KARA CADI (BxB)

XVI

  Hava, kararan yıldızsız gök yüzünden de çıkarılacağı üzere yakın zamanda yağacak olan yağmurun kokusuyla doluydu. Batı tarafından esen sert rüzgar tüm hızıyla Rüzgar'ın önünde oturduğu açık pencereden içeri esip, genç cadının kar beyazı saçlarını geri savuruyordu. Ay görünürde yoktu. Bu kötüye işaretti işte. Sabah boynuzlu cadıyla yaptığı kavgadan sonra enerjisi tamamen tükenmişti. Bunun sebebinin adamın kendini bayılttıktan sonra üzerinde bir şeyler yaptığından olduğunu düşünüyordu. Açıkçası bu kadar kısa süren bir kavganın ardından enerjisinin tümünü kaybetmesi oldukça mantıksızdı. Tek mantıklı açıklama işin içinde boynuzlunun bir parmağı olduğuydu. 

  Sarıya çalan iri gözlerini kapatıp ince uzun parmaklarıyla alnını ovaladı. Beynini meşgul eden düşüncelerin sayısı başını ağrıtıyor, sinirlerini geriyordu. Bir arı gibi çalışan beyni Rory'ye, ondan taşa, ondan kaybettiği düellonun utancına ve Siyah İnci'nin acısına*, oradan da karşısında oturmuş hareket etmeden kendini izleyen iblis tohumunun kendiyle alakalı olan muhtemel planlarına gidiyor, ardından tekrar en başa sarıp tüm döngüyü en başından başlatıyordu.

  Bir şeyler yapmalıydı orası kesindi. Gümüş Yıldız'ın veya kendi meclisinden herhangi birinin gelip onu kurtarma olasılığının düşük olduğunun farkındaydı. Eğer Rory Kızıl Balçık'tan sağ salim çıkmayı başarabilirse ve taşı imparatora götürürse konsey zaten taşı ele geçirmekle meşgul olurdu. Olasılık dışı şeyler yaşanır da Rory taşı Gümüş Yıldız'a götürürse bu sefer de konsey zamanını taşı incelemeye adardı. Olayları duyunca kimsenin onun için gelmeye cüret edemeyeceği de ayrı bir gerçekti. Sonuçta kendini tutsak olarak tutan kişi Estrelda'nın varisinin ta kendisiydi. Hangi cadı kendini gönüllü olarak-

"Ne düşünüyorsun merak ettim doğrusu."

  Rüzgar yüzüne esen nem yüklü havayı derince içine çekip, ciğerleri dolduğunda gözlerini açarak bakışlarını kendini izleyen figüre yönlendirdi.

"Taşı neden istiyorsunuz?"

  Adam yüzünde hınzır bir gülüşle oturduğu sandalyede iyice yayılıp, sağ elinin parmaklarının arasına aldığı keçi sakalıyla oynamaya başladı.

"Güzel başını bu tür konularla ağrıtmamanı öneririm."

  Rüzgar üstelemenin bir işe yaramayacağını bildiğinden gevşek bir omuz silkişle başını cama geri çevirdi. Zaten adamın kendine cevap vereceğini beklemiyordu bile. 

"Adın ne?"

  Bir kedinin mırıltısı gibi sorulan soruyla Rüzgar tek kaşını kaldırıp, adama dönmeksizin homurdandı.

"Rüzgar. Senin?"

"Seth."

"Peki benimle tam olarak ne yapmayı planlıyorsun Seth?"

"Hmmm." Seth işaret parmağıyla sol boynuzunun üzerinde ritim tuttururken düşünürmüş gibi bir poz takınmıştı. "Bir bakalım... seni anneme götürebilirim, veya hiç zahmete girmeyip şurada öldürebilirim de. Gerçi ikisi de neredeyse aynı anlama geliyor değil mi."

  Rüzgar kendine çapkın çapkın sırıtan yüze tek kaşını kaldırmakla yetindi. Yüzünün kendine ihanet edip içinde baş gösteren korku kırıntılarını dışa vurmadığından emin olmasının ardından kendini hayatta tutacak herhangi bir yol için beynini taramaya başladı. Estrelda'ya götürülmektense önündeki vampir tarafından parçalanmayı tercih edeceği bir gerçekti ancak savaşmadan hayatından vazgeçecek te değildi.

"Bebeğim rahatla!"

  Seth yerinden kalkıp ağır adımlarla Rüzgar'a doğru yürümeye başladı.

"İstediğin kadar sakin görünmeye çalış, küçük kalbinin hızlanan ritmi seni ele veriyor."

  Oturduğu yerde hareket etmeden kendini izleyen Rüzgar'ın yanına vardığında sinsi bir sırıtışla genç cadının terle ıslanmış alnına düşen saç tutamlarını geri taradı. Vücuduna değen her bir dokunuşla kendini daha da aşağılanmış hisseden Kara Cadı, gözlerini tepesinde dikilen adamın gözlerinden ayırıp aşağı doğru indirdiğinde, siyah kemere iliştirilmiş hançeri görmesiyle hiç düşünmeksizin uzanıp metal kabzayı kavradığı gibi deri kılıftan çıkardı ve önünde dikilen iblisin kalbine doğru atıldı.

Ya bir şey soracağım. Kimi daha çok yakıştırıyorsunuz? Rüzgar ve Rory mi yoksa Rüzgar ve Seth mi? (Fiziksel olarak Rory uzun boylu, yapılı, sarışın ve kirli sakallı bir tip. Seth de Kızıl saçlı (saçları uçlara doğru siyah. Turuncuyla karıştırmayın. Siyah ve kırmızı karışımı) top sakallı ve boynuzları olan bir karakter. Ama Rory kadar uzun ve yapılı değil.)

*Siyah inci öldürülen atın adıydı.