Madre Ragazza | DicFer

Tanıtım 💫

Merhabalar, biz Dicbar22 ve dicqar olarak ortak bir kitapla karşınızdayız! 🎉

Bu, tesadüflerle dolu bir DicFer hikayesi olacak. Kitabın ismi Madre Ragazza. İtalyancada "anne kız" demek. Bizce Dicle ve Feris'i anlatabilecek en iyi söz. İlk bölüm olaylarıyla başlayıp Menajerimi Ara'daki gidişata paralel gideceğiz ama değişiklikler de olacak elbette. Aşağıya fragmanı bırakıyorum. Hepinize iyi okumalar 🤍

-*-*-*-*-*-*-*-*-*-

Bu genç garsonu izlemeye başladı Feris. Önceden telefonuna bakardı ancak bu kızın azmi dikkatini çekmişti. Şu anda ondan başka bir garson yoktu belli ki. Bir oraya bir buraya koşuyor, tüm siparişleri yetiştirmeye çalışıyordu. Feris'in kahvesini getirdiğinde Feris onu bir kez daha baştan aşağı süzdü. Aradığı kişi buydu!

"Gördüğüm kadarıyla çok meşgulsün ama kısa bir süreliğine burada oturabilirsen çok memnun olurum." dedi Feris karşısındaki koltuğu göstererek. Garson kız şaşırmıştı. Ne alakaydı?

"Önce ismini öğrensem? Daha rahat konuşabilmek için. Garson kız demek istemem ya da sarı kıvırcık."

"Dicle. Adım Dicle."

"Dicle, daha iyi bir iş teklifi alsan burada çalışmaktan vazgeçer miydin?"

"Sanırım evet. Daha iyisi gelseydi hiç beklemeden bırakırdım. Çok kaba kişiler var. Sanırım bunu söylememem gerekirdi."

"Olsun, sorun değil. Bir sorum daha olacak. Hayallerin vardır, ne olmayı istiyorsun? Bakışlarından garsonluk olmadığını ben anladım mesela."

"Sinemacı olmayı hayal ederdim. İstanbul'a da bu yüzden geldim. Ama sinemacılık için fırsatı yaratana kadar çalışmak zorundayım."

"Anlıyorum. Aslında fırsat ayağına geldi sayılır. Bu benim kartım, menajerim. Asistana ihtiyacım var. Belki sinemacı olmanın yolu buradan açılır."

Dicle karta baktı. Ego Ajans. Feris Dikmen. İyi biri gibiydi Feris, ya da çok sonradan söyleyeceği üzere Feris Hanım.

"Ben isterim, asistanınız olmayı çok isterim."

-*-*-*-*-*-*-*-*-*-

Evet şimdiden iyi okumalar boool yorumlu bir hikaye olsun! 🤗🤗🤗