Bazı hatalar olabilir. Bölümü göz gezdiremeden atıyorum :/
"Artık özgürsün. Defol!"
Genç cadının ağzından çıkan bu üç kelimeyi koyu bir sessizlik izlemişti. Kimse ne hareket ediyor ne de bir şey söylüyordu. Sanki bu üç kelime çatallı kalın dallarıyla ayın ışığını gölgeleyen ağaçların arasındaki üç kişiyi susturan bir büyüydü.
Bir kaç dakika süren gergin sessizliği bozan yine genç cadının sesi olmuştu.
"Ama önce bana ait olan şeyi geri ver."
Elini şovalyeye doğru uzattı. Neyi istediği açıkça belliydi. İsmini telafuz etmese bile karanlık ormandaki diğer iki figür de cadının neyden bahsettiğini çok iyi biliyorlardı.
"Hayır!"
Rory bir adım gerileyip elini kılıcının kabzanına attığında bu iki cadının da yerlerinde diklenmelerine yol açmıştı.
"Rory," tükürürmüş gibi konuşurken Kara Cadı'nın sarı irisleri karanlıkta tıpkı fosfor gibi parlamışlardı. "ikiye teksin. Şansın olmadığını sen de biliyorsun."
Rory başını iki yana salladı. Kaşları çatılmış, yakışıklı suratı öfkeyle kasılmıştı.
"Senin kurallarınla oynamaktan bıktım."
Rüzgar kılıcını kınından çıkaran şovalyeye asasını doğrultamadan Amelia'nın asasını hafifçe oynatmasıyla beş metre ötelerinde duran bir kaya yerinden havalanıp büyük bir hızla habersiz şovalyenin kafasına indi.
Kara Cadı aniden gelişen bu olaya şaşırmış olsa da fazla üzerinde durmamıştı. Onun yerine seri adımlarla yerde yatan şovalyenin yanına gidip çömeldi ve aradığı, kumaşa sarılı mücevheri bulana kadar ceplerini yokladı.
"Al."
Amelia kendine uzatılan nesneyi ikinci bir söze gerek kalmadan kapıverdi. Normal koşullar altında Rüzgar böyle bir hareketi hayatta yapmazdı. Mücevheri bulup Gümüş Yıldız'a götürmek onun göreviydi. Ancak gel gör ki son olaylar içinde bu nesneye karşı adlandıramadığı bir öfkenin büyümesine sebep olmuştu. Başına gelen her şeyin suçunu bu ufak taş parçasına yüklemekten kendini alamıyordu.
Kaşları çatılı bir şekilde önünde hareketsiz yatan adamı izledi. İyi olacaktı. Evet iyi olacaktı. Uzanıp genç şovalyenin yüzüne düşmüş saç tutamını yana çekti. Bu haliyle genç adam ona çocukluğunda gizli gizli hayranlık duyduğu arkadaşını andırıyordu. Uyanıkken çatılı olan kaşları ve şüphe dolu bakan gözleri onu değiştiriyordu. Ancak bu etmenler saf dışı bırakıldığında sanki yine o çocuğa dönüvermişti. O kadar benziyordu ki... Her fırsatta alnını öpen dudaklara indirdi bakışlarını. Belki de-
"Hey!"
Amelia'nın sesiyle transından uyandı.
"Hadi bitir işini."
Rüzgar bir şey söylemeden asasından destek alarak ayağa kalktı. Vücudu hala Seth'le olanlardan ötürü bitkindi. Kendini tamamen toparlayabilmiş değildi. Yine de tamamen doğrulduğunda asasını yavaşça sağa ve sola salladı. Bu hareketiyle beraber anında ormanın zeminini kaplayan yapraklar ve çalılıklar canlanmışçasna yerlerinden oynayıp, bir yorgan gibi Rory'nin üzerine örtülmeye başlamışlardı. Dışarıdan bakılınca hiç bir şekilde görülmeyeceğinden emin olduğunda Amelia'ya başıyla bir işaret verip önüne döndü ve Korniard'a giden yolda yürümeye başladı.
"Yumuşamaya başladın."
Kara Cadı arkasından yaklaşan kadının bu sözüne burnundan güldü. Evet belki de. Bilmiyordu. Kim bilebilirdi ki?
"Fakat her ne olursa olsun bilmeni istiyorum ki-"
Amelia'nın cümlesi yarıda kesildi. O an sanki zaman durmuş gibiydi. Amelia'ya olan şeyin aynısı Rüzgar'a da oluyordu. Bu, açıklaması zor bir fenomendi. Cadıların hisleri tıpkı birer anten gibilerdi. Etraflarında nükseden anomalileri yapıları gereği kolaylıkla hissedebilirlerdi. Etraflarındaki canlıların hissettikleri duygular, doğum ve ölüm gibi olgular bunlara yalnızca birkaç örnekti. Ama bu genelde sadece bir histen ibaret olurdu. Şimdi hissettikleriyse iki cadının da dizlerinin çözülmelerine sebep olmuştu. Bu öyle güçlü bir şeydi ki, sadece birkaç saniye sürmesine rağmen bu, dizleri üzerine çökmüş iki cadıya sonsuzluk gibi gelmişti.
Hissiyat tıpkı geldiği gibi hızla kaybolduğunda ortalık bir süreliğine sessizleşmiş, bu sessizliği Kuzeyden başlayıp Güneye doğru uzanan şimşeklerle birkaç saniyeliğine kızıla boyanan gökyüzü izlemişti.
Nihayet her şey normale döndüğünde cekirgeler ötmeye, rüzgar yeniden esmeye başlamış, gelecek olan varlığın korkusuysa iki cadıyı da yerde titrer vaziyette bırakmıştı.
.
Bölüm 10 oy aldığında yeni bölümü yazmaya başlarım.Yorumlarınızı bekliyorum.
Love you all♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA CADI (BxB)
FantasyÇoğunluk tarafından Kara Cadı olarak da bilinen, köylülerin korktuğu, İmparator Thorn'un kellesini kilolarca altınla ödüllendirdiği Korniard Oğlu Rüzgar Meptis'te kalan son cadı meclisinin en genç üyesidir. Hayatta her şeyin zor kullanarak elde edil...