-Tooru-Unut Onu-
ʕ•̫͡•ʔ•̫͡•ʕ•̫͡•ʔTür:Angst/Fluff ʕ•̫͡•ʔ•̫͡•ʔʕ•̫͡•ʔ*İki ayrı başlığı var*
*Merak etmein sonu iyi.*
*Karakteri isteyen @aniezdx hesabına teşekkürler 🖤Uzun zamandır boş vaktin yoktu. Zamanının çoğunu işinle ilgilenerek harcıyordun. Raporlar, sunumlar, dosyalar...Diğer tarafta erkek arkadaşın da senin gibiydi. Yorucu ve zor bir temponun içindeydi. Altı haftadan sonra ilk kez buluşacaktınız. İkiniz de yeterince yorgun olduğunuz için buluşmanızı senin evinde yapmaya karar verdiniz. Senin evindeydi çünkü randevu planını sen hazırlamıştın.
Iwaizumi saat 14'te geleceğine dair mesaj atmıştı. O gelene kadar ortalığı iyice toplamıştın. Gelmesine yarın saat kalınca atıştırlıkları hazırlamaya başladın. Her şey bitmişti ki zil çaldı. Gelenin sevgilin olduğunu anlayıp sevinçle kapıya gittin. Kapı deliğinden bakıp olduğundan emin olduktan sonra açtın.
Uzun zamandır fiziksel olarak görmediğin için onu fazlaca özlemiştin. Kollarını boynuna sarıp sıkıca sarıldın. Elini beline koyarak karşılık verdi. Kollarını boynundan ayırmadan kendini biraz geriye yaslanınca seni daha sıkı tuttu.
"Hoş geldin." deyip ne kadar özlediğini belli edercesine öptün. Öpücüğünüz esnasına Iwaizumi ufak adımlarla sizi içeri almış ayağıyla kapıyı kapatmıştı. Ayrıldığınızda elini tutup içeri sürükledin.
"Elini, yüzünü yıkayıp gel istersen. Rahat bir şeyler giymek ister misin?" derken sen yatak odana sevgilin lavaboya doğru gidiyordu.
"Eğer elinde varsa olur." dedi ve ellerini yıkamaya başladı. Musluktan akan suyun sesi evin her yerinde duyuluyordu.
Dolabından Iwaizumi'nin önceki gelişlerinden kalan kıyafetlerinden bir çift alıp salona götürdün. Sen salona girdiğinde o koltukta oturmuş telefona bakıyordu. Kıyafetleri yanına koyup saçlarını karıştırdın.
O, koyduklarını giyerken mutfaktan yiyecekleri getirtirdin. Tabakları sehpaya koyarken "Ne içmek istersin?" diye sordun.
"Soğuk olsun da fark etmez." Başınla onayladın. Bardakları çıkarıp buz küplerini içine attıktan sonra içecekleri döktün. Bardakları eline alıp erkek arkadaşının yanına döndün. Elindekileri sehpaya bırakıp koltuğa oturdun. Başını sağ tarafa çevirdiğinde Iwa ile göz göze geldin. Geniş bir gülümseme verip gerildin.
"Film izleriz diye düşündüm. Ne dersin?" İçeceğine uzanıp bir yudum aldın.
"Olur derim."
"Tamam o zamaaann... 217'e kadar bir sayı seç." Bahsettiğin sayılar birlikte izlemek için seçtiğiniz filmlerin listesine aitti.
"48." Notları kaydırıp 48'e geldin.
"My Sisters Keeper. Ağlamaya hazır mısın?" Gülümseyerek karşılık verdi. Filmi açıp izlemeye başladınız. Bu sürede çok kez ağlamış, çok kez koltukta pozisyon değiştirmiştiniz. Şu an ikiniz de ayrı köşelerde oturuyordunuz. Dizlerini kendine çekmiş, karnına minder koymuş, kızarmış gözlerle ekrana bakıyordun. Öte yandan Iwa olabildiğince normal oturuyordu. Gözleri televizyona kilitliydi. Elini mısırlara daldırıp birkaç tanesini ağzına götürmüştü.
Şu an ekrandaki sahnede kanser hastası kız yatakta ağlıyorken onu dışarı çıkarıp birlikte gezmek isteyen ailesiyle konuşuyordu.
"Hastayım, yorgunun ve çirkinim. Sakın bana güzel olduğumu söylemeyin çünkü değilim. Kimsenin bana bakmayacağını söylemeyin çünkü bakacaklar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haikyuu One Shots
Fanfiction-Haikyuu karakterleri için yazdığım senaryolar. -Karakterlerin ya da Haikyuu'nun haklarını talep etmiyorum. -Yazılar bana aittir. Kopyalanması ve izinsiz olarak kullanılması yasaktır.