17.Bölüm

104 35 39
                                    

Boş ama hoş bir bölümle karşınızdayım!

Oy vermeyi unutmayalım. İyi okumalar :)

 İyi okumalar :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sımsıcak yatağımın içinde güne başlıyorum. Kendi evimde değilim, Balkır'ın evindeydim. Kafamı sola çevirince Balkır'ın masum hâliyle karşılaştım. Bembeyaz yüzü, sarımsı saçı, şekilli dudağı... Bir bebek gibi uyuyordu. Kendi nefes alışlarımı, onun nefes alışlarını duyabiliyordum. Yavaşça kanepeden kalktım. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp mutfağa geçtim. Aklımda Balkır'a güzel bir kahvaltı hazırlamak var. Dolaplarını alt üst edeceğim... Buzdolabını açtım, içi tek yaşayan bir insana göre göz doyurucuydu. Üç tane yumurta aldım, sıfır bölmesinden kaşar peynirini çıkartıp tezgaha koydum. Çayı sevmem ama Balkır çaysız yapamıyor, onun için çaydanlığa suyu koydum. Dolapları teker teker açıyorum, rendeyi bulmam gerekiyordu. Yer yarılmıştı da içine girmişti sanki, hiçbir yerde yok. En son çare olarak çekmecede gördüğüm soyacağı aldım, kaşarları soyuyorum... Soyarken bir yandan yaptığım şeye gülüyorum. Kaşları soyduktan sonra yumurtaları çırparken çay suyunun kaynama sesi geldi, işimi bitirince çayı demlenmeye bıraktım. Yumurtayı tavaya döküp pişmesini bekledim, altı kızarmadan arasına kaşarı koyup yumurtanın yarısını kaşarın üzerine kapattım. Sofrayı kurup Balkır'ı uyandırmaya gittim.

Kanepenin kenarında dizlerimin üzerine çöktüm. Ben Balkır'ı izliyorum, o ise uyuyordu. Uyandırmak zorundaydım çünkü kaşar donacaktı.

Kıvırcık saçlarımı yüzünde gezdiriyordum. Balkır ise bu durumdan huylanıp başını sağa çevirmişti. Yanağına küçücük bir öpücük kondurmam ile gülümsedi.

Ayağa kalkarak: "Güneş sen bu kadar uyumazdın ya." dedim.

Gözlerini yavaşça açtı.

"Hadi kalk, elini yüzünü yıkayıp hemen mutfağa geliyorsun." deyip sanki kaçar gibi mutfağa gittim.

İçeriden gelen sesler Balkır'ın yüzünü yıkadığını gösteriyordu, yumurtanın altını birazcık açtım ve çayları koyarken Balkır içeriye girdi. Neşeli bir sesle konuşmaya başladım.

"Günaydın!"

Balkır gülümseyerek: "Emin misin?" diye sordu.

"Rolleri değiştik sanırım." diye yanıtladım.

Başını salladı.

"Çay yapmışsın."

Trabzonlulara özel kaşarlı yumurtamız da var...

"Hadi otur."

Gülümseyerek karşımdaki sandalyeye geçti, çayını Balkır'a doğru uzattım.

Kristal HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin