Aşk Hastalığı

Sevmek

Tiniden

Evde tek başıma oturuyordum . Gideli bir gün olmasına rağmen Jorgenin yokluğu farkediliyor  . Onu bir ay boyunca görmemiştim ama yinede bu farklıydı . O zaman iki sokak uzaklıkta olduğunu biliyordum.  Şimdiyse uzakta ve nerede olduğunu bilmiyorum . Ona yazdıklarımı okudu mu bilmiyorum . Belki de okumadan atmıştır .

Ben düşünürken zilin çalmasıyla hayal dünyasından gerçek dünyaya döndüm .

Kapıya doğru yürürken kimin geldiğini düşünüyordum . Büyük ihtimalle Lodo ve Diego gelmişti . Yaklaşık bir saat önce hastaneye gitmişlerdi . Nedenini söylememişler di ya da söylemişlerdi ama ben hayal dünyasında olduğum için duymamıştım .

Kapıyı açtığımda tahminlerimde yanıldığımı gördüm . Kapıdaki Jorgeydi .

T : Geri döndün !

Dedim ve ona sarıldım .  Bu sırada gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı . Kollarımız birbirimize sarılı şekilde salona geçtik ve koltuğa oturduk .

Jorge göğsüne yasladığım başımı kaldırdı

ve gözlerimden akan yaşları sildi . Bir süre gözlerime baktıktan sonra konuşmaya başladı .

J : Bana sevmeyi öğret diyorsun ama sevmek öğretilmez.  Sevmek içten gelen bir şeydir . Sevmek isteyerek olmaz farkında olmadan seversin . Daha önce sevdiğin biri varsa daha kolay anlarsın birini sevdiğini . Sana sevgi göstermedikleri için sevemedin onları.  Baban odana gelip her gece masal okusaydı sana her gece babanın odana gelmesini heyecanla beklerdin ve bunun babana duyduğun sevgi olduğunu bilirdin .  Birini sevdiğinde anlardın onu sevdiğini .  Beni seviyorsun ama bunun farkında değilsin . Ama ben farkındayım . Kalp atışlarını  duyabiliyorum . Kalp atışlarımız heyecanlandığımızda hızlanır . En çok sevdiğinin yanında heyecanlanır insan.  Ben herkesten çok heyecanlandım seni gördüğümde . Aşk hastalığı diye adlandırdılar bunu. Mektubunda yazdıkların tam olarak sevginin tanımı.  Beni seviyorsun biliyorum ve bunu senin ağzından duymak istiyorum .

T : Seni seviyorum .

Bu iki kelime çıkmıştı sadece ağzımdan.  Onun söylediği onca güzel kelimeye karşılık sadece iki kelime.  Bu yeterliydi onun için . Bana yaklaştı , yaklaştı ve dudaklarımızı birleştirdi.  Daha önceki gibi değildi  bu öpücük . Daha sevgi doluydu . Birbirimize karşı hissettiklerimizi anlatmanın güzel bir şekliydi . Dudaklarımı aralayak ona karşılık vermeye başladım. Sevmenin ne olduğunu öğrenmiştim . Artık onun sevgisine karşılık verebilirdim .

Geçen dakikalardan sonunda birbirimizden ayrıldık . Başımı omzuna yasladım ve öylece oturduk . Konuşmadan . Sessizliği dinledik sadece.  Bu güzel anın hiç bitmesini hep yanımda olmasını ve mutlu olmayı istiyordum .

Her güzel şeyin bir sonu var tabiki.  Bu güzel an da kapının çalmasıyla son buldu .

Kapıyı açmak için ayağa kalktım . Jorge de benimle birlikte ayağa kalktı.  Kapıyı açtığımda Mutluluktan yerinde duramayan bir Diego ve Diegonun aksine mutsuz görünen bir Lodo vardı . Diego hemen konuşmaya başladı .

D : Jorge geri dönmüşsün . Yarım saat içinde hazırlanın ve bize gelin . Size söyleyeceklerimiz var .

Dedi ve gitti . Lodoyu da peşinden sürükledi . Jorge ile birbirimize anlamazca baktık . Diegonun ne söyleyeceğini merak ediyordum . Diego gülerken Lodonun somurtması merakımı arttırıyordu .