》güzel bir kaçamak

625 43 70
                                    

Odamda oturmuş, karşımda olan bilgisayardan video editlerini düzenlerken, sürekli burnumdan kayan gözlüğümü sinirle çıkarıp kenara bırakmıştım. Sandalyemde bağdaş kurarak masanın üzerindeki meyve suyundan koca bir yudum almış ve parmaklarımı tekrardan farenin üzerine yerleştirmiştim. Sinirlerim çok bozuktu, çünkü dün akşam bitmiş olan editi yanlışlıkla silmiş ve bugün tekrardan yapmak zorunda kalmıştım. Videonun yarına yetişmesi için de, bugün erken kalkmış olduğumdan dolayı uykumu tam alamamıştım.

Her şeyin üst üste geldiğini düşünürken, evin içini zil sesi kaplamıştı. Kaşlarım çatılmış, bilgisayarımın sağ alt köşesinde olan saate bakmıştım. 17.00'ı gösteriyordu.
Merakla yerimden kalkarak, toplanmış şortumu düzeltmiş ve otomatikten kim olduğuna bakmıştım.
Hasiktir.
Bunun ne işi vardı ki burada?

Ne yapacağım?
Tırnaklarımı kemirirken bulunduğum yerde 360° dönmüş ve en sonunda, tekrardan otomatiğe dönmüştüm. Hızla kapıyı açtığımda, Poyraz güneş gözlüklerini saçlarının arasına çıkarıyordu. İçeri girip kapıyı kapattığında, ben gözlerimi ondan çekmiş ve portmanto aynasına bakmıştım. İnsan bir haber verir, sünepe gibiyim Allah kahretsin.

Zilim tekrardan çaldığında, yerimde sıçramış ve arkamda olan demir kapıyı yavaşça aralamıştım. Kafamı aralık olan yerden çıkardığımda, karşımda bütün heybetiyle Poyraz duruyordu. Gülümsemeye çalışarak kapıyı tamamen açtığımda, o da aynı şekilde gülümseyip bana doğru el sallamıştı.
"Selam, Batu."

Karşısında şu halde olmaktan utanıyordum. Herif özene bezene giyinmiş ben ise.. Gerçi ev hali başka nasıl olabilir ki? Haber verseymiş canım, hah. Niye utanacakmışım?
Evet, böyle devam..

Poyraz'ın öksürmesiyle kendime gelmiş ve gözlerimi duvardan çekerek ona isabetlemiştim.
"Daldın sanırım.. Kusura bakma haber vermedim."
Bakışları üzerimde gezinirken, kendimi çıplak hissetmiştim. Herif bakışlarıyla soydu amına koyayım.

"Evet.. Keşke haber verseydin. İçeri gelsene."
Kapıdan çekildiğimde, tek eliyle saçlarını geriye doğru tararken yanıtlamıştı.

"Aslında ben seni de alır öyle çıkarız diye düşünmüştüm."

"Nereye çıkarız?"

"Dışarı.. Hava çok güzel. Sence de öyle değil mi?"

Bilmem. Sabahtan beri bilgisayar başında imanım kavruluyor dışarı bakmadım.
"Evet, harika."

Kapı pervazına yaslanırken, kollarını göğsünde kavuşturmuş ve kaslarının daha da belirginleşmesini sağlamıştı. Gözlerim oraya doğru kayarken son anda kendimi durdurmuş ve gözlerine bakmıştım.
"Eee? Çıkalım mı?"

Ellerimi arkamda birleştirmiş ve kafamı istemeye istemeye sağa sola sallamıştım.
"Maalesef.. Çok isterdim fakat o kadar meşgulüm ki. İnan bilgisayar ekranına bakmaktan gözlerim kör olmak üzere."

Kaşları havaya kalkarken, merakla sormuştu.
"Neden ki?"

"Edit yapıyorum."

Kafasını anlar şekilde sallamış ve bakışları yere dönmüştü. Anında değişen ruh haline karşın kendimi kötü hissetmiştim. Tam editi geceye bırakabileceğimi söyleyecekken beni kesmiş ve yüzündeki gülümsemeyle sormuştu.
"İstersen ben yardım edebilirim, böylelikle çabuk bitmiş olur. Gece de dolaşabiliriz, hem daha az kalabalık olur."

Bir anda yaptığı plana ağzım kocaman açılırken toparlanmış ve yutkunarak kapı koluna tutunmuştum.
"Aslında hiç gerek yoktu.. Yani ben yapıyordum. Sen bir de benimle uğ-"
Beni ikinci kez kesmiş ve ayakkabılarını çıkararak eve girmişti. Ben patates kızartması şeklinde olan çoraplarına bakarken yanağımdan makas almasıyla tedirgin olmuş bakışlarımı tekrardan ona sabitlemiştim. Ancak o içeri doğru yürümeye koyulmuştu.

YouTuber | poybatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin