Kaset || Texting

17.Bölüm

Sellamı hellow

Nasılsınız?

Iyi okumalar.🌻🥀

Bölüm sarkısı: Billie Eilish, Khalid: Lovely

~~~

(1 gün kaldı.)

İzmarit: Zaman yaklaşıyor ne dersin? (23:31)

İzmarit: Hem içimde çocuksu bir heyecan hemde büyük bir korku var.

İzmarit: Bir gün kaldı, heycandan elim ayağım titriyor.

Korel: Sakin ol.

İzmarit: Demsi kolay ben on aylık sevgim gün yüzüne çıkıyor.

Korel: Gerçek olduğuna inanmak istiyorum, ama sen gerçekten o kadar uzaksın ki, çok güzelsin.

İzmarit: Beni görmedin ki?

Korel: Kalbinin güzeliği yüzüne yansımıştır.

İzmarit: Sana ulaşamadan beni Kalpten götürmeyi pilanlıyosan doğru yoldasın.

Korel: Öylemiymiş.

İzmarit: Öyle.

İzmarit: Yarın olmasına çok az kaldı.

Korel: Evet, zaman hızlandı ne dersin.

İzmarit: Evet hızlandı, kavuşmama az kaldı.

Korel: Hadi yat uyu yarın yüz yüze konuşacağız.

İzmarit: Evet, Yüzünü çekinmeden izleyebileceğim.

İzmarit: Saat sabah sekizde her zaman oturduğun banka olurum.

İzmarit: Deniz sabahları sakin oluyor.

Korel: Bekliyorum.

İzmarit: İyi uykular.

Korel: Sana da.

Korel Ateş'in anlatımından;

Uyuyamıyodum, bu neyin heycanıydı. Derin bir nefes aldım ve yerinden kalktım. Mutfağın ışığı açıktı. Yavaş adımlarla ilerledim ve kapı çerçevesine bedenimi yasladım. Can pasta yiyordu "bende diyorum bu pastaları biz yemiyorsak nereye gidiyor." Can aniden bana döndü gözlerini büyültüp bana baktı "abocom bon olk dofo yoyorom." Kaşlarımı çattım sesinin düzgün gelmediğinin umarım farkındadır. "Sende yiyecek misin?" dedi çatalıyla deştiği pastayı gösterek. Kafamı iki yana salladım. Masanın yanına ilerleyip sandalyelerden birine oturdum. Can pastayı dolapa koydu ve karşıma oturdu. "Hayırdır?" dedi sorarcasına "yok bişe" dedim derin nefes alırken. "Var bir seyler anlat bana" kafa salladım. "İzmarit diye biri var."

"Kızın adı mı izmerit" dedi şaşkın bir şekilde. "Hayır ismini bilmiyorum, takma ismi İzmarit. Bir aya yakın oldu mesaj atıyodu, bende cevap verdim. Beni sevdiğini söylüyodu."

"Peki sevdiğine inanıyor musun?" dedi arkadan gelen bir ses, Yankı ve Berkin boş olan koltuklara oturdu. "İnanıyorum" inanıyodum, "insanın fikri neyse zikride odur."

"Eee peki neden düşüncelisin" derin bir nefes aldım. "Sabah saat sekizde görücem kızı."

"İyi ya işte oğlum kızla tanışacaksın."dedi Berkin. "Neden bilmiyorum ama heycanlandım."

"Seviyor musun sen bu kızı" dedi, Can.
"Sevmese neden, heycan yapsın Can" diyip Can'nın kafasına vurdu Yankı. Seviyorumdur belkide gerçekten.

Uzun bir süre daha konuştuk, saat dörde gelirken herkes odalarına dağılmıştı. Çocuklara konuşmanın rahatlıyla gözlerimi kapattım.

Telefonun alarmı çalmaya başlayınca yerimden kalktım. Heycanlı mıydım? kesinlikle.

Üstüme siyah buğazlı kazak, siyah pantolon ve deri montumu giydim. Evden çıktım botlarımı ayağıma geçirdim derin bir nefes alarak merdivenlerden inmeye başladım.

Sahile yaklaştıkça heycan duygusu gün yüzüne çıkıyordu. Hep oturduğun banka doğru ilerlemeye başladım. Bana arkası dönük bir beden vardı. Adımlarımı hızlandırdım. Bankın önünde durdum kafasın da Sweatshirtün sapkası takılıydı. Ayağa kalktı ve tam karşımda durdu, yavaş hareketlerle kafasını kaldırdı ve şapkasını indirdi.

~~~

Bölümü nasıl buldunuz, bakalım.

Diğer bölüm, İzmarit'i ögeeneceksiniz nasıl hissediyosunuz. Ben heycanlıyım.

Diğer bölümde görüsmek üzere.🥀🌼

🌑🌒🌓🌔🌕🌖🌗🌘🌑