Tiniden
Sevgili Tini ,
Biliyorum. Bir aydır yazmıyorum diye bana kızıyorsun . Ama biliyorsun ki seni görmediğimde hiç bir şey yazamıyorum . Sen benim ilham perimsin .
Bugün de yazmazdım aslında çünkü seni görmedim . Ama bu gidişle yarın göreceğim. " Neden ? " diye sorduğunu duyar gibiyim . Nedeni bugün olanlar .
Bugün annem beni çağırdı . Bana saçma sapan bir sürü şey söyledi. Bende sinirlendim ve anneme doğru olmayan şeyler söyledim . Anneme senin , benim sevgilimmiş gibi davrandığını söyledim . Annemi tanıyorsam yarın seni konuşmak için çağıracak .
Umarım yarın senin hakkında anneme söylediklerimi duyduğunda bana çok kızmazsın .
~~~~
Sevgili Tini ,
Bugün yaşadıklarımı , bugün bana yaşattıklarını asla unutamam . Bana söylediğin sözler kalbimin acı ile dolmasına neden oldu . Söylediğin iki kelime buna yetti . Bana kızmakta haklıydın ama bu kadar çok kızacağını tahmin etmemiştim . Gerçi annemin de bu kadar abartacağını da tahmin edememiştim .
Bugüne kadar benimle hiç bu kadar kesin konuşmamıştın . Beni sevmediğini biliyordum ama bunu kesin bir dille belirtmediğin için hep içimde beni seveceğine dair bir umut vardı ama bugün söylediklerin tüm umudumu tükketti .
Söylediklerin beni o kadar kırdı ki artık burada yaşamak istemiyorum . Buralardan gidiyorum. Zaten sen beni sevmeyince burada olmamın ne anlamı var ki ...
( Bu arada sana veda mektubu yazdım ve hem onu sana verebilmek için hem de seni son bir kez görebilmek için odana girdim . Uyurken tıpkı bir meleğe benziyorsun . Ayıcıklı pijamaların çok tatlıydı . )
~~~~~
Sevgili Tini ,
Bugün bir mektup aldım ve dün sana hissettiğim tüm kırgınlık gitti .
Mektubunda beni sevdiğini yazmışsın . Yani yazdıklarınla ima etmişsin . Sevgiyi bilmediğinden de bahsetmişsin . Aslında sevince nasıl hissedildiğini biliyorsun . Sadece hissettiklerinin sevgi olduğunu bilmiyorsun .
~~~~~~~~
Sevgili Tini ,
Saat daha sabahın altısı ve sen arkamdaki yatakta uyuyorsun . Dün yaşadığımız güzel anları yazamadım . Bu yüzden sabah erken kalktım ve dün yaşadıklarımızı yazacağım .
Dün beni çok mutlu ettin . Yıllardır bu anın hayalini kuruyordum . Senin ağzından çıkacak , güzel sesinle söyleyeceğin iki kelimenin hayalini kuruyordum . Dün bana " seni seviyorum " dedin ve bana dünyaları verdin.
Saatlerce sana sarıldım . Seni öpüp kokladım . Hayalini kurduğum şeyleri gerçekleştirdim . Gece sana sarılarak uyudum . Sabah çok mutlu bir şekilde uyandım . Uyandığında beni yanında göremezsen korkma büyük ihtimalle aşağıda sana kahvaltı hazırlıyor olacağım.
Umarım bir daha hiç ayrılmayız ve mutluğumuz hiç bozulmaz .Defterin kapağını kapattım . Böylece dördüncü defteride gülerek ve ağlayarak bitirmiş oldum . Her gün Jorgenin yanına gidiyordum . Onun yanında olmadığım zamanlarda da defterlerini okuyordum .
Saate baktığımda randevuma az bir zaman kaldığını gördüm . Bugün Bebeğimi ilk defa ultrasonda görücek , ilk defa kalp atışlarını duyacaktım . Hazırlandım ve evden çıktım .
.......
Doktorun asistanı adımı söyleyince oturduğum yerden kalktım ve doktorun odasına girdim . Doktor beni güleryüzle karşıladı . Sedyenin üstüne yattım . Doktor karnıma jel sürdü ve ekrana bağlı olan aleti karnımın üzerinde gezdirmeye başladı .
Dr : Bebek gayet sağlıklı. Şu anda bir sorun yok .
Bunları söyledikten sonra ekranı bana döndürdü .
Dr : Bakın . Şuradaki küçük şey bebeğiniz . Daha çok küçük olduğu için pek belli olmuyor. Bebeğin kalp atışlarını dinlemek isterdim misiniz ?
T : Evet , lütfen .
Doktor sesi açtı ve odayı miniğimin , minik kalp atışları doldurdu . Her şey çok güzel gözükse de bir eksik vardı . Hemde çok büyük bir eksik. Jorge. Keşke Jorge yanımda olsaydı birlikte dinleseydik bebeğimizin kalp atışlarını.
Jorgeyi düşünmek gözlerimden yaşların akması için yeterliydi . Hemen gözlerimden akan yaşları sildim . Doktor ilk defa bebeğimin kalp atışlarını duyduğum için ağladığımı sandı . Karnımdaki jeli silmem için bana peçete verdi ve bir şeyler yapmaya başladı .
Yatığım yerde doğruldum ve doktorun verdiği peçeteyle karnımı sildim . Yerimden kalktığımda doktor bana bebeğimin ultrason görüntüleri uzattı .
Dr : Bunları size veriyorum . Herhalde eşiniz çalıştığı için gelemedi . Eve gidince eşinize gösterirsiniz .
Hiç bir şey demeden odadan çıktım . Ne diyebilirdim ki zaten . " Bebeğin babası ben hamile olduğumu öğrendiğimde kaza geçirdiği için daha hamile olduğumu bilmiyorum ." Mu deseydim .
Bunları düşünerek yürürken ayaklarım beni Jorgenin odasının önüne getirmişti .
Odanın kapısını açtım ve içeri girdim . Kapıyı kapatır kapatmaz gözyaşlarımı daha fazla tutamadım ve ağlamaya başladım . Jorgenin yanına gittim ve oturdum . Ağlayarak konuşmaya başladım.
T : Nede uyanmıyorsun Jorge ? Neden ? Artık dayanamıyorum Jorge. Sen burda sessiz sedasız yatarken seni görmeye dayanamıyorum . Ben konuşurken tepkisiz kalmana dayanamıyorum . Bugün burda yatmanı değil de benim yanımda olmanı çok isterdim . Bebeğimizi birlikte görmeyi , kalp atışlarını birlikte dinlemeyi isterdim . Ama sen gözlerini açıp bu yataktan kalkamıyorsun . Doktor bana bebeğimizin resimlerini verdi ve eve gidince eşinize gösterirsiniz dedi . Hiç bir şey söyleyemedim . Eşimin olmadığını , bebeğin babasının hastanede yattığını söyleyemedim . Bir ay sonra bir daha randevum var o zaman sende benim yanımda olacaksın . Benimle birlikte bebeğimizi göreceksin. Uyanacaksın ve benim yanımda olacaksın . Lütfen Jorge...
Lütfen uyan. Sensiz yaşayamıyorum . Sen burada hareketsiz yatarken ben yaşayamıyorum .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Hastalığı
Fanficİki insan bir aşk . Biri okulun inek kızı TİNİ diğeri ise okulun inek çocuğu JORGE. İkisi birbirini sevmektedir ama birbirlerine itiraf edemezler. İtiraf bir hastalık sayesinde gerçekleşecektir. Hastalığın adı: AŞK HASTALIĞI...