31

233 11 35
                                    

Selam biz geldikkk 😌

Saat 7'ye gelmişti. Abim ve yengem çoktan yemeğe çıkmıştı, ve galiba yakında düğünümüz var hanımlar. Çünkü abim evlenme teklifi edecekmiş...

Gülerek onların arkasından baktığım sırada omzumda hissettiğim el ile kafamı sağ tarafa çevirmiştim. Alin saçlarını toplamış ve ön kısımdan birkaç tutam saçı ayırmıştı. Bu kız cidden çok güzel arkadaşlar... "Ee abla, Umut enişte daha gelmiyor mu?" dediğinde yüzüm biraz kızarmıştı. Alin bize alışmıştı ve bu beni mutlu ediyor.

"Geldim geldim, sizi unutur muyum hiç?" diyen Umut'un sesini duyduğumda gözlerine gözlerimi hapsetmiştim. İkimiz de birbirimizin gözlerine bakıyorduk. Birkaç saniye sonra gözlerimin önünde gördüğüm el ile kendime gelmiştim. "Dünya'dan Umut ve Kader'e, alo hadi konsere gidiyoruz!"

Eymen'e dövecek gibi bakan Umut ile birlikte Alinle bir kahkaha patlatmıştık. Umut söylenerek benim sandalyemi itmeye başladığında bizde Eymenle ellerimizi tokuşturmuştuk. Tabi Umut bu sefer de bana söylenmeye başlamıştı.

Beni arabaya oturtmak için ön kapıyı açtığında arka kapıda tam bir kaos hakimdi. Tam orta koltuğa Mayıs olduğunu tahmin ettiğim kız oturmak isterken Alin de ben cam kenarında oturmam diyerek orta koltuğu istediğini belli ediyordu. Ben arabaya bindirildiğimde en sonunda Eymen ikisini de cam kenarına itmiş ve kendisi orta koltuğa oturmuştu. Mayıs ve Alin birbirine sinirle bakıp camdan dışarıyı izlemeye başlayınca bende Umut'un elini tutmuştum. Arabayı çalıştırıp konser alanına sürerken biz şimdiden maNga şarkıları dinlemeye başlamıştık. Hep bir ağızdan "Yad Eller" söylüyorduk.

"Yad eller yangın
Koca bir aşk alev aldı dert başa sardı
Yad eller aldı beni senden taşlara taşlara çaldı
Yad eller yangın
Koca bir aşk alev aldı dert başa sardı
Yad eller aldı beni senden taşlara taşlara çaldı"

Surat asan ikili Mayıs ve Alin de bize eşlik ederken yanımızda gördüğümüz Ufuk'un arabasıyla korna sesi duymuştuk. Ufuk bize bakıp hareket çektiğinde Balın koluna vurup kafasını yola çevirmişti. Hakikatten salak bu çocuk gençler...

Konser alanına sonunda gelmiştik. Mayıs ve Alin hızla araba'dan indiğinde birbirlerinin koluma girip bizden uzaklaşmışlardı. Ben arkalarından öylece bakarken Umut tarafından indirilmiştim. Ben onları şaşkın bir şekilde izlerken kafamı çevirmiştim. Umut da onların bu halini garipsemiş olacaktı ki kafasını çevirince göz göze gelmiştik. Gözlerim onun arkasında kalan çiçeklere döndüğünde hızla sandalyemi oraya sürmüştüm. Ufuklar da yavaş yavaş yanımıza geliyorlardı.

Umut yanıma geldiğinde rengarenk olan çiçeklere bakıyordum. Hepsi ayrı güzeldi. Kafamı çevirerek ona soru sordum.

"Çiçekler ne kadar güzel değil mi?" kaybolduğum mavi gözlerini bana çevirdi ve cevap verdi. "Hayır, karşımda ki çiçek hepsinden daha güzel..." Utanarak ona baktığımda arkamızdan gelen alkış sesleriyle elimle anlıma vurmuştum. Bunlar neden hep bizim romantik anlarımızı mahvediyorlar Allah'ım?

"Bir kere de araya girmeyin." diyerek nerdeyse tıslayan Umut'a hak vermiştim. Kafamı sallayıp "Evet, bir kere yalnız bırakın bizi be!" dediğimde Balın gülerek arkama geçmiş ve sandalyeyi sürmeye başlamıştı. Gözlerimi devirip önümüzden ilerleyen Mayıs ve Alin'e döndüğümde bizden uzak bir kulübe'nin arkasında Alin'in ağladığını fark etmiştim. Mayıs ise ona sarılıyordu. Balın'a dönüp gözlerimle onları gösterdiğimde o da kaşlarını çatmıştı.

Balın Ufuklara konser'in başlamasına az kaldığını ve gidip bize de yer ayırmasını söyledikten sonra hemen yanıma gelmişti. Balın'a dönüp "Balın sence Alin neden ağlıyor?" diye sorduğumda kafasını 'bilmiyorum' manasında sallamıştı. Tekerlekli sandalyeyi itip onların yanına geldiğimizde Mayıs hemen Alin'i çevirmişti. Ama bu elinde ki kesik izini görmeme engel olamamıştı. "Alin? Kuzum eline ne oldu?" deyip elini yavaşça tuttuğum sırada Alin daha çok ağlamaya başlamıştı.

İmkansız Sevgili | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin