ʙᴏʟᴜᴍ 4: ʏᴇᴍᴇᴋᴛᴇ ɴᴇʀᴇᴅᴇɴ ᴄɪᴋᴍɪꜱᴛɪ ꜱɪᴍᴅɪ?

45 11 242
                                    

Sabah kalktığım da Yağız yanımda yoktu. Ama içerden sesler geliyordu. Demek ki gitmemişti. Yataktan doğrulup kendime gelmek için esneme hareketleri yaptım. Sonra terlikleri mi de giyip yataktan kalktım. Banyoya girip elimi yüzümü yıkayıp kuruladım. Aynada ki yansımama bakarak iç çekmememe sebep olan şey Yağız' la aramızın nasıl olduğunu bilmediğimdi. Önce bana çok kızmış sonra yatağıma gelip benimle uyumuştu. Kapının tıklamasıyla suyu açtım elimi yüzümü yıkıyormuş gibi.

"Sara sofra hazır bitanem hadi çık artık."

"Hemen geliyorum."

Suyu ikinci kez kapatıp. Banyodan çıktım. Mutfaktan yanık kokusu geliyordu. Mutfağa doğru koştum hemen.

"Yağız sen naptınnn? Bu ne koku?!"

"Kahvaltı hazırlıyordum..." Azında lafı gevelemeye başlayınca kollarımı göğsümün altında birleştirip ona bakmayı sürdürdüm.

"İşte sonra biraz yakmışım krepleri"

"Özür dilerim" Gerçekten mahçup görünüyordu. Üstüne gidecek halim yoktu ya. Bu haline gülümseyip yanına gittim. Hamurlu ellerinden tutup ona kızgınca baktım.

"Korktun mu sen benden?"

"Evet" cavabı üzerine kahkaha atınca bu sefer o bana kızgın kızgın baktı. Bakışlarını görünce kahkahamı kesip bende ona baktım.

"Şaka yapıyorum canım. Ne olacak sanki mutfağı yaksan dimi?" Söylediğim şeye yine kahkaha atınca bu sefer oda gülümsedi.

"Neyse hadi boş konuşmada gel otur sana söylemem gereken bişey var."

Cevap vermeden yerime oturdum ve ondan gelecek cevabı beklediğimi anlatan bakışlar attım ona. Oda yerine oturup kendine çay bana portakal suyu koydu. Evet çay sevmiyordum.

"Zeynep aradı."

"E ne dedi?"

"Erkek arkadaşını benimle tanıştırmak istiyormuş yemek ayarlayalım dedi."

"Zeynep'in erkek arkadaşı mı varmış? Vay be."

"Bende senle gitmek istedim. Ne dersin?"

"Gelirim tabi ki. Hem Zeynuş'u da çok özledim."

Tamam der gibi başını sallayıp yemeğine odaklandı. Bende yemeğimi yemeye başladım. Kahvaltıdan sonra Yağız dersinin olduğunu söyleyerek evden ayrılmıştı. Benim bugün dersim yoktu. Yağız'la farklı sınıflardaydık ama aynı şeyi okuyorduk. Sofra'yı toplayıp kablarıda makineye yerleştirdikten sonra odama döndüm. Duş almak istiyordum. Tam duş sonrası giyeceğim kıyafetleri seçerken zil çalmıştı. Kimdi ki acaba? Kapının ardında ki yüzü görünce hem aynı anda gözlerim doldu hemde o kadar mutlu olmuştum ki ne tepki vereceğimi bilmiyordun . Sonunda öne atılıp ona sıkı sıkı sarıldım.

"Abi"

"Abartma kızım bırak gömleğim kırışıcak bak sen ütülersin sonra."

"Benene hem benim evimde ütü yok ki. Ayrıca azıcık duygu be." Omzuna vurup ondan ayrılınca yüzüne bön bön baktım valizlerini şimdi fark etmiştim.

"Kızım dışarda kaldım içeri alsana beni. Böyle mi öğrettim ben sana cık cık." Ona o kadar kötü bakmıştım ki oda bana mal mal bakmaya başlamıştı.

"İyi geç hadi acıdım."

"Evet önümüzdeki 10 yılımı geçirecağim evimm." Arkasından onu parmağımla dürterek bana dönmesini sağladım.

"Hayırdır sen? Evim falan ne ayaksın kardeşim?" Evet üstüme doğru yürümeye başlayınca biraz korkmuştum ama öldürecek hali yok ya. Beni yakamdan tutup tek eliyle havaya kaldırınca küçük bi çığlık şov yapmak zorunda kaldım.

ToskaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin