Bana göre değil

68 36 39
                                    

-Ezgi valla ben de nasıl söyledim hiç bilmiyorum, diyerek iç geçirdim. başımdan büyük işlere mi kalkışmıştım acaba? Yol yakınken vaz mı geçseydim?

-Huzur herkesten beklerdim ama senin ailene bunları söyleyebileceğini hiç beklemezdim, dedi Ezgi.

Yüzüm düştü biranda. En çok arkamda durması gereken zamanda en yakın arkadaşım cesaretimi kırıyordu resmen.

-Beni cesartelendireceğin yerde kendimden şüphe ettiriyorsun Ezgi, dedim somurtarak.

-Yaa, üzülme bee! Gurur duyuyorum kızım senle anlasana. Bu zamana kadar her şeyi nasıl hallettiysen bunu da öyle halledeceksin ben sana inanıyorum. Hem ben de sana elimden geldiğince destek olurum, dedi omzumu tek eliyle ittirerek.

-Umarımm, diye fısıldadım. Umarım doğru şeyi yapıyorumdur. Yanlış yapmaktan korkmuyorum ki. Herkes yanlış yapar. Ben yanlışlarım karşısında ailemden 'biz sana demiştik' nidaları duymak istemiyordum. 

Düşüncelere dalıp gitmiştim. Ezgi'nin beni iteklemesiyle kendime geldim.

-Ben asıl neyi anlamadım biliyor musun sen bu çocuktan hoşlanmıyor muydun? Ben mi yanlış hatırlıyorum? Sen anlatmamış mıydın Lise 3 yaz tatilinde size yatıya kalmaya gelmiştik Müge ile. Sen allandıra ballandıra anlatmıştın çocuğu sabaha kadar. Şimdi ne değişti?, dedi Ezgi.

Gözlerim faltaşı gibi açıldı. Hem şok olmuştum hem de utançtan yanaklarım kızarmıştı. 

-Tamam o zamanlar biraz hoşlanıyordum o çocuktan ama konumuz bu değil. Konumuz annemlerin iş bulamadın madem hadi seni evlendirelim, okulunda bitti artık bir mani yok demeleri. Söyler misin bana benim istediğimi seçme hakkım yok mu? Okul bitince bir sonraki level evlilik mi? ,dedim.

Kırgındım, sinirliydim ama en kötüsü tavrıma rağmen hala anlaşılamıyordum. Okulum yeni bitti gençliğimin en güzel yıllarındayım. Kendi işim olsun istiyorum azda olsa kendi alın terimle kazandığım param olsun. Gezmek istiyorum, hiç görmediğim yerler görmek istiyorum. Kimseye bağlı olmadan, hesap vermeden yaşamak istiyorum. Evlen, çocuk yap, yaşlan, emekli ol girdabına kapılıp gitmek istemiyordum. En azından şimdilik. 

- Tabi Huzurum haklısın sen ama annenlerde böyle görmüş geçirmişler. Zamanla kararlarına alışacaklar. Biranda ' anne ben evlenmiyorum, iş bulup ayrı eve çıkıyorum' demenin etkisinden hala çıkamadılar. Sen de onlara karşı biraz anlayışlı ol.

Kafamı usulca salladım. Haklıydı annemlere ağır gelmişti söylediklerim. Bunca yıl hiç kafa tutmamıştım ki onlara. Şimdi hayatımın iplerinin ellerinden kayıp gidişini gördükleri için engel olmaya çalışıyorlar.

-Ben iş bulamadıkça gözümün içine baka baka halay çekecekler neredeyse. İş bulamayıca taşınıp gidemiyorum haliyle para yok pul yok, dedim. Ellerimle yüzümü kapatıp öylece durdum. Hem resti çektim hem de öylece elim kolum bağlı kaldım.

-Üzülme her şey öyle biranda olacak değil ya elbet bir iş bulacaksın.Sonra taşınacaksın ben sana zi- derken sözünü kestim ve heyecanla 'Bulduum!' diyerek olduğum yerden sıçradım.

-Buldum, buldum, bulduum! diye çığlıklar atıyordum bir yandan zıplarken.

-Ne buldun be insanı meraklandırma da söyle hadii, dedi sabırsızlıkla suratıma bakan Ezgi.

-Onca zaman tutturdum ben diyetisyenim başka meslek yapmam diye. Anca avcumu yaladım, iş falan bulamadım. Zafere giden her yol mübah değil mi? Ne iş olsa yaparım stratejisine geçiş yapıyorum. İnat etmek falan yok, iş bulunacak para kazanılacak bu kadar, diyerek kendi kendimi gaza getirdim. Annemler şimdi ne yapacak bakalım. Kasiyer de olurum, garson da! Kız başına yapamazsın demek neymiş görsünler bakalım.

İÇİMDE FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin