-𝙎𝙀𝙑𝙀𝙉-
.
_şimdiki zaman_
.
Yani, Ryomen Sukuna'nın bana döndüğünü gördüğümde. Beni üzen anılar midemi hasta etti. Bu basit geçmişe dönüş, geçmişimin üstünü çizmemi engelliyor. Çok daha fazlası vardı. Bu kadar.
Ve sonra, sonra, sonra.
Benden koptuğunu hissettiğimde tutuşumun gevşediğini hissettim, elleri gömleği tutup yırtıyordu.
"Ah biliyordum! Bedeninde ki ışık takdir edilir!"
Fushiguro beni kendine doğru çekti. İlk başta beni kendine kalkan olarak kullandığını düşünmüştüm, ama beni aniden arkasına çektiğinde gözlerim genişledi.
Ben...
Her zaman Yūji ve büyükbabasının dünyadaki tek iyi insanlar olduğunu ve diğer herkesin her zaman sadece kendine değer verdiğini düşünmüştüm, ama...
Bu, Fushiguro'nun beni korumaya çalıştığı ikinci seferdi. Şu ana kadar sinir bozucu kişiliğimi en azından biraz tanıdığını düşünmüştüm.
"Lanetli bir ruhun eti eğlenceli değil! İnsanlar ve kadınlar nerede?!"
Bana bakarken vücudu da bize döndü. Yüzünde hasta bir sırıtış vardı, "Ne harika bir çağ!"
Bize doğru bir adım attı, "Katliam olacak!"
Boğazım kurudu. Lanetli enerjim sonunda aklıma gelmişti. Bu yüzden...Fushiguro'nun omzuna dokundum. Sadece gülümseyebildim.
"Hiçbir şey için endişelenme! Demek istediğim, burada ölmeyi planlamıyorum!"
Sonra homurdanarak gülümsedi "Seni tanıdığım bu kısa sürede sağduyunun olmadığını anladım."
"Ve sen de ciddisin." Dedim ondan uzaklaşırken.
"Her neyse..." Fushiguro gözlerini kısarken ben işime başladım. Aslında, o savaşacak durumda değildi ve ben de değildim. Yani, ne yapacağımı gerçekten merak ediyordu.
"Merhaba! Sen Ryomen Sukuna'sın, değil mi? Tanıştığımıza sevindim! Ailem senin büyük hayranlarındı-"
"Biliyorum."
Ve ben daha hareket atmeden, o tam önümde belirdi. Eli boğazıma tutunmak için uzandı. Tırnakları tenime saplandı.
Ölürken burada olmak istemiyorum, bu yüzden...
Ben de bileğini tuttum. Dünya dönmeye ve sallanmaya başladığında gözlerim onunkilerle buluştu.Lanetli enerjim kontrolden çıkıyordu.
Ve sonra kendimi yeni bir yerde bulduğumda her şey karardı. Garip bir şekilde birinin alanı gibi göründüğünü fark ettiğimde bakışlarım etrafta dolanıyordu.
"Ne ilginç, görünüşe göre ailen seni iyi eğitmiş."
Başım kalın sese doğru döndh. Sukuna oradaydı, şekli bozulmuş bir tahtta oturuyordu. Bu...bir...taht... dürüst olmak gerekirse, bir grup şekilsiz bedene benziyordu...
"Ha! Saçmalık! Benden nefret ettiler ve işe yaramaz olduğumu düşündüler," dedim basitçe.
"Ve yine de...işte buradasın. Başkasının alanını yırtabilen ve yok edebilen bir insan."
Ona sadece sırıtmıştım "Bana güven. Ben gerçekten bir hiçim. Ve sonsuza kadar bir hiç olarak kalacağım, ama şu anda mesele bu değil. Yūji'nin vücudunu geri vermeni istiyorum!"
Ve ailemi nasıl tanıdığını öğrenmek istiyorum...çünkü o lanet evde yaşadığım dönemde...seninle herhangi bir iletişim görmemiştim. Seninle konuşmanın ne kadar zor olduğundan bahsetmiyorum bile.
nasıl?
Ve sonra bir kez daha önümde belirdi.
"Büyücüler, çağ ne olursa olsun kesinlikle can sıkıcıdır."
"Ben bir büyücü değilim. Sadece disiplin kurulu başkanıyım."
Bu sözler ağzımdan çıktığı anda, kalbimin göğsümden koptuğunu hissettim. Gözlerim kararır kararmaz vücudum kirli zemine düştü. Kendimi bir kez daha canlı hissettim. Ve bu, gerçekte olmaktansa onun zihninin içinde olmayı tercih ettiğimi farkettiğim andı.
Çünkü...
Gerçeğe döndüğümüzde, eli hâlâ boğazıma dolanmış durumdaydı ve kafamı kolayca koparabileceğini biliyordum.
"Dinle. Beni istediğin kadar öldür, ama Yūji vücudunu geri alana kadar bu dünyadan ayrılmayacağım."
—𝘽𝙊̈𝙇𝙐̈𝙈 𝙎𝙊𝙉𝙐—
°Hii nasılsınız? Umarım çok iyisinizdir^_^°Çeviri veya yazım hatası varsa sorry
°Love you♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙎𝙬𝙚𝙚𝙩 𝘼𝙙𝙙𝙞𝙘𝙩𝙞𝙤𝙣 [R.Sukuna]
Fanfiction────────── °𝐖𝐚𝐬 𝐢𝐭 𝐭𝐡𝐞 𝐭𝐚𝐬𝐭𝐞 𝐨𝐟 𝐡𝐮𝐦𝐚𝐧° °𝐟𝐥𝐞𝐬𝐡, 𝐨𝐫 𝐰𝐚𝐬 𝐢𝐭 𝐭𝐡𝐞 𝐭𝐚𝐬𝐭𝐞° °𝐨𝐟 𝐭𝐡𝐞 𝐥𝐨𝐯𝐞 𝐢𝐧𝐬𝐭𝐞𝐚𝐝?° ────────── ʙᴀşʟᴀɴɢıᴄ̧: 𝟭𝟲𝟬𝟰𝟮𝟭 °Çeviridir °Writer: @fancyprinter °Translater: @kiri-s...