Not: Bu bölüm sonsuzgece28 kullanıcı adlı okuyucuma ithaf edilmiştir.
Yaklaşık 2 hafta Mozo ve diğerlerinin kuleye giden yolu açmaları için yeterli olmuştu. İlginç bir şekilde onlar yollarını açtıkları halde karanlık taraf seçilmişleri sayı ve güç üstünlüğüne rağmen kuleye giden bir yol açmayı başaramamışlardı.
Mozo bunun nedenini biliyordu, onlar arasında çekişme vardı ve bu yüzden hızlı ve ortaklaşa hareket edememişlerdi. Bu durum onun işine geliyordu. Onlar arasındaki çekişme ve anlaşmazlık durumu kendilerinin daha da güçlenmeleri için bir fırsat olacaktı.
Mevcut durumda kuleye ulaşan yolu açmak için yüzlerce savaşa girmiş ve bol miktarda kaynak ele geçirmişlerdi. Elde ettikleri kaynaklar sonrasında Mozo hariç oradaki herkes 10. Seviye Çekirdek Ruh Alemine geçmişti.
Mozo henüz 9. Seviye Çekirdek Ruh Alemine ulaşmıştı ve tahminine göre birkaç tane zirve Çekirdek Ruh Alemi seviyesinde olan canavar avladıkları zaman o da diğerleri gibi gücünü Çekirdek Ruh Aleminin zirvesine ulaştırabilirdi.
Karanlık taraf seçilmişleri onlara kıyasla daha az gelişim göstermişlerdi. İçlerinden lider olan 2 tanesi 9. Seviye Çekirdek Ruh Aleminde iken diğerleri 7 ve 8. Seviyelerdi. Bu onun gücünü zirveye taşımasının ardından onlara saldırmak için büyük bir fırsat sunuyordu ve kendileri ortaklaşa bir karar alarak bunda karar kılmışlardı.
"Lider bu canavara da saldıracak mıyız?" Reis yüzüklerinden birinin içinden çıkardığı bir yemeği yerken onlardan bir kilometre kadar ötede uyuklayan kaplumbağa cinsi canavarı işaret ederek sordu.
Reis'in işaret ettiği canavar savunması ile ünlü olan İblis Soylu Dev Kaplumbağaydı. Güçlü bir soy tekniği olan bu canavarın öldürülmesi oldukça zor olacaktı.
"Saldıralım. Ne kadar kısa sürede gücümüzü arttırırsak bizim için o kadar iyi olacak. Ben de Çekirdek Ruh Aleminin 10. Seviyesine ulaştığımda düşmana saldıracağız." Mozo onay verdi. Bu saatten sonra zaman onların aleyhine işleyecekti. Mümkün olduğunca kısa bir sürede atılım yapıp saldırı başlatmalıydı.
Mozo kılıçlarını kuşandı, diğerleri canavarın etrafını çevirirken doğrudan uyuklayan canavara saldırdı.
Kulenin etrafındaki canavarlar arasında hiçbir savaş olmadığı için birbirlerinden bağımsız bir şekilde kış uykusu gibi trans duruma geçiyorlardı. Bu yüzden onlara doğrudan saldırılmadığı müddetçe uykularından uyanıp düşmanlara saldırmıyorlardı.
-Ekhhh
Öfkeli bir ses yükseldi, vücudunun neredeyse yarısı toprağa gömülü halde olan canavar havaya sıçradı ve onu rahatsız eden düşmanlara kızgın bakışlar attı.
Uyandığı anda boyu 20 metreyi aşıyordu, sadece başının büyüklüğü bile Mozo'nun boyundan daha uzundu.
Henüz uykusundan uyanmış olan canavar bir hamle yapamadan Mozo ve diğerleri doğrudan saldırdı. Kaplumbağalar genel olarak yavaş hareket eden canlılar oldukları için tepkileri yavaş ve sarsak idi.
Kan Lordu ve Azur Ölüm canavarın boynunda derin kesikler oluşturdu. Aynı anda diğerlerinin saldırıları da canavarın boynuna ulaştı.
Canavar başını kabuğunun altına sakladı, ölümcül saldırılardan kaçınırken kabuğunun altından çıkan kırmızı bir sis etrafını sarmaladı ve etraftaki ruh enerjisini vakum yaparak kendine çekti.
![](https://img.wattpad.com/cover/267875327-288-k648961.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(Tamamlandı✔) İmparator: Kara Elf (İKE) Serisi: 3. Kitap #Son Savaş#
FantasyO Mozo'ydu. Tecrit edilmiş olan! O bir kara elfti: Ölümcüllerin en ölümcülü. Kara elfler kıtanın geneline yayılmıştı. Ölüm ve vahşet denilince akla tek kelime gelirdi: Kara elf. Suikast denilince akla şu gelirdi: Kara elf. Hainlik denince akla şu g...