ezgizeyy bu bölümü sana ithaf etmek istedim umarım keyifle okursun 🥺❤Vize haftasından dolayı fakültede önlemler hat safhadaydı. Giriş - çıkışlara inanılmaz önem gösteriliyordu. Özellikle gazetecilikten kimse alınmıyordu. Bu nedenle Devrimle ne karşı karşıya gelmiştik ne de birbirimizin yüzünü görebilmiştik.
Beni tırmalayan özlem hissi kadar büyük bir hisse daha ev sahipliği yapıyordum; endişe. Emin olduğum tek şey bu sessizliğin ve durgunluğun sonunun onların eylemine bizim müdahale etmemiz olacağıydı. Bu da pek barışcıl bir yol sayılmazdı elbette.
Günden günde tahammül oranımız azalıyor, sabrımız taşıyordu. Onların bu şuursuz davranışlarına dayanamıyorduk. Yanlarındaki adamların geldikleri yerin, asıl düşman olmaları gerektiği tarafa yandaş olduklarının farkında değillerdi.
Hepimiz bir davanın peşindeydik ama bir tarafın yolu yol değildi.
Buna ek olarak Devrimle bu kadar aynıyken şu an en uç noktalarda savaş veriyor olmak da beni yıpratmaya başlamıştı. İkimize uzaktan baktığımda üzülmek dışında bir şey elimden gelmiyordu.
Keşke aynı arabanın arkasından millete sapan atan o iki küçük oğlan çocuğu olarak kalabilseydik. Çünkü o küçük çocuk benim zaafım olduğu kadar gücüm de olmuştu. Şimdi ise en güçsüz yanımı temsil etmekten ileri gidemiyordu.
Başlarda onu davamdan ayrı tutmayı denemiş, bu sefer de iki ayrı davanın ortasına düşmüştüm. Doğru bildiğim yoldaydım. Bu uğurda canımı bile vermeye razıydım, fakat bunun ondan gelecek olmasına hiç hazır değildim, olmazdım. Devrim ise her yerde celladım gibi karşıma dikilmekten memnundu. Bu durumda bana da gönül davasından vazgeçip, dava için yaşamak kalmıştı.
Tüm düşüncelerimi bölüp beni ana döndüren Alper'in sesi oldu.
"Reis her olayın ortasında o solcuyu alıp gitmen teşkilatta sorun olmaya başladı. Millet iyice bileniyor Devrim'e bizim olmadığımız yerde saldırmayı düşünüyorlar."
Devrim'le çocukluk arkadaşı olduğumuzu bildiği için düşünceli çıkıyordu sesi. Yanlış bir şey söylemekten çekindiği duraksayarak konuşmasından belliydi.
Yorgunlukla düşen omuzlarıma engel olamadım. Milletin hırs yaptığının farkındaydım ama insanın içi de el vermiyordu. Devrim güçlü bir adamdı yediği dayağın iki katını atardı ama yürek de razı gelmiyordu işte. Alın bunu üstünde tepinin diyemezdim.
İşin içinden çıkmanın tek bir yolu vardı, ve ben de istemeye istemeye o yola girecektim.
"Devrim'in tek dolaşacağını sanmıyorum, biliyorsun abileri pek yalnız bırakmaz onu. Saldırsınlar da cevaplarını alsınlar, ben bu saatten sonra iki tarafın da işine karışmayacağım."
Söylediklerimin teşkilatta yankı bulacağını biliyordum fakat buna izin vermesem daha sert dönüşleri olacağını da biliyordum. Tenhada olan olay meydanda cevabını alırdı bunu hepimiz gayet net biliyorduk.
Teşkilattakiler kaşınırsa solcuların önüne geçmeyecektim. Geride duracağım bu açıklamamdan sonra netleşmişti.
Konuyla ilgili daha fazla konuşmak istemediğim için hızlı bir hamleyle konuyu değiştirdim.
"Kütüphaneye çıkıp notlara göz gezdireceğim gel istersen."
"Yok Reis, Asu'ya söz verdim bir şeyler içip ders notlarına bakacağız. Kıza günlerdir vakit ayıramadım bu olaylar yüzünden."
Sitemli ve heyecanlı çıkan sesine karşın gülmeden edemedim.
"Oğlum sana kaç kere diyeceğim, her kavga sonrası 1 hafta kızın yanına uğramazsan kızar diye."
"Abi ben nereden bileyim bu kadar olay olacağını ya? Abimler broşür dağıtıp pano yapıyormuş, yılda iki kavga anca çıkarmış. Bize gelince terminatör oldu pezevenkler. Her gün bir olay çıkıyor."
Dediği şeye hafif bir kahkaha atmadan edemedim. Çocukların yüzündeki bir morluk geçmeden aralarına yenisi ekleniyordu.
"Bunlar sırf solcu değil örgütten adam var içlerinde ondan bu ateşlenmeleri. Sen bir dahaki kavgada yüzünü koru da kız sorun çıkarmasın."
"Reis en olmadı yeni kozum o zaten, yüzümle para kazanıyorum falan diye sıkacağım bir şeyler. Yeşilçamda işe yarıyordu bu taktik, beni de solculara karşı yarı yolda bırakmaz herhalde."
Alper'in sesi alaylı çıksa da gerçeklik payı olduğu bariz belli oluyordu
"Böyle şovlarla gerek kalmaz, sıkma canını. Gerek kalsa bile sen rezil etme bizi yavru kurt gerisini hallederiz." omzunu bir abi edasıyla sıkıp asker selamı yolladım.
Kafam biraz dağılmışken notlara bakmak gerçekten de iyi olacaktı. Kütüphaneye ağır adımlarla yol aldım. 4 yıllık bölümü 8 yılda bitirmemek için elimden geleni yapacaktım.
Belki bu sayede Devrim'le birbirimize girmekten geri kalırdık.
Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen, keyifli okumalar ❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reisler de Sever |bxb|
General FictionSevgi kül olduğun yerden tutuşmak demekti, aşık olmasa bunu hiç bilemeyecekti.