10 . Gün

290 19 6
                                    

Tiniden

Sevgili Tini ,

Biliyorum.  Bir aydır yazmıyorum diye bana kızıyorsun . Ama biliyorsun ki seni görmediğimde hiç bir şey yazamıyorum . Sen benim ilham perimsin .

Bugün de yazmazdım aslında çünkü seni  görmedim . Ama bu gidişle yarın göreceğim. " Neden ? " diye sorduğunu duyar gibiyim . Nedeni bugün olanlar .

Bugün annem beni çağırdı . Bana saçma sapan bir sürü şey söyledi.  Bende sinirlendim ve anneme doğru olmayan şeyler söyledim . Anneme senin , benim sevgilimmiş gibi davrandığını söyledim . Annemi tanıyorsam yarın seni konuşmak için çağıracak .

Umarım yarın senin hakkında anneme söylediklerimi duyduğunda bana çok kızmazsın .

~~~~

Sevgili Tini ,

Bugün yaşadıklarımı , bugün bana yaşattıklarını asla unutamam . Bana söylediğin sözler kalbimin acı ile dolmasına neden oldu . Söylediğin iki kelime buna yetti  . Bana kızmakta haklıydın ama bu kadar çok kızacağını tahmin etmemiştim . Gerçi annemin de bu kadar abartacağını da tahmin edememiştim .

Bugüne kadar benimle hiç bu kadar kesin konuşmamıştın . Beni sevmediğini biliyordum ama bunu kesin bir dille belirtmediğin için hep içimde  beni seveceğine dair bir umut vardı ama bugün söylediklerin tüm umudumu tükketti .

Söylediklerin beni o kadar kırdı ki artık burada yaşamak istemiyorum . Buralardan gidiyorum.  Zaten sen beni sevmeyince burada olmamın ne anlamı var ki ...

( Bu arada sana veda mektubu yazdım ve hem onu sana verebilmek için hem de seni son bir kez görebilmek için odana girdim . Uyurken tıpkı bir meleğe benziyorsun . Ayıcıklı pijamaların çok tatlıydı . )

~~~~~

Sevgili Tini ,

Bugün bir mektup aldım ve dün sana hissettiğim tüm kırgınlık gitti .

Mektubunda beni sevdiğini yazmışsın . Yani yazdıklarınla ima etmişsin . Sevgiyi bilmediğinden de bahsetmişsin . Aslında sevince nasıl hissedildiğini biliyorsun . Sadece hissettiklerinin sevgi olduğunu bilmiyorsun .

~~~~~~~~

Sevgili Tini ,

Saat daha sabahın altısı ve sen arkamdaki yatakta uyuyorsun . Dün yaşadığımız güzel anları yazamadım . Bu yüzden sabah erken kalktım ve dün yaşadıklarımızı yazacağım .

Dün beni çok mutlu ettin . Yıllardır bu anın hayalini kuruyordum . Senin ağzından çıkacak , güzel sesinle söyleyeceğin iki kelimenin hayalini  kuruyordum . Dün bana " seni seviyorum " dedin ve bana dünyaları verdin.

Saatlerce sana sarıldım . Seni öpüp kokladım . Hayalini kurduğum şeyleri gerçekleştirdim . Gece sana sarılarak uyudum . Sabah çok mutlu bir şekilde uyandım . Uyandığında beni yanında göremezsen korkma büyük ihtimalle aşağıda sana kahvaltı hazırlıyor olacağım. 
Umarım bir daha hiç ayrılmayız ve mutluğumuz hiç bozulmaz .

Defterin kapağını kapattım . Böylece dördüncü defteride gülerek ve ağlayarak bitirmiş oldum . Her gün Jorgenin yanına gidiyordum . Onun yanında olmadığım zamanlarda da defterlerini okuyordum .

Saate baktığımda randevuma az bir zaman kaldığını gördüm . Bugün Bebeğimi ilk defa ultrasonda görücek , ilk defa kalp atışlarını duyacaktım . Hazırlandım ve evden çıktım .

.......

Doktorun asistanı adımı söyleyince oturduğum yerden kalktım ve doktorun odasına girdim . Doktor beni güleryüzle karşıladı . Sedyenin üstüne yattım . Doktor karnıma jel sürdü ve ekrana bağlı olan aleti karnımın üzerinde gezdirmeye başladı .

Dr : Bebek gayet sağlıklı.  Şu anda bir sorun yok .

Bunları söyledikten sonra ekranı bana döndürdü .

Dr : Bakın . Şuradaki küçük şey bebeğiniz . Daha çok küçük olduğu için pek belli olmuyor.  Bebeğin kalp atışlarını dinlemek isterdim misiniz ?

T : Evet , lütfen .

Doktor sesi açtı ve odayı miniğimin , minik kalp atışları doldurdu . Her şey çok güzel gözükse de bir eksik vardı . Hemde çok büyük bir eksik.  Jorge.  Keşke Jorge yanımda olsaydı birlikte dinleseydik bebeğimizin kalp atışlarını.

Jorgeyi düşünmek gözlerimden yaşların akması için yeterliydi . Hemen gözlerimden akan yaşları sildim . Doktor ilk defa bebeğimin kalp atışlarını duyduğum için ağladığımı sandı . Karnımdaki jeli silmem için bana peçete verdi ve bir şeyler yapmaya başladı .

Yatığım yerde doğruldum ve doktorun verdiği peçeteyle karnımı sildim . Yerimden kalktığımda doktor bana bebeğimin ultrason görüntüleri uzattı .

Dr : Bunları size veriyorum . Herhalde eşiniz çalıştığı için gelemedi . Eve gidince eşinize gösterirsiniz .

Hiç bir şey demeden odadan çıktım . Ne diyebilirdim ki zaten . " Bebeğin babası ben hamile olduğumu öğrendiğimde kaza geçirdiği için daha hamile olduğumu bilmiyorum ." Mu deseydim  .

Bunları düşünerek yürürken ayaklarım beni Jorgenin odasının önüne getirmişti .

Odanın kapısını açtım ve içeri girdim . Kapıyı kapatır kapatmaz gözyaşlarımı daha fazla tutamadım ve ağlamaya başladım . Jorgenin  yanına gittim ve oturdum . Ağlayarak konuşmaya başladım.

T : Nede uyanmıyorsun Jorge  ?  Neden ?  Artık dayanamıyorum Jorge.  Sen burda sessiz sedasız yatarken seni görmeye dayanamıyorum . Ben konuşurken tepkisiz kalmana dayanamıyorum . Bugün burda yatmanı değil de benim yanımda olmanı çok isterdim .  Bebeğimizi birlikte görmeyi , kalp atışlarını birlikte dinlemeyi isterdim . Ama sen gözlerini açıp bu yataktan kalkamıyorsun . Doktor bana bebeğimizin resimlerini verdi ve eve gidince eşinize gösterirsiniz dedi . Hiç bir şey söyleyemedim . Eşimin olmadığını , bebeğin babasının hastanede yattığını söyleyemedim . Bir ay sonra bir daha randevum var o zaman sende benim yanımda olacaksın . Benimle birlikte bebeğimizi göreceksin.  Uyanacaksın ve benim yanımda olacaksın . Lütfen Jorge...

Lütfen uyan. Sensiz yaşayamıyorum . Sen burada hareketsiz yatarken ben yaşayamıyorum .

Aşk HastalığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin