03

452 61 18
                                    

Hinata elindeki telefonun ekranını kapatıp bebeği kucağına aldı. Yüzüne yayılan gülümsemesi ile işaret parmağını küçük elinin arasına sıkıştırdı.

"Aptal babanın hatasını senin çekmen ne kadar adil bilmiyorum miniğim. Ama onu öldüreceğim" parmağını sıkıca tutan küçücük elin üstüne bir öpücük bıraktı Hinata.

Çalan zil ile kucağındaki küçük beden ile ayaklandı ve kapıyı açmak adına ilerledi. Kapıyı açıp sipariş verdiği şeyleri aldı ve tekrar ayağı ile kapattı.

Elindeki poşetleri mutfağa bırakıp salona adımladı. Kucağındaki bebeği koltuğun üzerine bırakıp bebek kangurusunu aldı ve kafasından geçirip kemerlerini taktı.

Küçük bedeni usulca alıp bebek kangurusuna koydu ve gülümseyip kafasına küçük bir öpücük kondurdı. "Aptal Kageyama" adımlarını mutfağa çevirdi Hinata.

Poşetlerin içinden sütü alıp toz mamaya uzandı. Sütü ocakta biraz ısıttıktan sonra içine biraz mama döküp biberonun kapağını kapattı ve çalkaladı.

Sütün sıcaklığını kontrol etmek adına elinin üstüne birkaç damla akıttı fakat anlamayıp biberonu dudaklarına götürmüştü. Mamanın tatsızlığı ile yüzünü buruşturdu ve kucağındaki miniğe döndü.

Sütün biraz daha soğuması için mutfaktan çıkıp salona ilerledi Hinata. Kageyama'nın çaresiz kaldığının farkındaydı fakat bir şey yaptıysa ki bu bir bebek ise buna bakmak zorunda olduğunu söyleyip duruyordu.

Birkaç saattir Kageyama'nın evinde adını dahi bilmediği bir bebekleydi Hinata. Evin dağınık oluşu sinirlendirirken nefesini dışarı verip elindeki biberonu kahve masasının üstüne bıraktı.

Salondaki dağınıklıkları zorlansa bile toplamaya başlamıştı. Bebek kangurusu ağırlık yüzünden belini ağrıtmaya başlamıştı fakat umursamayıp devam etti işine.

Elindeki çöpleri mutfak çöpüne atıp mama yaptığı şeyleri topladı ve bulaşık makinesine koydu. Mutfaktan çıkıp Kageyama'nın odasına girdi.

Dağınık olan odaya bakıp nefesini dışarı verdi ve kucağındaki bebeği kangurudan çıkarıp beşiğe bıraktı usulca. Bebek kangurusunun kemerini açıp çıkardıktan sonra odaya döndü.

Nefesini dışarı verip odanın her bir yerine dağılmış kıyafetleri toplayıp kirli çamaşır sepetine attı. Dağılmış yatağa yönelip yorganı havalandırarak serdi ve etraftaki oyuncakları topladı.

Gözüne çarpan kağıt parçası ile kaşlarını çattı ve üzerindeki yazıyı okudu.

"Arin 3 aylık bir bebek oldu Tobio fakat daha fazla sorumluluk alamam. Bir baba olarak onunla en iyi şekilde ilgilenmeni istiyorum"

Hinata kaşlarını çattı hafifçe. Bu güzel bebeğin adının Arin oluşuna şaşmamalıydı.

Kağıdı komodinin üstüne bırakıp beşikteki bebeğe döndü Hinata. Kendisini izleyen miniği kolları arasına aldı ve gülümseyip yanağını öptü.

"Acıktın mı" kıkırdayıp salona ilerledi. "Babanın tam bir aptal olduğunu söylemiştim sana değil mi" biberonu alıp küçük bedenin karnını doyurmaya başladı.

"Annenle arasında ne geçti bilmiyorum ama bundan sonra ona çok fazla sorumluluk yüklenecek. Ağlayacaksın, hasta olacaksın, geceleri uyumayıp onu da uyutmayacaksın. Kageyama bunlara katlanır mı bilemiyorum. Huysuz herifin teki"

Son cümlesini homurdanarak söylemişti. Tekrar küçük bedene döndü ve hafif bir gülümseme sundu. "Babana benziyorsun"

Hinaya duyduğu ses ile kaşlarını çatıp salon kapısına döndü. Kageyama salona girip kendisini koltuklardan birisine bıraktığında turuncu saçlı olan kaşlarını çattı.

"Bana bir ton şey söyleyeceksin biliyorum ama şimdi söyleme lütfen. Fazlasıyla yoruldum" Hinata bakışladını Kageyama'nın mavi gözlerinden alıp kucağındaki bedene döndü.

Biberonu masanın üstüne koyup güledi. "Doydun mu" sevimlice söylediği şeyden sonra Kageyama ikiliyi izlemeye başlamıştı. Hinata'nın Arin ile ilgilenişi yüzüne ufak bir gülümseme yaymıştı.

"Duş al ve gel. Bizim için yemek sipariş ederim uğraşmaya gerek yok" Hinata'nın söylediği şeylerle ayaklandı.

"Teşekkür ederim"

"Teşekkür etmene gerek yok. Sadece üstündeki sorumluluğun farkına var"







-
Reis sinirli gibi

Mi amor -KagehinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin