Artık okul servisi geldi.Tahmin ettiğim gibi olmadı,tam 2.okulservisine biniyordum ki,Aytun kolumu tuttu ve bana ''neden buna biniyorsun birincisine binelim'' dedi.Aldırış etmedim ve kolumu çektim.Okul servisine bindim.İstemiyordum ki onun istediği o kırmızılarla süslenmiş kalplerin bulunduğu vıcık vıcık olan şeyi.İstemiyordum.!
Hissettim onun bana o vıcık vıcık kırmızı kalplerden olduğunu hissettim,buna bir isim koymalıyım.Ama dilim varmıyor.Bu bu ''Aşk'' mıydı.Adı galiba evet ''Aşk'' deniyordu.Adını sevmedim bu kırmızı kalplerle gösterilip,insanların birbirine sevgi duydukları şeyi.
Bilemiyorum,o bana a-aşık mı?Hayır onla sadece dostuz değil mi?Arkadaşız.Çünkü benim içimde sevginin gramı yok ve onu üzmek istemem.
Her neyse okula vardığımız da hocalar yorulduğumuz için evlere dağılabileceğimizi söyledi.Çantamı tek koluma takip çantamdan telefonumu çıkarıp,annemleri aradım.Bir-iki kere çaldı.Açmadı.Annem bana telefonu açmayacak?Alışveriş mi yapıyordu.Hayır şimdi bana bir sürü saçma giysi alacaktı.Daha doğrusu babam alacaktı,annem bile tarzımı öğrenmişken babam hala önünde bir çizgi film karakteri olan pembe-mavi tişörtler alıyordu.Bu hoş değil!Herneyse malesef artık almıştır bile.Of!
Eve gidecektim ve yağmur mu başlamıştı?!
Daha demin günlük güneşlik olan hava şimdi rüzgarlı bir yağmurdu.Nasıl olur anlayamıyorum.Montum yoktu,Siyah kapşonumu taktım ve koşmaya başladım.Sonra birden gözüme bir şey takıldı.Bu nefret ettiğim gri bulutlarda bile o maviliği gördüm.Arkamdan bakıyordu sonra arkama iyice döndüm.Ben de ona baktım arabasının kapısını açtı ve bana baktı.Gözlerimi devirdim.Fakat biraz daha olduğum yerde durursam,sırılsıklam olacaktım.Ellerimle çantamın kuluplarını sıkarak yanına kadar koştum.Önüne gelince durdum.Gözlerime baktı,gözlerine baktım.Pis pis gözlerimi kısarak ''Mecbur olmasam binmezdim!'' sonra da öne oturdum.Arkaya hemen çantamı attım.Oda sürücü koltuğuna geçti.Çalıştırmadı.Öylece oturdu.Duruyordu ''Arabayı çalıştırsana ne bekliyorsun davetye mi?'' dedim.O da bana döndü ve ''Mecbur değilim'' dedi pis bir sırıtış yaparak.Ona sinirli birşekilde baktım ''Bak dizlerime kadar ıslandım eğer hasta olursam sorumlusu sensin ve şuan hiç senin triplerini çekemem.'' dedim çünkü gerçekten hiç uğraşamıyacaktım.Bana biraz şaşkınca baktı ''Sen İris değilsin,farklı birşey olmuş sana'' dedi biraz şaşkınca bakarak.
Ona döndüm '' Neymiş bana olan şey?!'' dedim.''Farklı nefes alıyorsun,olduğundan daha da agresifsin ve benden iğreniyor gibisin evet daha 1 günlük tanıştık ve o bir gün bayağı olay oldu fakat bu senin bana bir yaratıkmışım gibi davranmanı gerektirmiyor değil mi?''dedi.Şaşırdım sağ elimle alnıma kısabir masaj yaptım ve ''Bak biraz sinirim bozuk ve bak sana soracağım soruya gerçek cevap ver inan cevap ne olursa olsun yine arkadaşız.Tamam mı?'' dedim.''Tamam,hadi konuş artık''
dedi.''Aytun sen-sen benden ho-hoşlanıyor musun?Bak gerçeği söyle'' dedim cevabı beni etkilemeyecekti eminim.Aytun birden gülmeye başladı deli gibi gülüyordu gülme krizine girdi resmen ''Hey bir soru sorduk hayırsa hayır de aşağılamana gerek yok.Çirkinliğimle...'' dedim sinirimi bozuyor.! ''Hayır İris konu o değil bunu nereden çıkardığını çok merak ettim ve seni bir arkadaş olarak görüyorum.Ayrıca o bayıldığın gün seni giyindirdiğim zaman vücudunun o kadar çirkin olduğunu düşünmedim sadece zayıfsın biraz fazla. Yüzün de o kadar kötü değil bence kendini çirkin görme'' dedi.Yüzüne biraz baktım tuhaf bir şekilde ''Hadi eve gitmem lazım üşüdüm hasta olmak istemiyorum'' dedim.Aytun da karşı çıkmadan arabayı sürdü.Uyuya kalmışım gözümü açtığımda arabadaydık hala 15 dakika olmuştu.Yola bakıyordum.Beni eve bıraktı.Hemen eve gidip üstümü değiştirip saçımı saldım.Telefonu elime aldım ve facebookda neler var bir bakayım dedim.Hiç bişey benim için terkedilmiş bir kasabaydı burası derslerimden bir iki kağda baktım ve yattım.Aytun neden aklıma yatmadan önce sürekli geliyor ya yeter!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen de Seversin!
RomanceSevgiden kaçan bi kız. Kızı seven bir erkek. Ama bunların dışında bu hikaye aşktan yola çıkıp size önyargılar hakkında neler olabileciğini gösterecek... Zaman hızla akıp giderken prenses masalının sonunun bir ölümle biteceğini kim bilirdi.