"Herşey hazır değil mi ? Bir aksaklık çıkmayacak"
"Merak etmeyin Bayan Choi siz sadece düğüne odaklanın gerisi bende"
Elimdeki telsizden gelen sesle odadan çıktım."Rose düğünde masaların üstüne konulacak çiçekler neydi ve hangi renkti ?"
"Nergis ve beyaz olsun biraz hızlı olun bir aksaklık çıkmasın"
"Tamamdır"
Telsizi arka cebime sıkıştırarak titreyen ellerimle jimin'in odasının kapısını çaldım."Gir"
İçeri girdiğimde jimin'in papyonuyla uğraştığını gördüm. Çok yakışmıştı siyah damatlık ona...oysaki bizim düğünümüzde damatlık ve gelinlik bile giyinememiştik."Bir sorun var mı ?"
Dedim, bana döndü.
"Tek sorun şu papyon! Şart mı bunu takmam ?"
Gülümsedim
"Evet şart"
Diyerek boynundaki papyonu çıkartıp düzelttim."İznin varmı ?"
Dememle kafasını evet anlamında salladı.
"Evet, elbette"
Diyince hafif gülümsedim ve parmak uçlarıma yükselerek papyonu jimin'in boynundan geçirdim.Arkadan papyonun uçlarını birbirine bağlarken yüzümüz birbirine değiyordu. Ona sımsıkı sarılmak istesemde bunu yapamam...
Jimin bir anda kollarını belime sarıp beni kendine çekti. Şaşırmıştım ama mutlu olmuştum da karnımın içinde sanki yanar dağ akıyormuş gibi his oluştu kelebek hissini duymuş ama bunu hiç duymadım.
"Yaptığın şeyler için teşekkür ederim düğünümüz çok güzel oldu"
Diyerek beni daha da sardı kollarıyla
"Ne demek, benim işim bu"
Diyerek gizlice kokusunu içime çektim.Ne garip eski kocamı evlendiriyorum hem de ona hâlâ aşıkken...jimin benden ayrılınca gülümsedim o da gülümseyince son kez papyonunu düzelttim.
"Hadi artık zamanı geldi"
Dedim gözlerimle gözlerinin tam içine baktım gitmesin diye ama o beni onaylayarak odadan çıkıp gitti.Derin bir nefes alarak peşinden odadan çıktım. Jimin yerinde bekliyordu alkış sesleri gelince kapıya baktım. Yuju gelmişti jimin'e doğru giderken dolu gözlerimle onları izlemeye başladım.
Tam şuanda nikah memurunun gelmesi gerek, etrafa baktım. Nerde bu adam ?! Telsizden Lisa'ya seslenmeye başladım.
"Yaa Lalisa! Nikah memuru nerde ?! Lalisa!"
"Ş-şey minnacık bir sorunumuz var...nikah memuru gelmedi"
Diyince elimi anlıma vurdum.•••••
Yediğim tokatla kafam sola doğru döndü. Gözlerim dolmuştu.
"Beceriksiz kadın! Bana bir aksaklık çıkmayacağını söylemiştin"
Jimin hızla yuju'nun önüne geçerek onu sakinleştirmeye çalıştı."Lanet olası s*rtük herkese rezil oldum!"
"YUJU SUS ARTI-"
"Size benim çalışanıma vurma ve aşağılama hakkını kim veriyor ?"
Müdür beni arkasına alınca dolu gözlerimle ona baktım."Ama o benim düğünü mahvetti!"
"Ben kaç gündür Chaeyoung'u izliyorum canla başla çalışıyor! Nilah memurunun gelmemesi onun sorunu değil nikah memurunu siz seçtiniz!"
"A-ama bana aksaklık olmayacağını söylemişti""Sonuç olarak aksaklık oldu ve bu konudaki tek suçlu sorumluluklarını yerine getirmeyen nikah memuru o yüzden çalışanımdan uzak durun!"
"Çalışanlar ve müdürler ne zamandan beri bu kadar yakın ?"
Diyerek müdürün benim elimi tutan eline baktı jimin"Seni alakadar etmeyecek zaman kadar"
Diyip beni peşinden çekiştirerek yürümeye başladı. Aman tanrım bu da neydi ?!
"Şu ukalalara da bak se-"
"YUJU KAPAT ÇENENİ ARTIK!"
Birlikte müdürün odasına girince müdür koltuğa oturdu."Ben özür dilerim bilerek yapmadım sonradan haberim oldu"
"Biliyorum Chaeyoung merak etme ayrıca sen bu şirkette çalışmaya başladığından beri seni müdür yardımcısı yapmayı düşündüğüm için seni bu kadar zorluyordum ne kadar dayanıklı olduğunu görmem gerekiyordu...üzgünüm"
Dediİşte bunu beklemiyordum.
"M-müdür bey-"
"Jaehyun diyebilirsin Chaeyoung sonuçta artık müdür yardımcısısın"
Gülümsedim
"Ben çok teşekkür ederim"
DedimJaehyun gülerek ayağa kalktı.
"O zaman akşama müsaitsindir umarım çünkü bunu kutlamaya gidiyoruz"
"T-tabii müsaitim diğerlerine de haber vereyim-"
"Ahh hayır sen yanlış anladın...sadece ikimiz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~STİLL WANT YOU~
Fanfiction"Aşk rüzgâr gibidir, onu göremezsin ama hissedebilirsin..." -Jirose