NEDEN

212 12 2
                                    

...

Hastanenin önüne gelince Poyraz ile birlikte inip hastaneye girdik. Söz verdiği gibi kapıdan içeri adım atar atmaz elini tuttum. Gerçekten iyi geliyordu elini tutmam ya da o bilmiyorum. Ama eskisi kadar biri beni burdan çıkarsın diye bağıracak kadar girmemek için hastane kapısın önünde oturup ağlayacak kadar kötü olmuyordum. Sorunsuzca muayenemi ve iğnemi olup reçeteyi de aldıktan sonra hastaneden çıktık.

Yol boyu ne Poyraz konuştu ne de ben. Sadece eczanenin önünde durduğunda ' ilaçları alıp geliyorum ' dedi o kadar....

Eve gelince direk yatağıma geçtim. Tabletimi açıp oyun oynamaya başladım. Bir iki saat sonra Seher abla odaya gelip,

" Belizcim yemek hazır bekliyorum."

Tam ağzımı açtım konuşacaktım ki Seher abla,

"İtiraz kabul edilmiyor küçük hanım. Kaç gündür bir şey yemiyorsun. Ayrıca ilaç içmen için yemen lazım." dedi.

"Yok abla geliyorum diycektim." dedim gülerek. O da gülümseyip aşağı indi.

Bende yataktan kalkıp beyaz tavşan panduflarımı giydim. Aslında süslü şeyler sevmem ama bunları çok beğenerek almıştım. Belki de hayvanları çok sevdiğim içindir.

Aşağı inince masaya oturup yemeğimi yemeğe başladım. Masadan kalkınca ilaçlarımı içip ne kadar kabul etmese de Seher ablanın masayı toplamasına yardım ettim. Canım sıkılmıştı dışarıya çıkmaya karar verdim.

Zaten babam da yanında korumanla istediğin yere gidebilirsin demişti beni korumaya böyle ikna etmişti. Aslında korumamın Poyraz olduğunu bilsem direk kabul ederdim ama...

Off yine saçmalıyorum ne diyorum ben ya niye kabul edecekmişim yaa.

Üstüme beyaz dar bir bluz, siyah dar pantolonumu ve siyah deri ceketimi giyip Seher ablaya haber verdikten sonra evden çıktım.

Poyrazı göremeyince arabanın yanına gittim. Yine arabaya yaslanmış sigara içiyordu. Beni görünce elindeki sigarayı söndürüp,

"Nereye gidiyoruz Beliz Hanım." dedi.

Neden beliz hanım diyorsun Beliz desen nolcak ki yani dimi.

"Bana Beliz diyebilirsin hanımı söylemeni istemiyorum." dedim bir anda düşüncelerimi dışa vurarak.

Sesi her zamanki gibi sert ve ifadesiz şekilde ve bana bakmadan,

"Peki. Nereye gidiyoruz Beliz ? " dedi.

" Ben bilmiyorum yani canım sıkıldığı için gezmek istedim. Herhangi bir yer olabilir." dedim.

" Tamam ." dedi. Bende gülümseyip arabaya geçtim.

Sonra yol boyu yine onu izledim benden tarafa bakmadığı için onu izlediğimi görmüyordu. Bende rahatça onu izleyebiliyordum.

Araba durunca arabadan inip etrafıma baktım.Bara gelmiştik. Saat 9'du, bu saatte de buraya getirmesi normaldi ama yine de beklemiyordum. İçeri doğru yürümeye başladım. Poyrazı takip ediyordum. O da zaten elimden tutmuştu içeri girince. Elimi tutunca değişik bir duygu hissettim ama tam olarak anlam veremedim bu duyguya.

Poyraz yaşlarında bir grubun yanında durduk ve Poyraz elini elimden çekti. Aralarından birisi gülerek,

"Ooo Poyraz özlettin kendini. Nerelerdesin abi yaa?" dedi.

Poyraz başıyla beni işaret ederek,

"İşler abi" dedi.

Bu sefer aynı çocuk beni göstererek,

SÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin