》ilk etkileşim

2.1K 80 64
                                    

Hemen sağımda kalan düğmeyi çevirerek odamın ışığını biraz kısarken, aynı anda da karşımdaki tripoda ve yanında bulunan softboxu kontrol ediyordum. Herşey yerli yerinde ve düzenliydi.
Boğazımı temizledikten sonra, yaklaşık iki dakikadır açık olan kamerama karşı gülümsedim.

"Hepinize selam arkadaşlar. Sınavlarım yüzünden kısa bir ara verdiğim bu medyaya tekrardan devam ediyorum. Umarım bana darılmamışsınızdır. Gerçi neden darılasınız ki? Sonuçta devam etme zorunluluğum gibi birşey yok öyle değil mi? Ahah.." Ellerimi masamın üzerinde kavuştururken iğrenç kıkırtımı onlara sunduktan sonra, önümdeki bilgisayarı kendime daha da yaklaştırmış ve ekran kaydımı başlatmıştım.

"Şakaydı. Her neyse. Bugün sizinle birlikte Omegle'de takılacağız. Herkes bu yeni çıkmış olan uygulamada fink atarken ben de dedim ki 'neden ben atmıyorum?' Ve ta daaa!" önümdeki açık olan bilgisayara doğru ellerimi açarak bir sihirbaz misali parmaklarımı oynatırken, şeytani bir şekilde gülmüştüm.
"Hadi şu ortama bir bakalım."

Birkaç tuşa basarak bilgisayarımın kamerasını açtığımda, rastgele bir kişinin, benim yüzümün yanındaki kutucukta belirdiğini gördüm.
"Merhaba!"
Coşkulu bir şekilde el salladığımda, 12-15 yaşlarında olan çocuğun bana doğru kaşları çatık bir şekilde bakıp durduğunu görmek, 'acaba mikrofonum mu bozuk' diye sorgulamamı sağlamıştı.
"Şey.. Sesim gelmiyor sanırım.. Ee şuan geliyor mu?"

"Sen kız değilsin."

Çocuktan ses geldiğinde, bu basit cümleye karşın yalnızca öylece baka kalmıştım.

"Evet ben kız değilim. Yoksa bir kızla mı konuşmak istersin? Bak sen şu keretay-"

"Kes be sana mı soracağım, piç kurusu."

Söylediği şeyle birlikte ağzım beş karış açılırken, çocuğun beni sohbetten attığını gördüm. Hah, o bana bir de 'geç' mi yapmıştı?
Puşt.

"Evet.. Bacak kadar çocuktan küfür yediğime göre devam edebilirim.. Allah'ım sen videoyu mental sağlığımı yitirmeden devam ettirmeyi nasip et."
Havaya doğru açtığım avcumu yüzümde gezdirmiş ve tekrardan ekrana dönmüştüm.
Sıradaki kişi bir kadındı.

"Selam!"

"Sana da selam.. Seni bir yerlerden çıkaracağım ama.."
Karşımdaki genç kadın elini çenesine atarak oynamaya başlarken, ben utançla dirseğimi kaşıyordum.
Bundan yaklaşık 10 yıl kadar önce Aşk-ı Memnu dizisinde oynamıştım ve beni çoğu kişi oradan tanırdı.
Bu biraz utanmama neden olsa da, insanlar tarafından tanınmak içimi hoş yapmıyor değildi.

"Hiç Yaprak Dökümü'nde oynamış mıydın?"

"Ne? Hayır siz karıştırd-"

"Pardon pardon, Öyle Bir Geçer Zaman Ki' de. Adın Emir Berke mi?"

"Yuh yani yuh! Abla kusura bakma ama geçiyorum seni."
Hızla tuşa basarak geçtiğimde, yanımdaki bardaktan bir yudum su alma gereksinimi hissettim.

"Arkadaşlar bu ne ya? Yemin ederim şu video için hazırlandığım emeğe yanarak devam ediyorum. Ne garip bir atmosfer lan bu?"

Sözümü bitirir bitirmez göz devireceğim sırada ekranda biri gözüktüğünde enerjimi toplayarak selam vermiştim.

"Selam canım. Nasılsın? Tişörtünün rengini beğendim."
Gelen iltifat karşısında, beyaz renk olan tişörtüme baktım.

"Teşekkür ederim ama düz beyaz bir tişört sadece." gülerek konuşurken, karşımdaki genç adam kemik gözlüğünü burnuna kadar indirmiş ve beni adeta süzmüştü.

YouTuber | poybatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin