&8.Bölüm

189 25 0
                                    

23.05.2021
İyi okumalar...

"Tamam boşanmayacağız ama ailemi ne yapacağız?" Dedim ikimizde sırtımızı yatak başlığını vermişken.

"Valla babanı hiç sevmiyorum hanım. Hatta sevmemek hislerim yanında az kalıyor. Bana kalsa onun bulunduğu şehirde kalmaya bile razı değilim. Bence tekrar kaçıp gidelim. Sen gerçekten çok yanlış bir haraketle babanın gözündeki bütün yerini silip attın. Seni uyardım. Baban yakın zamanda sana asla güvenmez. Annende güvenmez ama en azından seviyor. Ama sizin ev baba hakimiyetinde bu yüzden artık bizim bir şansımız yok. Adam benden ölümüne nefret ediyor. En yakın zamanda seni benden boşamak için her şeyi yapacak. Resmi nikahımız olduğunuda artık biliyor. Kısacası bu evde kaldıkça ve benimle olmak istedikçe canını yakmaktan çekinmeyecek. Gel çekip gidelim. Yeni bir sayfa açarız. Hafızanı hatırlayana kadar bakmam bile sana." Önerisi aklımı kurcalarken ailemi bırakma düşüncesi bile içimde vicdan azabı yaratıyordu.

"Neden ailemle beni ayırmaya bu kadar meraklısın?" Dedim gözlerim duvardayken. Bana dönüp baktı fakat bakışlarına karşılık bulamadı.

"Güzelim benim amacım seni mutsuz etmek değil ki. Sen İstanbulsun. Bense hiç İstanbul olmadım. Benim İstanbul olmamı sağlayacak bir ailem bile olmadı. Neden eksik olduğum yönümü nasıl teselli edeceğimi bilmezken sendede eksiltiyim? Ama bu konuda seni anlamıyorum. Bir aileye bağlı olmak ne demek anlayamıyorum. O yüzden kaçıp gitmek çok mantıklı. Neden seni kısıtlayan insanlarla kalırsın ki?" Dediğinde dönüp ona baktım. İçim acıdı ailesi olmadığı için. Arkanda bir desteğin olmadığını düşünerek büyümek kolay mı?

İç çektim. Bu konuyu karıştırıp onu üzmek istemedim.

"Ben bu sefer kaçmak istemiyorum Şuayb. Bir çözüm bulalım. Anlamıyorum bir insan din kardeşini neden sevmez." Dediğimde omuz silkip dudak büzdü.

"Ama bir çözümü yok ki Sebebim. Baban beni sevmiyor." Dediğinde kahküllerime üfledim sinirle. Bu halime gülümsedi. Fakat ben ciddiyetimi bozmadım.

"Şöyle deyip durma çözüm aramazsak olmaz. İlk arayalım. İstiyene her zaman yol vardır. Pes edip gidersek her şey yine eskisi gibi olacak ama burada kalıp çabalarsak belkide başaracağız." Gülümsemesi daha da genişlerken kısık bir kahkaha attı.

Uzanıp beni belimden tutup kendine çekti. Yüzüme doğru eğildi, saçları yüzüme doğru sallanırken.

"Senin en çok bu umut dolu hallerin beni mest ediyor. Öldürüyorsun beni hanım. Uğruna ölmeden rahat edemeyecek gibi hissediyorum. En çok bende olmayan umutla nasıl yaşadığını görmek keyiflendiriyor beni. O tatlı halinle güzel gözlerindeki umudu gözlerime ilmek ilmek işliyorsun." Dediğinde sözlerine gülümsedim. Gülümsememe gülümsedi. Bir süre öylece bakıştık. Bu an beni bir sürü yeni anıyla tanıştırdı. Hepsi koşa koşa geri dönüp yerlerine geçtiler. Boş koltuklar yavaş yavaş dolmaya başlamıştı.

***

Yemeğimi bırakıp gidecekken seslendim anneme.

"Anne, Babama söyle üç güne kalmaz kaçacağım bu evden. Yani benimle bir konuşacağı varsa geç kalmasın." Dediğimle dönüp bana baktı bir kez ardından her zamanki gibi odadan çıkıp kapıyı kilitledi.

Tamam ben şuanlık yapmam gerekeni yaptım. Şimdi annemin tepkisini beklemeliydim.

Şuayb'la oturup baya düşünmüş ve garip bir sonuca varmıştık. Bir plan yapmış ve bunu gerçekleştirmeye çoktan başlamıştık. Her gece buraya gelirse dikkat çekeceğinden yarın gece gelecekti bir daha. Bu işin sonunun hayra varması için dua etmekten başka bir şey yapamıyordum.

Kuklacının Kelebeği (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin