Yapamadık

18 2 0
                                    

Elele gezdiğimiz yollardan, o yağmurlu aralık ayından, oturduğumuz banklardan, yazdığım şiirlerden, izlediğimiz filmlerden, dinlediğimiz şarkılardan, evine giden o otobusten.. Her şeyi bir kenara bırak, o mesajına gülümsediğin herifle konuşmaya ara ver bir süre. Çok vaktini alacak değilim korkma, zaten öyle çok bir vaktim yok. Biraz konuşup gideceğim. En son konuşmamızı hatırlıyor musun? En son gözlerine bakıp seni seviyorum dediğim anı, en son sana sarılışımı, en son senden başkasıyla yapamam dediğini.. Hatırlamak istemeyebilirsin. Ama benim için bir şey yap bu gece, seninle yaşadıklarımızı düşün.. Düşün senin için nelerden vazgeçtiğimi, senin peşinde koşarken ıskaladığım hayallerimi, gözlerine nasıl baktığımı düşün.. Elini tuttuğum o kalenin dibindeki bankı hatırlıyor musun? Şuan o banktayım, o parkta.. Senin nerede olduğunun bir önemi yok, zaten umurumda da değil pek. Bugün seni buraya geri dön mesajları vermek için çağırmadım, ya da seni nasıl hararetle özlediğimi falan anlatmayacağım. Artık bizden geçti,bunun farkındayım. Farkına varalı çok uzun zaman oldu. Mutlu olduğunu duydum bugün, beni unuttuğunu söylediğini duydum. Haberlerin ister istemez geliyor, bunun için bir çaba göstermiyorum. Yani seni izlediğimi falan düşünme, ya da hala unutamadığımı.. Bu duyguları sana en son hissettiğim günün üzerinden tam dokuz ay geçti. Her neyse, ayrıntıları geçelim. Az önce çok mutlu olduğunu duydum. O yaprak yeşili gözlerin gülüyormuş sürekli, bana bakar gibi bakıyormuşsun etrafına. Ki bunu sevmediğimi biliyorsun. Benim çoğu zaman dokunmaya kıyamadığım saçların şuan başkalarının parmak aralarından geçiyormuş. Başkaları varmış yanında, sanki ben hiç yanında olmamışım gibi davranıyormuşsun. Dikkat çekiyormuş yine güzelliğin, sen de bundan memnuniyet duyuyormuşsun. Dikkat çekmeyi seversin, beğenilmek güzel şey. İnsanların dikkatini çekmek için bir şey yapmaya gerek duymayacak kadar güzel gözlerin var, sen de bunun farkındasın.. Hep farkındaydın.. Bensizlik sana yaramış, öyle duydum. Arkadaşların da benden kurtulduğunu düşünüyorlarmış. Seni kısıtladığımdan hep şikayetçilerdi zaten. Hiç sevemedim onları, daha önce bu konuları konuşmuştuk. Neyse bunları tartışmayalım şimdi. Sen de bakma bana öyle. Ben sana eskisi gibi bakamıyorum çünkü. Artık eskisi gibi olmayacak hiçbir şey. Artık daha özgür olacaksın, daha mutlu, daha serbest. Yeni arkadaşlar edineceksin, yeni aşklar, yeni heyecanlar. Seversin sen heyecanı. Seni heyecanlandıran adamlar girecek hayatına, daha önce hiç bu kadar sevilmediğini söyleyecekler. Ve daha önce kimseyi bu kadar sevmediklerini anlatacaklar. İnanacaksın onlara. Bende diyeceksin, ben de kimseyi bu kadar sevmedim. Sanki ben hiç olmamışım gibi bakacaksın onlara. Daha önce kimseyle bunları yaşamadım diyecekler sana, ben diğerleri gibi değilim diyenler de olacak. Hepsine inanacaksın. Benimle yaşayamadığın ne varsa yaşayacaksın. Elele dolaşacaksın sokaklarda, '' aşkım ben evdeyim'' içerikli mesajlar da atacaksın onlara. Mutlu olacaksın yani, çok mutlu olacaksın. Daha iyi şartlarda yaşatacaklar belki seni, daha lüks mekanlarda daha lüks etkinliklere katılacaksın. Arkadaş ortamlarında bahsedeceksin onlardan, çok seviyorum diyeceksin. Daha önce kimseyi böyle sevmedim diyeceksin, keşke daha önce tanısaymışım diyeceksin. Onaylayacaklar onlar da. Gözlerin parıldayacak onun gözlerine bakarken. Sarılacaksın ona. Sanki bana hiç sarılmamışsın gibi.. Daha buna benzer bir sürü şey olacak. Ve ben bunların hepsini uzaktan seyredeceğim. Belki alkolün dozunu kaçıracağım, dün gece olduğu gibi, belki de yine o elini tuttuğum bankta sabahlayacağım üşüyen bedenime aldırış etmeden. Senin yüreğini ısıtan birinin olduğu gerçeğini düşünerek iki kat daha üşüyeceğim. Olsun, ziyanı yok.. Senden gelecek her şeye razıyım. Zaten kaybedecek bir şeyim de kalmadı. Kaybetmekten korktuğum herhangi bir şey de yok. Kaybetmekten korkmamayı öğreneli sekiz sene oldu. Ben öyle çok duygularını belli edebilen bir adam değilim biliyorsun.Bu gece buraya son gelişim, burada ki son ölüşüm.. Yüreğimi pencerenin karşısındaki kaldırıma bırakıp bir daha gelmemek üzere gidiyorum sokağından, ihtiyaç halinde alıp kullanırsın. Gözlerine iyi bak, ellerine, saçlarına, gülüşüne iyi bak..Gidiyorum sokağından, belli ki çıkmayacaksın artık.Şimdi aç pencereni, bırak içeri girsin rüzgar.Dağıtsın saçlarını, okşasın tenini..Sana serin rüzgarlar yolluyorum ayrılıklar şehrinden, seni görmeyeli uzun zaman oldu. Aç pencereni, biraz rüzgar girsin içeri.Dağıtsın saçlarını,yüreğimi dağıttığın gibi.

Noksan Hayatlar(Berk Ay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin