Arkamda bıraktığım insanlar bizimkiler değildi.
Onunkilerdi.
Bende ötekiydim.Ayağa kalk Zehir!
Acıma,ÖLDÜR!
♤♤♤Acı çeke çeke...Ağlaya ağlaya...Kimsenin bana dokunmasını istemedim.
Yerler benim kanımla ve acılarımla doluyordu.Binaya girdim biliyordum o istemedikçe buradan ölüm bile çıkmazdı.Ama ben ölüydüm zaten...
Binanın beyaz parkeleri benim kanıma bulanmıştı.Doktorlar ve korumalar bana korku ve şaşkınlıkla bakıyorlardı.Kimsenin bana sahteden de olsa yardım etmesini istemedim.Karnımı tutarak asansöre bindim.Hülya ve Emre'de peşimden asansöre bindiler.
Emre uzanıp 35.katı tuşladı.
Bu bina normal bir yer değildi.
Doktorundan her şeyine kadar içinde barındırıyordu.Ben bunu öğrenecektim.Geç olacaktı ama öğrenecektim.Hülya onunla konuşurum diye beklenti içinde bekliyordu.
Ama asla...
2dakika 48saniye sonra asansör durdu.Ben ikisine de bakmadan odama yürüdüm.Odama geldiğimde iki hemşire beni bekliyordu.
Sarı saçlı hemşirenin elindeki pansuman ve dikiş malzemelerini elinden aldım.Şaşkınca bana bakıyorlardı.Onlara bakmadan
"Siz çıkın ben hallederim."dedim.İtiraz etmeden hemen odadan çıktılar.Onların hemen ardından odaya Hülya,Emre,Toprak ve Anıl girdi.Hepsi beklenti içinde sessizce bana bakıyordu.
Ben onlara bakmadım bakarsam küçük bir kız gibi ağlayacaktım.
Hemen üzerimdeki hastane önlüğünü çıkardım.Hepsi şuan bana şaşkınca bakıyorlardı.İlk başta üzerimde ve bacaklarımda akan kanı temizledim.Şimdi en zorlayıcı kısım başlıyordu.Ağzıma temiz bir kumaş parçası aldım ve dişlerimin arasına sıkıştırdım.
Anestezi yapmadan yaramı dikmeye başlamıştım.
Bu yara dikimi canımı acıtmiyordu.Canımın yanmamasını bana Dede öğretmişti.Fakat kalbimde...En derinlerinde bir ağrı vardı.
Yaramı dikerken terliyor ve titriyordum.Tam 8 tane dikiş...
Diğer dört kişi de odada durmuş mal mal bana bakıyorlardı.
Sonunda dikişi bitirip üzerine pansumanı yaptım.Odadaki dolabı fakedip gidip dolabı açtım.Dolabın içijde temiz kıyafet vardı.
Kıyafetleri üzerime giyip sonunda derin nefes alarak yatağa oturdum.Neyse ki içimde iç çamaşırı vardı.Yoksa hastane önlüğünü rahat çıkarmazdım.
"Siz orda dikilecek misiniz?"diye sert bir sesle sormamla her biri transtan çıkmış gibi odadan çıktılar.Onlar odadan çıkca hemen üzerimdeki tişortü çıkarıp aynanın karşısına dikildim.Tüm vücudum harabeye dönmüştü.
Acaba sırtımdaki dövme hala sağlam mıydı?
Arkama dönüp dövmeyi kontrol etmeye çalıştım.
Odanın kapısı açılmıştı içeriye gireni merak etmeyip hala dövmeye bakmaya çalışıyordum.Dövmenin sağlam olduğunu görünce rahat bir nefes verdim her yerimde yara vardı fakat dövmenin üzeri sağlamdı.Rahatça bir nefes verdim.Birden arkamda beliren Akay'ı görür görmez tişörtümü giydim.Yüzüne bakmadan hemen yanından uzaklaşmak için adımımı atar atmaz kolumu tutup beni kendine çekti.Nefesi her kulağıma çarptığında canım yanıyordu.O nefesi kesmek istedim...
"Seni öldürmek zorunda bırakma beni..."dedi tehditvari bir tonla...
Hiçbir pişmanlık imaresi yoktu yüzünde.
Ben anlamıyorum benim suçum neydi?Vücudumun titremesiyle kahkaha atmaya başladım.
Ve o yine bana duygusuzca bakıyordu.
Kolumu hemen çekip göğüse yumruklarımı savurmaya başladım.Sonunda yorulmuştum o ise dimdik ayaktaydı.
Başımı kalbinin olduğu yere koydum sakinleşmek istercesine...
Sonra gözlerine baktım elimi kalbinin üstüne koydum"Burası benim anladın mı?Ben ne zaman istersem buraya girer çıkarım.Ama sen...?"deyip elini tutup kalbime koydum
"Ama sen hiç uğramadan buraya!"dedim ağlamaklı bir sesle elini kalbime bastırarak.Biliyordum...İsteseydi beni durdururdu hatta istese oracıkta o hastane odasında ben sesimi çıkaramadan öldürürdü beni.
Ama yapmadı sakindi.Transtan çıkmış gibi aynaya yumruğumu geçirdim.Ayna kırılır kırlmaz elime camı alıp ona doğrulttum
"Git,çık burdan.Seni görmek istemiyorum."dedim sinirli bir tonda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN ZEHİR'İ
Fiksi Remaja"Sen benim için zehirsin çok alırsam ölürüm az da alırsam ölürüm."dedi .