmen için yemen geyekiyo!"

Kyungsoo içten bir şekilde güldü. "Ama ben zaten iyiyim."

Küçük kız ellerini beline koydu. "O zaman daha iyi ol!"

Kyungsoo çevik bir şekilde küçük prensesi kucağına alıp yanağına kocaman bir öpücük bıraktı. "Emredersiniz Kraliçem!"

"Damak tadını bilmiyorum. Daha doğrusu daha önce yemek yemediğin için sende bilmiyorsun."

Doğru söylemişti. Daha önce tattığı en lezzetli şey romlu insan kanıydı. Ya da likörlü insan kanı..

"Bu yüzden bir sürü şey yaptım. Kore'de genellikle çorba içilir kahvaltıda. Japonyada da pirinçli omlet, türklerde hamur işi felan severmiş, yaptım ama hamurlar tam olmadı daha."

Bakıcım Bir Vampir //KaiSooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin