Hinata elindeki telefona gelen bildirim ile kapıya yöneldi ve ayakkabılarını ayağına geçirdi. Evden çıkıp kapıyı kilitledi ve anahtarı cebine attı.
Merdivenleri gerisinde bırakıp apartmandan çıktığında Atsumu karşısında belirmişti. Koca bir gülümseme sundu ve kollarını kendinden uzun olanın boynuna sardı.
"Bugün için üzgünüm" geri çekilip Atsumu'ya baktı çekinerek. Öncesinde ayarladıkları buluşmayı Kageyama yüzünden asmak zorunda kalmıştı ve suçlu hissediyordu.
"Sorun değil Shoyo" ikili Atsumu'nun çağırdığı taksiye bindiğinde sarı saçlı olan yanına oturan bedene döndü. "Birden çıkan işinin ne olduğunu söylemeyecek misin?"
Hinata elini ensesine götürüp zoraki bir gülümseme sundu. Nedense söylemek istemiyordu. "Pek bir önemi yok aslında. Yardım için çağırıldım sadece" Atsumu onaylar şekilde kafasını salladı.
Hinata cama dönüp dışarıya bakınmaya başladı. Kageyama ile ilişkisinin bu yüzden bitişi sürekli aklına geliyordu. Kendisine söylediği o cümleleri unutmamıştı elbette.
Nefret ediyor gibiydi ama içten içe onu unutamadığını biliyordu ve bu daha da aptalmış gibi hissettiriyordu.
Nefesini dışarı verip telefonundan saate baktı Hinata. Yavaşça gece yarısına doğru geliyordu. "İçmek istiyorum" dudaklarından dökülen şeyden sonra Atsumu'ya döndü.
"Bu gecelik seninle içmek istiyorum" Atsumu onaylayıp şoföre evinin adresini verdi. Hinata'nın şu an için iyi olmadığını anlamayacak kadar aptal değildi. Sormak yerine kendisi anlatsın istiyordu.
"Teşekkür ederim" dudaklarından usulca dökülen şeyden sonra tekrar cama döndü.
Arin ile ilgilenirken Kageyama ile yaşadığı anılar aklına geliyordu. Sevgilisi varken bunları düşünmek ne kadar doğruydu bilinmez tabi.
Yanında oturan bedene döndü Hinata. Atsumu'nun yan profilini izlerken yüzüne histerik bir gülümseme yerleştirdi ve telefonuna geri döndü.
İkili taksiden indiğinde Hinata eve doğru adımladı. Atsumu ile eve girdiğinde direkt olarak salona ilerlemiş ve kendisini koltuklardan birisine bırakmıştı.
Bakışları tekli koltuğa oturan bedeni izlerken dudaklarını birbirine bastırdı. "Aptal mıyım?" Atsumu yöneltilen soru ile kafa salladı. "Evet" Hinata uzatılan bardağı alıp dudaklarına götürdü.
Kageyama'nın onca zaman sonra böyle bir şey için arayışı ağlamak istemesine neden oluyordu. Tam unuttu sanıp yeni bir hayata atıldığı zamanda bunu yapması hiç adil değildi.
Çalan telefonuna bakıp eline aldı ve arayan kişiye baktı. Kageyama'nın ismini görünce nefesini dışarı verdi ve aramayı açıp kulağına götürdü telefonu.
"Ne oldu?"
"Hinata, rahatsız ettiğim için özür dilerim" Kageyama'nın titrek çıkan sesi ile hafifçe kaşlarını çattı. "Bir şey mi oldu?"
"Arin" Hinata duyduğu isimle ayaklandı ve kapıya doğru ilerledi. "Ne oldu? Düzgünce anlat şunu ayrıca neden ağlıyorsun?"
"Arin'in ateşi yükseldi bir anda. Şehir hastanesindeyiz şu an"
"Geliyorum, aptal" Hinata aramayı kapatıp telefonu cebine attı ve kapıyı açtı. Aklına gelen şeyle arkasına döndüğünde Atsumu gülümsemişti sadece.
"Özür dilerim Tsumu ama gitmem gerek" Hinata kalbinin deli gibi atışını hissederken evden çıktı ve kapıyı kapattı.
"Aptal Kageyama"
-
Bir şey diyim mi..Sıçtım ben bunun altından nasıl kalkacağım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mi amor -Kagehina
FanficHinata: Bu çocuğun babası ben miyim neden ben bakıyorum? Kageyama: İki dakikalığına idare etmen gerek sadece