DERSİMİZ AŞK

14. BÖLÜM - YENİ BİR SAYFA DAHA

Eylül ayı...

O malum yemeğin üzerinden aradan aylar geçti. İlk öğretmenlik yılım bitti ve yaz tatili de olup bitti. Şimdi yine bir eylül ayı ve yine yeni bir eğitim-öğretim yılının başlangıcı.

Yaz aylarımın yarısını söz verdiğim gibi Antalya'da dedemler ve halamlarla geçirdim. Bir güzel deniz, kum, güneş eşliğinde tatilimi yapıp dinlendim. Geri kalan yarısını da İzmir'de ailem, sevdiklerim ve arkadaşlarımla geçirdim. O kadar güzel dinlendim ve içsel olarak yenilendim ki anlatamam.

Biliyorum onu soruyorsunuz. O dans olayından sonra neler oldu merak ediyorsunuz. Tamam, sizi daha fazla meraklandırmak istemiyorum. Danstan sonra biz sevgili falan olmadık ama açıkçası daha bir yakınlaştık. Mesela yaz boyu sık sık mesajlaştık. Gidip gördüğümüz yerlerden fotoğraflar gönderdik. Ben Antalya'da tatil yaparken o da memleketi Trabzon'da bir süre takıldı. Ardından da Marmaris'te birkaç hafta tatil yaptı. Sık sık, daha doğrusu o müsait oldukça mesajlaştık. Bazen çok nadir de olsa görüntülü görüştük, sohbet ettik ancak arkadaş gibiyiz yani sevgili değil ama sevgili de değiliz. Değişik bir şey. Flört diyebiliriz, evet flört. Birlikte vakit geçirmekten, sohbet etmekten keyif alıyoruz.

Pelin âşık olmuş bu arada. O da sosyal medyadan bulduğu Trabzonlu bir adamla epey vakit geçiriyor. Gün içerisinde mesajlaşıyor, zaman zaman da telefonda görüşüyorlar. Kız resmen bulutların üzerinde uçuyor.

Ha! Size bir dedikodu daha vereyim: Kuzenim, Kevşan nişanlandı. Hem de jet hızıyla. Görücü usulü bir nişanlanma oldu ama kızın keyfi gayet yerinde. Hoş, ondan çok yengemin keyfi daha çok yerinde. Niye olmasın? Kızı evleniyor sonuçta. Yazın apar topar İzmir'e gidip nişan törenlerine katıldım. Bana da sürpriz oldu açıkçası. Eşi polis memuru ve gayet beyefendi bir genç. Tüm aile sevdik damat beyi. Umarım ikisi de çok mutlu olurlar. Yarı yıl tatili zamanı da düğünü düşünüyorlar.

Ajlan'a gelecek olursak o hâlâ aynı. İşlettiği moda evi ile ilgileniyor. Yazları düğünler dolayısıyla epey meşgul ve iyi para kazanıyor. Kevşan'ın gelinliğinin siparişini verdik bile. Aşk hayatı ise gurur benim neyime cümlesini açıklar nitelikte geçiyor. Platonik âşık olduğu adamı ümitle bekliyor. Evet, şu yan tarafında çalışan adamdan bahsediyorum.

Ve sonunda Eylül geldi ve okullar açıldı. Evime döndükten sonra dip bucak temizlik yaptım ve yeni eğitim öğretime hazırım. Kendime gelmeden önce yepyeni kıyafetler de aldım. Bir de unutmadan artık okulumuz bir lise ve yeni öğretmen arkadaşlarla da karşılaşacağız. O kadar heyecanlıyım ki yeni atanmış gibiyim. Yepyeni bir okul sonuçta. Öğrenciler, öğretmenler... Her şey sıfırdan başlıyor!

Sabah erkenden kalktım ve bu defa normalde yapmadığım bir şey yaptım: Makyaj! Üstüme siyah, askılı ama çok dekolteli olmayan bir bluz, altına da krem rengi, yüksek bel bir kumaş pantolon giydim. Onunda altına da yazlık siyah bir topuklu ayakkabı. Bir de yazın iyice uzayan kızıl saçlarımı ince maşayla kıvırcık yaptım. Tenim meles denecek kadar yanmıştı. Yeşil gözlerim iyice ön plana çıkmıştı. Gözlerime de yeşil hafif bir makyaj yapmıştım. Dudaklarımda da uçuk pembe likit ruj. Harika gözüküyorum! Gerçekten harika gözüküyorum.

Çantamı da alıp servisi beklediğim kafeye doğru gittim. Kafeye girdiğimde artık tanıdık yüzler yoktu. Sadece Selin vardı ve onun yanına oturup yaz aylarından biraz sohbet ettik. Saati gelince de servise bindik.

Servise bindikten sonra birçok tanımadık yüz vardı. Hepsi bizim okulun yeni öğretmenleri olmalı. Birbirini tanıyanlar selamlaştı. Ama hâlâ bekliyorduk. Arkadan birisi şoföre neden beklediğimizi sordu. Birini daha bekliyormuşuz. Gelince gideceğimizi söyledi.