&6.Bölüm

169 23 34
                                    

10.05.2021
İyi okumalar...

"Arkadaşlaydık, konuşurken dalmışım. Arkadaşta uyandırmamış kızarım falan diye. Koşa koşa gittim ablama zaten uyandığım gibi." Dediğimde babamın sert yüzü biraz yumuşadı.

Yarın için olan planımda her şey açığa çıkacak ve yalanlarımla baş başa kalacakken ne mi yapıyorum?

Yalan söylüyorum.

"Kim bu arkadaş? Daha yeni geldin İstanbul'a kızım." Dedi sinirli sesiyle. Kafamı daha da eğip haklı olduğunu düşünmesi ve pişmanlığımı görmesini istedim.

"Bir tanıdık. İnan uyanık olsaydım eve gelirdim zaten." Bunda samimiydim.

Tanımadığım bir adamın gözleri önünde uyumazdım. Bir anlık dalgınlığıma gelmeseydi şuan dingin bir babaya sahip olurdum.

"Akşam ezanında bu evde olacaksın o kadar. Dalgın malgın dinlemem kızım. Bir dahaki sefere tepkim bu kadar küçük olmaz." Dedikten sonra yüzüme bakmadan salondan çıktı. Havadaki gerilim salonda kalakaldı.

Annem durduğu yerden yanıma geldi. Dirseğimden tutarak yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

"Gözlerime bak bakayım sen." Dediğinde ona uyup ona baktığımda bir süre yüzümü inceledikten sonra geri çekildi.

"Yalan söylemiyorsun değil mi?" Dediğinde ne mi yaptım? Doğru tahmin yalan söyledim.

"Tabii ki de hayır." Senin güzel kızın hiç yalan söyler mi?

Bir zırnık bile söylemez. Ne sandın? Yanımdaki ablama dönüp babamın çıktığı kapıyı gösterdim.

"Sakinleştirecektin hani?" Diye sorduğumda omuz silkip dudak büzdü.

"İnan o kadar sinirliydiki böyle olduğuna şükür et. O adam sana bir şey yaptı diye ödüm koptu. Babama onun yanına gittiğini söylediğimde delirdi. Şuan böyle olduğuna şükür et." Dediğinde sıkıntılı bir iç çektim. Kesinlikle Şuayb'ı hiç sevmiyorlardı. Gerçekten ailem evlendiğim adamdan nefret ediyordu.

İşim hiçte kolay olmayacaktı.

"Ben biraz Merve'yle takılacağım." Dedikten sonra salondan çıkıp Merve'nin odasına yani eskiden bizim olan odaya yürüdüm. Halâ yadırgıyordum. Herkes büyümüş yaşlanmıştı. Ben bile. Gerçekten zaman akmaştı ve ben hiçbir şey bilmiyorum. Sanki bir boşlukta bir ipe düşmemek için tutunmış rüzgar nereye eserse oraya sallanıyorum.

Odaya girdiğimde masada ders çalışan kızı gördüm. Gidip kendimi yatağına attığımda kulaklağını çıkartıp bana baktı.

"Ne oldu?" Dedi sakin bir sesle. Ona baktım kısa bir süre. Tekrar tavana dönerken iki elimi ensemde birleştirip yastık yaptım.

"Annem, babam, kocam yalan içinde yüzüyorum Merve. Yarın onları kafede buluşturup her şeyi anlatacağım. Barıştırmaya çalışacağım sence oluru var mı?" Dedim sessiz ve umursamaz kıza içimi dökerken.

"İnan neyin kafasını yaşıyorsun anlamıyorum ama yalanların büyük ve kabul edilmeyecek gibiyse babamın öfkesini üzerine çekeceksindir." Dediğinde bunu bilmeme rağmen duymak rahatsız etti. Dünya umrunda olmayan kardeşim tekrar kulaklığı taktığında rahatım bozulmuş yataktan kalkmak zorunda kalmıştım. Bu işi yaparsam söylediğim haddi ve hesabı olmayan yalanlar beni ailemden koparabilirdi. Yada hiçbir şey yapmayıp üzgün adamı boşar aileme yalanlarımı anlatmazdım. Bu işin sonunda kaybedeceğim taraf ailem olurdu. Şuayb'a ne olursa olsun güveniyordum. Beni bırakmayacak gibi hissediyordum.

Kuklacının Kelebeği (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin