8. Bölüm: Antalya

285 24 29
                                    

En büyük darbedir, güvendiğin insana bir daha güvenmemen gerektiğini öğrenmek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

En büyük darbedir, güvendiğin insana bir daha güvenmemen gerektiğini öğrenmek. En büyük yaradır sana umut verdikten sonra o umudun söndürülmesi. En büyük acıdır kimseye içini açacağın, ona sarılıp ağlayacağın birinin olmaması.

Yaşananlardan sonra yaklaşık bir hafta boyunca Feris ve Dicle tamamen iş odaklı çalışmaya devam edip, ajansa yeni oyuncular kazandırdılar. Bu süre zarfında daha çok tanıyorlardı birbirlerini, bağlarını güçlendiriyorlardı. Bundan sonra kimseye güvenmeyeceğine dair söz vermiş Feris, bu sözü daha fazla tutamayacağını düşünmeye başlamıştı. Hem o söz sadece aşklar içindi, Dicle'ye koşulsuz güvenebilirdi değil mi?

Dicle, Feris'e kahvesini verdikten sonra asistan odasına geçti ve Emrah'ın tepkilerine şaşkın şaşkın bakmaya başladı.

"Dicle sen haberleri gördün mü?"

"N'oldu ya ne haberi?"

"Barış Havas ve Beren Özdal arasındaki yakınlaşma dikkat çekti. 'Peri Masalım' dizisinde oynayan ikilinin sahilde yakın durmaları kameralardan kaçmadı. Ayrıca bunlar fazla samimi fotoğraflar."

"Ne fotoğrafı Emrah?" Diyerek oturduğu yerden panikle Emrah'ın yanına geldi.

"Dicle, öpüşme fotoğrafları basına sızmış."

Bu olay başka bir oyuncunun başına gelmiş olsa koştura koştura Feris'in yanına giderdi fakat duyduklarına inanamadı. İnanamadığı için Emrah'ın elindeki telefonu çekip aldı. Kendi gözü ile görmesi neyi değiştirirdi ki? Feris'in yanına gidip durumu açıkladı. Feris ise Barış'ı ajansa çağırdı. Dicle eline bir kahve alıp terasa çıktı ve sadece düşündü. 'Birkaç kere görüştük, vakit geçirdik diye ne olacaktı ki zaten? Benim üzerimde bir kırıklık yok. Benim üzerimde ciddi bir salaklık var' O sırada Feris ve Barış geldi terasa Feris'in kızgınlığı yüzünden okunuyordu.

"Barış sen bunu nasıl yaparsın yani seviyorsan neden söylemedin, neden sakladın?"

Feris bunları söylerken Barış'ın gözleri kahvesini yudumlayan ve bir yandan etrafa bakan Dicle'deydi.

"Barış, ben kime diyorum aloo!"

"Ah pardon Feris bir daha söyler misin?"

"Diyorum ki birini seviyorsan neden söylemiyorsun? Bunu benim bilmem gerekirdi."

"Tamam öğrendin, oldu mu?"

"Olmadı, eğer olsaydı şimdi haberi kaldırabilirdik bir röportajla"

"Şimdi de kaldırabilirsin."

"Kaldıramam Barış herkes gördü bu fotoğrafı"

"Bu fotoğraflara baktığımızda ben bir müdahalede bile bulunmamışım gördün mü?"

"Göremiyorum Barışçım yani burada sen de resmen öpmüşsün!"

O sırada bu konuşmalara daha dayanamayacak kadar sıkılmış Dicle gelir

Madre Ragazza | DicFerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin