gerçek ailem !?

2. Bölüm

Şu an ne mi yapıyorum saf saf ortalığa bakıyorum. Ulan en çok istediğim şey abilerimin olması, beni koruyacak, sevecek, yakışıklı olup tüm kızların dikkatini çekecek ve ben her zamanki gibi ali abinin yanına mapus damlarına düşcem ali abi kim mi, karan, berk, kuzey, güney ve benim başımız hiç dertten çıkmadığı için gittiğimiz karakoldaki müdür, kendisi bizi çok sever. Tek sıkıntım şu ki umarım eski ailemdeki kuzenlerim gibi beni dövmezler, inşallah yani eğer yeni ve dayaksız başlangıç istiyorsam sert ve ciddi olan maskemi takmam gerekli. Ege koşarak içeri girerken kapıyı bir abla açtı, ben ona baş selamı verirken o

  ''hoşgeldiniz efendim'' dedi 

''merhaba, hoşbulduk da bana efendim demenize gerek yok abla, derin demeniz yeterli'' dedim o da gülümseyip, başı ile onay verdi. İçeri geçtiğimizde biri benimle yaşıt diğeri ise 2 yaş büyük gibi duran kişiler vardı. Ege onlara sarılırken ben tebessümle onları izliyordum, bir anda ikisi de beni fark edince bakışları beni buldu ve egenin yüzünde oluşan bakışlarla 'nefretle' beni süzdüler, üzerimde sweat olduğu için bana değişik bakışlar atıyorlardı tabi haklılar da sıcağın ortasında hangi mal sweat giyerki. Aslı hanımın onlara sarılmasi ile beni süzmeyi kestiler. Aslı hanım

''oğlumm hoşgeldiniz'' dedi. Onlar hoşbulduk derken gözleri tekrar beni buldu, eee hadi artık biri tanıştırsın bizi artık bir zahmet. O sırada ann- ah pardon aslı hanım konuşmaya başladı 

''kızım abin ve ikizin, abin aras 19 yaşında bu da ikizin deniz'' diyerek onları gösterdi ben de onlara dönüp götüme kaçmış olan sesimle ''merhaba'' dedim. Annem yine lafı devralarak 

''oğlum bu da kardeşiniz Derin'' diyip gergince konuştu neden bu kadar gergin ki? o sırada muşmula suratlı Aras konuşmaya başladı 

''ne kardeşi anne daha kaç defa sana söylicez bizim kar-de-şi-miz EGE'' diye tane tane konuştu. Ne yani beni sevmeyecekler mi cidden ortamdaki gerginliği anlayan bab- pardon can bey 

''hadi oğlum kardeşine kalacağı odayı gösterin'' dedi. Bırakma beni bunların yanına çiğ çiğ yer bunlar beni allahım şuan etrafa adnana yakalanmaktan korkan bihter ve behlül gibi baktığıma eminim.

''eheh şey ya hiç zahmet olmasın ben kendim çıkarım siz bana katı söyleyin yeter''dediğim şey ile aras ve deniz göz devirdiler 

''aa olurmu öyle şey kızım hadi hadi'' diyip belime dokununca 

''N-NAPIYORSUN'' diye bağırdım ve hemen gözlerim dolmaya başladı kafamı yere eğip ''pardon'' dedim şuan bana olan bakışlarını göremiyordum ama iki çocuğun da terbiyesizmişim gibi baktıklarına eminim aras hemen

'' ne bağrıyorsun lan babama'' diye kükredi,  kafamı yerden kaldırmadan 

''b-ben gerçekten özür dilerim kusara bakmayın bir anlık boşluğuma denk geldi ö-özür dilerim'' can bey uyarıcı tonla arası uyardı ve bana dönüp 

''sorun değil ama bir daha bu kadar yüksek tepki vermene gerek yok'' dedi o sıra gözüme eskiler geldi 

'b-baba nolur yapma, baba korkuyorum ! bbaba, gelme nolur...' ve yine aynı acı 

hemen kendime gelip yerde olan kafamı kaldırıp 

''gerçekten kusura bakmayın odamı bana gösterin ben çıkarım yukarı'' aslı hanım

''ege oğlum hadi odasını göster'' dedi ege kalkıp asansöre yönelirken ben, korktum ve gözlerimi kapatıp dişlerimi ve yumruklarımı sıkarak yukarı çıkmaya başladık. Asansör durunca rahat bir nefes verip dışarı çıkacakken egeye baktım bana 'malmısın kardeşim' dermişçesine bakıyordu ben de ona 'ne bakıyon birütüs' bakışlarımı yolladım tabi ege küçük olunca ablanız raahat davranıyor diğerleri olsa göt korkusu işler odaya girdiğimizde