19.Bölüm:Mutlaka Kontrol Edin

212 27 34
                                    

(Aslı bölümün başına duygusal paragraflardan yazarsın dimi? 😅🥰) (Jsdhskdhsk yazarım ♡)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Aslı bölümün başına duygusal paragraflardan yazarsın dimi? 😅🥰) (Jsdhskdhsk yazarım ♡)

İnsanlar kaybedince anlarlar birbirlerine olan değerini. Sevdiğin kişiyi kaybetme kaygısı bile derinden sarsar. Acıtır. Korku tamamıyla ele geçirir bedeni. Peki birbirimizi kaybetmeden sevgimizi göstersek, duygularımızı yansıtsak daha iyi olmaz mı?

Sevdiklerinizi kaybetmeyin, kaybederseniz akciğerinizin sol tarafının altında gizlenen, sürekli kalp pompalayan organ durur. Sevdiğinizin kalbi durursa, sizinki de durur. O kalbi durdurmayın. İkinizinki de atsın. Birlikte... Sonsuza dek...

Feris sabah uykusuz ve yorgun işe gittiğinde elinde Dicle'yi kurtarabilecek hiçbir fikir yoktu. Belki Dicle'yle beraber buluruz diye kendini zorlayarak uyumuştu gece. Asansörden inerken karşılaştığı kişi ise ayarlanmış gibiydi. "Aa, Serkan. Günaydın!" dedi yorgunluğuna rağmen gülümseyerek. İçinde tetikte bekleyen perisinin Serkan'ı görünce zıplamaya başlaması da etkili olmuştu. O zaman şimdiye kadar kabullenmek istemediği gerçek geldi aklına. Karnındaki bebek kendisinin olduğu kadar Serkan'ın da bir parçası sayılırdı. Feris bir aydır bunu bilmesine rağmen saklamıştı, ilk günden beri sürekli saklamaya ve bebeği yalnız büyütmeye karar vermişti. Aynı zamanda onların kendisinden sakladığı sır yüzünden bir hafta hiç biriyle konuşmamıştı. Kendisiyle çelişiyordu, bunu yeni fark etmişti. Yüzündeki gülümseme yavaş yavaş söndü ve birkaç saniyede yok oldu. Feris'in gülümsemesini görene kadar Serkan da gülmüyordu, Feris'in gülümsemesini görünce mutlu olmuştu ve 'Günaydın' diyerek karşılık vermişti ama sonra yüzünün düşmesine anlam verememişti. Tuhaf şeyler oluyordu.

Feris geldiğinde dünkü gibi koridorda Dicle'yi bulamadı. Odadadır diye umarak açtı kapıyı fakat orada da yoktu. Sadece masasının üstündeki not ve usb'yi gördü. 'Mutlaka kontrol edin' mi? Neydi bu? Diski bilgisayara taktı, içinde sadece bir dosya vardı. İlk sayfalarda işle ilgili konular vardı, Feris Dicle'nin ne yapmaya çalıştığını anlamıyordu. Son sayfada bir not buldu.

"Benim fikrim. Saklambaç. Konum kapağın ardında (Leylacık eski) Papatyalar önemli. Aman dikkat. Sandığınızdan ciddi."

Saklambaç?! Leylacık?! Bu kız dalga geçiyor olamazdı değil mi? Dalga geçiyor olsaydı notun sonuna sandığınızdan ciddi yazmazdı herhalde. Cümleleri tek tek bir kağıda geçirip yorumlamak daha mantıklı olacaktı. Çekmeceden kağıt aldı ve cümleleri tek tek kağıda geçirdi. Yaptığı yorumları yazmak için de boşluk bıraktı. Usb'deki dosyayı da önce bilgisayarın çöp kutusuna, oradan da kalıcı olarak silinen dosyaların gittiği mezarlığa yolladı ve kağıda döndü. Bunun şifreli olduğu çok açıktı.

Benim fikrim. 

Kaybolmayı kendisi istemiş olmalı.

Saklambaç.

Madre Ragazza | DicFerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin