Kapıda duran kırklı yaşlarındaki kadına dikkatlice baktım ama tanıyamadım. Neyseki kadın "Ben Zehra Emre oğlumun evini haftada bir temizlemeye gelirim kızım . Sende arkadaşı olmalısın." Diyince herşeyi anladım . Evin bu denli temiz ve düzenli olmasından da anlaşılacağı gibi evde temizlikci bir kadın vardı. "Evet Zehra hanım ben Emre'nin arkadaşı Rüya tanıstığıma memnun oldum . " diyip gülümsedim. Ama ne yazıkki aynı tepkiyi alamadım. "Aaa! yavrum hanım ne öyle teyze de sen bana . Oldumu evladım. " Töbe töbe başka birisi olsa bana teyze değil hanım de der ama bu kadın tam tersini yapıyor. " Peki Zehra han.. aman teyze." " Hıh şöyle hanım mış ne hanımı ." Icimden bi ses bu kadınla iyi anlaşacağımızı söylüyor. Zehra teyzeyle birlikte kahvaltı hazırladık ve benim ısrarımla birlikte kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra masayı birlikte topladık daha sonra Zehra teyze evi temizlemeye başladı. Yardım etmek için ısrar etsemde 'bu benim işim ' adlı bir konuşma yapınca bende ayak altında dolaşmamak için Emre'nin odasına gidip telefonumla uğraştım. Emre'yi aradım ama açmadı bende pes edip flappy bird oynadım. Tabi ben bu oyuna bir başlayınca en yüksek rekora ulaşmadan bırakmama gibi bir huyum olduğundan telefonu elimden bıraktigimda saatin 17:15 olduğunu gördüm ve " Oha !!" Gibi kabaca şeyler söyledim ve yataktan dogruldum. Bir ara Zehra teyzenin "ben çıkıyorum kızım Emre oğluma söylersin .Akşam yemeğini hazırladım ısıtıp yersiniz." Dediğini duymuş gibiydim. Odadan çıktım ve salona girmemle birlikte Emre'nin üçlü koltukta uyudugunu gördüm. Acaba uyandırıp onunla konusmalimiydim ? Yoksa onu uyurkenki masumluguyla birlikte izlemelimiydim? Ikincisi daha muzip gelince hemen üçlü koltuğun yanındaki tekli koltuğa oturdum ve onu izlemeye başladım. Kaslarını catmisti. Galiba gergindi ama ben gerçekten kaçmak zorundaydim. Yani başka çarem yoktu ki . "Beni affet Emre ben zorundaydim. Ben istermiydim ailemi bırakmayı ? Soylesene başka çarem varmiydi benim ? Sence napmaliydim ? Peki anne hemen hazırlanıyorum mu demeliydim ? Ben gerçekten çok Üzgünüm . Eğer istemezsen giderim . Hı söylesene ne yapayım gideyim mi? Sabah uyandigimda sen yanımda yoktun mutfakta yada salondada yoktun . Neredeydin Emre? Istemiyorum musun beni ? " hıçkırığımla birlikte yanagimdan bir damla gözyaşı süzüldü. "Seni seviyorum hep beni sev çünkü ben seni seveceğim. Galiba beni burada istemiyorsun . Peki en yakın zamanda gideceğim. " dememle birlikte Emre gözünü açtı ve bana baktı . "Gel buraya tabiki senin burada kalmani istiyorum . Evet büyük bir tepki verdim ama şaşırdım işte birden senin başkasıyla evlendigini falan düşündüm . Ve korktum senin o tuhaf ailenden korktum . Seni bulunca sana zarar vermelerinden korktum. Seni seviyorum bitanem. " demesiyle birlikte Emrenin konuşmaya başladığından beridir açtığı kollarına doğru koşup sarıldım . Ve oda bana sımsıkı sarıldı. Mutluluk buydu işte sevdiginin kolları arasında olmak. Evet yine bölüm sonu ablamin israrlariyla birlikte bugün ancak yazabildim . Yazım yanlışı varsa kusura bakmayın. Multimedyada Emre var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK BAŞINA
أدب نسائيYalnızlıkla başa çıkmaya çalışan, düşe kalka yürüyen ama direnmeyi savunan genç kızın öyküsü. Bakalım nereye kadar direnecek görelim.