Bölüm 4 : Sapkın Kraliçeler

387 62 3
                                    

Not: Bu bölüm yolarkadalar kullanıcı adlı okuyucuma ithaf edilmiştir.



Kaser dünyası; hayatın meşakkatli, adaletin kör, canlıların canavar oldukları bir dünyaya dönüşme sürecinde pek bir vakti yoktu.


Birkaç yıl içinde kaos tüm kıtaları egemenliği altına almış, aydınlık ve karanlık tarafa güçleri arasında yaşanan otorite, fikir ve yer savaşı inanılmaz boyutlara tırmanmıştı.


Öyle ki aileler dağılıp, dostluklar düşmanlığa dönüşmeye başlamıştı. Sağlam bağlar elbette kopmamıştı ama yıpranan bir ip gibi olmuştu. Her an ip kopabilir ve uçuruma tırmanmaya çalışan kişi uçurumun ölümcül karanlığına gömülebilirdi.


Aydınlık ve karanlık güçler arasındaki savaşın bu kadar büyük bir etkiye sahip olmasının ana nedenlerinden biri aynı şehirde ya da bölgede yaşayan farklı ırkların arasındaki güvenin, simbiyotik ilişkinin yaşanan gelişmeler sonrasında yok olması, hatta parazit durumuna geçmiş olmasıydı.


Eskiden yaşanan ufak sorunlar taraflar arasında hızla çözüme kavuşturulurken artık art niyet aranan bahaneler olmaya başlamışlardı.


Binlerce üyeden oluşan tarafların çatışması yine binlerce canin yitip gitmesine, Kaser dünyasının kaosunda canlı hayatlarının boğulmasına neden oluyordu.


İki gücün seçilmişlerinin İlahi Ruh Kıtasına gitmeleri kaos ortamının dinginleşmesine neden olmuştu ama bu dinginlik hayra alamet değildi.


İki taraf güçleri açıkça bir araya toplanıyor, yapılacak son savaş için hazırlıklar yapıyordu. Aydınlık Dağ her gün binlerce, on binlerce kişiyi bünyesine katıyordu.


Diğer kıtalarda da iki tarafın güçleri bir araya toplanıyordu. Gerçek savaşın arefesinde iki taraf ideolojik ve fiziksel savaşın sonlanacağı savaşın bilincindeydi.


Yapılacak savaş bir ırkın, bir kıtanın değil bir dünyanın kaderini belirleyecekti.


Kazanan haklı, kaybeden haksız olacaktı. Sonuçta kazananın kim olacağı önemliydi.


Karanlık güçler kazandığında tüm dünya kaos ile dolup taşacak iken aydınlık güçler kazandığında kısmi bir huzur, barış dünyayı ele geçirecekti.


Kazananın kim olacağı belli değildi ama İlahi Ruh Kıtasına gönderilen seçilmişler bunu belirleyecek ana etmenler olacaktı.


#####


Karanlık Kraliçe Takhisis'in sarayı bugün iki manyak, güç sapığı kadının ilginç bir toplantısına eşlik ediyordu.


Sarayın ortasındaki havuzun iki köşesinde kraliçeler çıplak bir şekilde duruyorlardı.


Örümcek Kraliçe çıplak olduğunda cezbedici figürü, yaydığı aşk dolu aura zirve yapıyordu. Kızıl saçları siyah tenine yapışmış, koyu kırmızı gözleri hülyalı bakışlar ile dolup taşıyordu.


O biçimli, güzel yüzü aşk kokuyordu. Onu gören kişi ilk anda aşık olabilirdi ama bütün bunlar sahte bir karakterin özellikleriydi.


Örümcek Kraliçenin karşısındaki çıplak figürün güzelliği ondan az kalmazdı. Karanlık Kraliçe soğuk bir ifadeyle düşmanı ve müttefiği olan kişiye bakıyordu.


İlgisi, odağı Örümcek Kraliçe üzerindeydi. Siyah saçları suyla ıslanmış ve omuzlarından aşağı kayıp göğüslerini okşarken onun siyah gözleri sertti. Bütün bunların farkında değildi, yaptığı en ufak bir hareket karşısındaki kadını ne kadar tahrik ettiğini bilmiyordu.


(Tamamlandı✔) İmparator: Kara Elf (İKE) Serisi: 3. Kitap #Son Savaş#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin