-𝙁𝙄𝙁𝙏𝙀𝙀𝙉-
İnsanların kalbi yoktur
-
Geçmiş pt.2-
Şüphesiz, Y/n Gojo Satoru'yu tekrar görmek istiyordu ama... bunun mümkün olmayacağını biliyordu. Aslında ebeveynlerinin kişiliklerindeki değişikliğin nedenini merak ediyordu. Dışarıdaki çimenlere dokunurken Satoru'nun onlara ne söylediğini hep merak etti. Küçük çimenleri çekip havaya fırlattı.
Anne ve babası zaten bipolar tiplerdi. Ayrıca, zaten yakında öğrenecekti.
"Uhm-ne yapıyorsun?"
Bakışları onun yaşındaki bir çocuğa kaydı. Tıpkı onun gibi yalnız görünüyordu.
"Dışarıda oturuyorum. Ailem özel bir konuşma yapmak için beni buraya attı."
Gojo Satoru'nun ziyaretinin üzerinden iki hafta geçmişti.
"Oh."
Oğlan onun önüne oturup da çimleri çekmeye başladığında, kaşlarını çattı. Bu, kendi yaşında biriyle gerçekten konuştuğu ilk seferdi ve elbette, Satoru'nun "Arkadaş edin" tavsiyesi kafasında sürekli bir dolaşıyordu.
Yani belki...bu çocukla arkadaş olabilirdi?
"Ben Y/n."
Çok hafif gülümsüyor gibiydi. Uysal mıydı? Belki utangaç? Ya da belki... belki o da onun gibiydi?
"Ben de Junpei."
Satoru ile yaptığı gibi gülümsemedi. Ona da herkese her gün verdiği sıradan sahte gülümsemeyi verdi. Junpei o sahte gülümsemeye inandı ve kız bu yüzden daha sonra... kendini kötü hissetti.
"
Her neyse, hiç film izledin mi?"
Çocuk düşündüğünden çok daha sessizdi ve bir yanı onu onunla konuşmaya neyin ittiğini merak etti.
Bu garipti.
Eh,onlara gülümseyen bir kadın görene kadar öyleydi. Onlara doğru gülümseyerek zaferle başını sallıyordu.
Çocuk onunla konuşmaya gelmişti çünkü annesi onu zorlamıştı.
Bu iyi bir niyetti, ama başka birinin onu konuşmak harekete geçirmesi gerekmeseydi Y/n bunu daha çok tercih ederdi.
Fakat herneyse.
Herkesin yetiştirilme şekli farklıdır ve Y/n bu durumdan nefret ediyor.
"Üzgünüm ama ailem izlememe izin vermiyor."
"Bekle. Sinemaya bile gidemiyor musun?!"
"Hayır."
Çocuk gerçekten filmlere ilgili duyuyordu ve Y/n nedenini anlamıyordu. Belki de onun için bir hobiydi? Kim bilir...
"Pekala, belki bir ara takılmalıyız? Evde sevebileceğin gerçekten harika filmlerim var."
Ve sonra.
Gözleri parladı. Bu önerinin annesinin sorması için kafasına kazıdığı bir şey olmadığını anlayabiliyordu. Sadece... gerçekten gelmek isteyip istemediğini soruyordu.
Kız hâlâ gülümsemiyordu çünkü-
"Y/n ne yapıyorsun?"
Ah evet.
Zorba ebeveynler.
"Sadece konuşu-"
"Ve sen çocuk, bir daha Y/n ile konuşma. O meşgul."
"Meşgul...ön bahçesindeki otları çıkarmakla mı meşgul?"
Alaycı davranıyordu. Ailesi bundan nefret ederdi. Kız gülmek istedi ama dilini tutmayı başardı. Dudakları sıkı bir çizgi halini aldı.
Ailesi sadece sinirlenebiliyordu. Bu, kendi annesinin nihayet dışarı çıkmaya karar verdiği zamandı. Oğlanın tek istediği ikisinin arkadaş olmasıydı. Aslında oğlan eve pek çok yürüyüş yaptığı için, her zaman Y/n'yi fark ederdi, çoğunlukla Y/n dışarıda tek başına otururken ailesi içeride tartışıyor olurdu.
Ve üç yetişkin hafifçe tartıştışıyordu. Y/n bir kez bile sesini yükseltmedi, şansını Junpei'ye son bir şey söylemek için kullandı. Aslında anne babasının anlaşmazlığı kazanacağını biliyordu.
"Hey, gitmeden önce..."
"Evet"
Aynı sahte gülümsemeyle gülümsedi, "İnsanların kalpleri olmadığını biliyor musun?"
Ve bu, Y/n'nin istemeden Junpei'nin yeni fikrini oluşturduğu zamandı. İnsanların gerçekten kalpleri olmadığı fikrini.
-𝘽𝙊̈𝙇𝙐̈𝙈 𝙎𝙊𝙉𝙐-
°Çeviri veya yazım hatam varsa sorry ve oy vermeyi unutmayın lütfen<3°Kendinize iyi bakın, sizi seviyorum byee♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙎𝙬𝙚𝙚𝙩 𝘼𝙙𝙙𝙞𝙘𝙩𝙞𝙤𝙣 [R.Sukuna]
Fanfic────────── °𝐖𝐚𝐬 𝐢𝐭 𝐭𝐡𝐞 𝐭𝐚𝐬𝐭𝐞 𝐨𝐟 𝐡𝐮𝐦𝐚𝐧° °𝐟𝐥𝐞𝐬𝐡, 𝐨𝐫 𝐰𝐚𝐬 𝐢𝐭 𝐭𝐡𝐞 𝐭𝐚𝐬𝐭𝐞° °𝐨𝐟 𝐭𝐡𝐞 𝐥𝐨𝐯𝐞 𝐢𝐧𝐬𝐭𝐞𝐚𝐝?° ────────── ʙᴀşʟᴀɴɢıᴄ̧: 𝟭𝟲𝟬𝟰𝟮𝟭 °Çeviridir °Writer: @fancyprinter °Translater: @kiri-s...